Paylaş
“Keşke sınavlar olmadan hayalimdeki üniversiteye girebilseydim, girememe ihtimalini düşünmek bile beni bunalıma sokuyor.”
“Ya sınavda donup kalırsam ve hiçbir şey yapamazsam? Bütün emeklerim boşa gider.”
“Kazanamazsam ne yapacağımı bilmiyorum.”
“Bu sınavlar benim hayatımı altüst etti.”
“Sınavlar yaklaştıkça uykularım kaçıyor.”
“Her şeyi bırakıp kaçmak istiyorum.”
“Ders çalışırken sınavı düşününce midem bulanıyor, odaklanamıyorum.”
“Hayalimdeki üniversiteyi kazanamazsam kendimi hiç affetmem.”
“Sınav gününü düşününce ağlamaklı oluyorum ve çok korkuyorum.”
“Eğer kazanamazsam anne-babamı çok hayal kırıklığına uğratırım.”
“Kazanmak zorundayım yoksa herkese rezil olurum ve bu duyguyla yaşayamam.”
Sınavlara hazırlanan oğlunuz veya kızınız bu şekilde konuşmaya başlayınca kahrolup kendinizi çaresiz hissedebilirsiniz. Onun üzüntüsü sizi üzüntünüz, onun stresi sizin stresiniz, onun korkuları sizin korkularınız haline geliverir. Oysa onun sizden tek istediği sapasağlam ayakta durmanız ve ona destek olabilmenizdir.
ÖNCE KENDİNİZ SAKİNLEŞİN
Diyelim sapasağlam ayakta duruyorsunuz ve ona destek vermeye çalıyorsunuz, buna rağmen bazen öyle durumlar olur ki, ne yapsanız, ne söyleseniz işe yaramaz. Hatta en ‘tatlı’ sözleriniz bile onu ‘çıldırtabilir.’ Stres ve kaygı içinde acı çektiğini gördükçe ne yapacağınızı iyice şaşırırsınız;
* Rahatlatmak için konuşsam mı, kafasını karıştırmamak için sussam mı?
* Yanına mı gitsem uzak mı dursam?
* Sakinleştirmeye mi çalışsam, güldürmeye mi çalışsam?
* ‘Kendine güven kazanırsın’ mı desem, ‘kazanmazsan da önemi yok dünyanın sonu değil’ mi desem?
Her şeyden önce, ‘en doğru’ şeyleri söyleyemiyorum diye panik yapmayın. Bazı durumlarda ‘en doğru’ diye bir şey yoktur, çünkü her insanın stresle baş etme şekli ve dolayısıyla ihtiyaçları farklıdır. Ayrıca bu ihtiyaçlar bir dakika içinde bile değişiklik gösterebilir.
Bazen susmak iyi gelir, bazen konuşmak; bazen gülmek, bazen ağlamak. Bunu kişinin kendisi bile bazen tam anlayamazken, siz nasıl anlayabilirsiniz? Bu nedenle çocuğunuzun ihtiyaçlarını giderebilme paniği yaşamak yerine bazen sadece empati yapmak, onu anlamaya çalışmak, onunla olmak, duygularını, düşüncelerini yargısız bir biçimde kabul etmek yeterli olabilir. Bunu yapabilmek için biz yetişkinlerin de önce ‘sakinleşmesi’ gerekir. Kendimize yardım edelim ki çocuklara da yardımcı olabilelim. Bunun için bazı bilgilerimizi tazelememiz ve kendimiz bazı hatırlatmalar yapmamız faydalı olabilir:
* Sınav sürecinde gençlerin belli ölçüde kaygı ve stres yaşamaları normaldir. Sınav ne kadar önemliyse stres o kadar fazla olur.
* Sınav öncesi yaşanan kaygının derecesi kişilere göre değişir. Bununla beraber, uyku problemleri, yeme alışkanlıklarında değişikliler, baş ağrıları, karın ağrıları, yoğun ve kontrol edilemeyen ağlama nöbetleri, değişken ruh hali, panik gibi şikayetler görülebilir. Şikayetler yoğunlaşırsa anne-babalar mutlaka yardım almalıdırlar.
