Paylaş
Danışan: Kendimi hiç beğenmiyorum, çok yetersiz buluyorum. Özgüvenim sıfır. Çok güçsüzüm, çok pasifim ve bu halime çok kızıyorum.
- Dr. Başak: Bir çırpıda kendinizle ilgili 6 olumsuz yorum yaptınız: 1- Kendimi hiç beğenmiyorum. 2- Çok yetersiz buluyorum 3- Özgüvenim sıfır 4- Çok güçsüzüm 5- Çok pasifim 6- Bu halime çok kızıyorum.
Danışan: Evet maalesef böyle hissediyorum.
- Dr. Başak: Ne kadar sıklıkta söylüyorsunuz bunları kendinize?
Danışan: Son zamanlarda kendimi iyi hissetmiyorum. Günde 7-8 kere söylüyorumdur.
- Dr. Başak: Bana bir arkadaşınızın ismini söyler misiniz?
Danışan: Ayşe diyelim.
- Dr. Başak: Şimdi kendinize söylediğiniz bütün bu cümleleri sanki Ayşe yanınızda oturuyormuş gibi düşünüp, ona söyleyin.
Danışan: Normalde böyle şeyler kimseye söyleyemem ama madem istiyorsunuz söylüyormuş gibi yapayım. Ayşe, kusura bakma ama çok yetersizsin. Seni hiç beğenmiyorum. Sana güvenim yok. Çok güçsüzsün, çok pasifsin ve bu haline çok kızıyorum.
- Dr. Başak: Ayşe’ye bunları günde 7-8 kere söyleseydiniz ne yapardı?
Danışan: Kesinlikle 1 kere bile söylemezdim ama söyleseydim doğal olarak kendisini çok kötü hissederdi ve benimle bir daha konuşmazdı herhalde.
- Dr. Başak: Neden?
Danışan: Çünkü çok ağır laflar. Kimsenin karşısına geçip de böyle şeyler söylemezsiniz. Çok kırıcı olur.
- Dr. Başak: Ama kendinize söylüyorsunuz, hem de günde 7-8 kere! Şimdi niye son günlerde kendinizi iyi hissetmediğinizi anladınız mı? Bunları sürekli olarak kendinize söylediğinizde iyi hissetmeniz mümkün değil.
BU YAŞIMA GELDİM HÂLÂ BİR SEVGİLİM YOK
Danışan: Ama söylediklerimde haklıyım.
- Dr. Başak: Hangilerinde haklısınız? Örneğin kendinizi yetersiz bulduğunuzu söylediniz. Hangi konuda yetersiz olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Danışan: Bu yaşıma geldim hâlâ bir sevgilim yok. Bunu bile beceremiyorum.
- Dr. Başak: Ayşe size “Hiç sevgilim yok, demek ki beceriksizim” deseydi ona “Evet, gerçekten beceriksizsin” mi derdiniz?
Danışan: Yok canım öyle şey denir mi?
- Dr. Başak: Ne derdiniz öyleyse?
Danışan: “Ayşe’cim, hayatında kimse yok diye üzülüyor olabilirsin, beceriksiz de hissedebilirsin ama hayatta becerdiğin o kadar çok şey var ki, bu da olur, merak etme” gibi bir şeyler söylerdim. Ama belki de gerçekten beceriksizdir, onu kandırmanın da bir alemi yok!
- Dr. Başak: Diyelim gerçekten beceremiyor ve bunu farkındasınız. Onu kandırmak istemiyorsunuz, o zaman ne derdiniz?
Danışan: “Neden olmuyor sence? Nerede yanlış yaptığını düşünüyorsun? Acaba bazı şeyleri değiştirmen mi gerek?” gibi sorularla problemini anlamaya çalışırdım.
- Dr. Başak: Neden?
Danışan: Problemin nedenini anlarsak çözüm bulmasına yardımcı olabilirim.
- Dr. Başak: Çok haklısınız, bu çok iyi bir yöntem. Yani “Beceriksizsin Ayşe” yerine “Neden beceremediğini düşünüyorsun, acaba neyi yanlış yapıyorsun?” gibi bir yaklaşım çok daha faydalı ve doğru bir tutum.