* Çocuklarınızın şu aralar yoğun bir baskı altında olduğunu göz önünde tutarak, onlara bu özel zamanda normalden daha toleranslı davranmak faydalı olabilir. Ev işleriyle ilgi veya başka konularda çok fazla görevler vermemeye çalışarak, onlardan beklentilerinizi geçici olarak azaltabilirsiniz. Sorumluluklarını yerine getiremezlerse, örneğin odalarını toplamazlarsa, çatışmaya girmeyin. Zaten çok fazla stres altında oldukları için yeni bir stres konusundan kaçınmaya çalışın.
* Mümkün oldukça yanlarında olmak, derse ara verdiklerinde onlarla sohbet etmek, moralleri bozulduğunda onları dinlemek, motive edici hikayeler anlatmak, vazgeçmeye niyetlendiklerinde cesaret vermek, evde besleyici atıştırmalıklar bulundurmak çok faydalı olur.
* Onu uyutmayan ve kaygılandıran düşünceler, büyük bir olasılıkla geleceğe ait aklından geçen olumsuz düşüncelerdir. ‘Kazanamazsam hayatım mahvolur’ gibi düşüncelerin irrasyonel olduğunu ona anlatın. Sizinle paylaştıkça, olumsuz düşünceleriyle baş etmek kolaylaşacaktır. Siz de ona destek olurken olumsuz konuşmalardan kaçının.
HARCADIKLARI EFORU TAKDİR EDİN
* Ergenliğin tipik bir özelliği olarak, duygu durumu sık sık değişiyordur. Özellikle kız çocukları adet dönemlerinde daha sinirli ve huzursuz olabilirler. Bu dönemde onlarla iletişim kurmak da zordur. Elinizden geldiğince sabırlı olmaya çalışın, gerekirse bu durumu onunla açık açık konuşup, ruh halinin adet döneminde değişebileceği konusunda onu bilinçlendirin.
* Sınava hazırlanan bir genci, suçlamak, aşağılamak, kızmak, tartışmak, başkalarıyla kıyaslamak, ceza vermek, tehdit etmek veya küsmek kesinlikle yapılmaması gereken davranışlardır. Böyle davranan anne-babalar, çocuklarının kendilerini kötü hissetmesine ve motivasyonlarını kaybetmelerine neden olur.
* Her zaman olumlu bir tutum içinde olmanız onlara güç verir. Siz panik olursanız onlar da panik olur. Siz ‘ya kazanamazlarsa’ seklinde düşünüp gergin olursanız onlar da sizin korkunuzu algılayacak ve gerileceklerdir. Çok fazla baskı yaparsanız stres seviyelerini artırırsınız. Sonuç ne olursa olsun onları her zaman seveceğinize, destekleyeceğinizi bilmeliler. Çalışmalarını desteklemek istiyorsanız sonuca odaklanmak yerine harcadıkları eforu takdir ettiğinizi söyleyin.
* Ders çalışmadığı zamanlarda da söylenmek yerine onun organize olmasına, çalışma saatlerini planlamasına, programını uygulamasına yardımcı olabilirsiniz. Beraber hazırladığınız programın minik bir bölümünü yerine getirdiğinde bile onu överek teşvik edebilirsiniz. Onun yapmadıklarına değil, yaptıklarına odaklanın. Problemleri konuşmak yerine, beraber çözümler üretin.
* Sınav döneminde beslenme çok önemlidir. Çoğu genç ders çalışma temposundan dengeli beslenmez, çok fazla abur cubur atıştırabilir. Oysa dengeli beslenme stresin azaltılmasında önemli rol oynar.
* Düzenli uyku da çok önemlidir. Uykusuzluk hem zihinsel aktiviteleri (öğrenme, konsantrasyon, hatırlama, algılama vb.) olumsuz etkiler hem de stresle baş etmeyi zorlaştırır. Yetersiz uykunun konsantrasyonu ve hafızayı olumsuz etkilediğini birçok araştırma göstermiştir. Sınava yaklaşırken, son birkaç günden başlayarak en az 8 saat uyumaya özen gösterin.
* Eğlenmeye ve dinlenmeye de özen göstermelidir. Ders çalışmadığı zamanlar dinlenmeli ve gevşemelidir. Derin nefes alma egzersizleri yapabilirler, hobilerine zaman ayırabilirler, müzik dinleyebilirler, spor yapabilirler. Ne yaparlarsa yapsınlar, ders aralarında mutlaka eğlenmek ve dinlenmek için farklı bir aktivite ile uğraşsınlar. Bu onların kaygılarının azalmasına da yardımcı olur.
Hepinize iyi şanslar!
Paylaş