KENDİNİZİ SÜREKLİ KÖTÜLEMEKTEN VAZGEÇİN
Danışan: “Kendine de bunu yap” diyeceksiniz.
- Dr. Başak: Neden olmasın?
Danışan: Yani kendi kendime konuşacağım.
- Dr. Başak: Konuşmuyor musunuz zaten?
Danışan: Evet, hem de çok kötü. Ama “yaparsın, edersin, iyisin, hoşsun” gibi cümleler söylemek istemiyorum. Bunlar bana çok yapmacık geliyor ve hiçbir işe de yaramıyor.
- Dr. Başak: Arkadaşınıza söyleseydiniz de yaramazdı. Zaten siz de bu yüzden öyle yapmacık şeyler söylemek yerine, daha gerçekçi konuştunuz ve problemi anlamaya ve çözmeye odaklandınız. Kendinizle ilgili meselelerde de kendinizi sürekli kötülemek yerine, problemlerinize çözümler bulmaya odaklanırsanız hem problemleriniz azalır hem de kendinizi bu kadar kötü hissetmezsiniz. Kötü hissetmediğiniz için de problemleri çözmeye motivasyonunuz olur.
Danışan: Ya problemlerimi çözemezsem.
- Dr. Başak: “Ya problemlerimi çözemezsem” dediğinizde nasıl hissediyorsunuz?
Danışan: Çok umutsuz ve çaresiz.
- Dr. Başak: Çünkü kendinize yine olumsuz bir şey söylediniz. Ayrıca falcılık yapmış oldunuz. Problemlerinizi çözüp çözemeyeceğinizi denemeden bilemezsiniz.
Çoğu kişi böyle bir kısır döngü içinde hapsolmuş buluyor kendini. Kendinizi kötülediğinizde motivasyonunuz, enerjiniz azalır, bir şey denemek istemezsiniz. Bir şey denemediğinizde de problemler çözülmez ve kendinizi başarısız, yetersiz hissedersiniz.
Kendinizi yetersiz hissedince hiçbir şey denemek istemezsiniz. Bu böyle sürer gider. Bu olumsuz kısır döngüyü kırmak için şimdi daha gerçekçi bir cümle bulmaya çalışın.
Danışan: Problemler var, kabul ediyorum ama bunları çözmek için her şeyi denediğimi söyleyemem. Yeni çözümler arayabilirim.
- Dr. Başak: Böyle dediğinizde nasıl hissediyorsunuz?
Danışan: Biraz öncekinden daha iyi, o kadar umutsuz değil en azından.
- Dr. Başak: Tek yaptığınız kendinizi kötülemek yerine daha nötr ve gerçekçi bir şekilde düşünmek ve kendinize destek olmaktı. Yeni bir şey öğrenmeye çalışan bir insana, başarısız olunca hemen “yapamadın bırak, beceriksizsin” demiyoruz, “yaparsın, tekrar dene, yanındayım” şeklinde destek oluyoruz.
EN ÖNEMLİ İLİŞKİ KENDİMİZLE OLAN İLİŞKİMİZDİR
Danışan: Ben hep kendime kötü davranıyorum. İç seslerim hep beni acımasızca eleştiriyor, eksikliklerimi, hatalarımı sıralıyor.
- Dr. Başak: Bunu değiştirmenin vakti geldi öyleyse. Çünkü en önemli ilişki, kendimizle olan ilişkimiz. Eğer bugünden itibaren kendinize daha iyi davranırsanız, emin olun daha iyi hissedeceksiniz. Bunu küçük bir egzersizle pekiştirelim. Şimdi kendinizi karşıdaki iskemleye oturtun: Ona bakın, onunla ilişkinizi gözden geçirin ve onunla ilgili düşüncelerinizi bana anlatın. Onunla barıştığınızda, onu desteklediğinizde, elinden tuttuğunuzda, “beraber her şeyi halledebiliriz” şeklinde yapıcı konuştuğunuzda, onun hatalarını, komikliklerini, eksikliklerini kabul ettiğinizde, başarılarını, gayretini, mücadelesini gördüğünüzde, ona güvendiğinizi hissedeceksiniz ve bu daha iyi hissetmenizi sağlayacak.
Daha iyi hissettikçe de sorunlarla baş etmek daha kolay gelecek. Kendinize daha iyi davranın!
Paylaş