Paylaş
Danışan: 50 yaşıma geldim, hâlâ insanlara “hayır” demeyi, isteklerimi söylemeyi öğrenemedim. İçimden ne kadar kızsam da karşımdakini kırmamak için gerçek duygularımı söyleyemiyorum.
- Dr. Başak: Çoğumuz kibar ve anlayışlı olmak uğruna kendi haklarımızdan vazgeçiyoruz. Bu biraz da öğrenilen bir davranış. Kültürel yapımız kendimizi açık ve net bir şekilde ifade etmeye pek teşvik etmiyor. Çocukluğumuzdan itibaren duyduklarımızı hatırlayın: “Büyüklerine saygılı ol, cevap verme, su küçüğün söz büyüğün, büyükler konuşurken lafa girilmez, bilmiş bilmiş konuşma...” Bunlara benzer kim bilir daha neler duyarak büyüdük.
Danışan: Bırakın çocukluğu, koca genç kızken, lafa karıştığım için annemin çimdiklediğini bile hatırlarım. Gerçekten konuşmaktan korkar hale gelmiştim. Özellikle ilkokul ve ortaokul döneminde çok utangaç bir çocuktum, hiç sesim çıkmazdı. Lisede biraz daha normale döndüm ama hâlâ kendimi tam istediğim gibi güvenli bir şekilde ifade edemiyorum.
- Dr. Başak: Kendinizi güvenle ifade edebilmek için birkaç alanda çalışmamız gerekecek. Önce sözel olmayan davranışlarınız üzerinde duralım. Konuşurken mutlaka karşınızdakinin gözlerine bakmalısınız. Başka tarafa bakarsanız, gözlerinizi kaçırırsanız, karşınızdakinden çekindiğiniz imajını verirsiniz. Göz göze konuşabilmek için kişinin karşısında olmaya dikkat edin. Yanında, arkasında olmak da göz göze teması zorlaştırır.
Danışan: Sanırım bunu çoğunlukla yapabiliyorum. Benim asıl derdim kendimi ifade edememek.
- Dr. Başak: Kendini ifade edebilmesi için insanın önce kendini iyice tanıması gerek. Sınırlarının, ihtiyaçlarının, tercihlerinin, duygularının, isteklerinin farkına varmalı.
Danışan: Farkında olduğumu sanıyorum ama belki de değilim.
- Dr. Başak: Huzursuz olduğunuz bir ortamda kendinize sorun: “Şu anda ne hissediyorum, kendimi dinleyecek olsam ne duyardım?” İsterseniz bir örnekle yapalım. Yakın zamanda huzursuzluk duyduğunuz bir ortam içinde bulundunuz mu?
Danışan: Evet, daha dün akşam çok huzursuz oldum.
- Dr. Başak: Neden?
Danışan: Bir arkadaşıma gitmiştim, çok yorgundum ve bir türlü kalkamadım.
- Dr. Başak: Huzursuz olduğunuzun farkına vardığınızda neden kalkamadınız?
Danışan: Çünkü o kadar çok konuşuyordu ki lafını bölemedim.
- Dr. Başak: Kendinizi dinleyecek olsanız ne duyardınız?
Danışan: “Yorgunluktan ölüyorsun, kalk evine git artık.”
- Dr. Başak: Yani aslında içinizden gelen sese kulak vermediniz. Çoğumuz aynı şekilde davranıyoruz. Karşımızdakinin ihtiyaçlarına öncelik veriyoruz.
Danışan: Kendimi önemsemeye alışmamışım ama bir yandan da öyle huzursuz oluyorum ki karşımdakine ters davranıyorum. İşin kötüsü sonra kendime kızıyorum ve neden huzursuz olduğumu bile anlayamıyorum.
- Dr. Başak: Öyleyse, huzursuz olduğunuzu hissettiğiniz anda önce kendinize “Niye böyle huzursuzum?” diye sorun. O zaman problemin ne olduğunun farkına varmanız ve dile getirmeniz daha kolay olur.
Çünkü çoğumuz istemediğimiz durumlara, ortamlara, davranışlara, kişilere “katlanmaya” o kadar alışmışız ki bizi neyin huzursuz ettiğinin farkına bile varmıyoruz. Bedenimiz, ruhumuz isyan ediyor ama yine de duruma karşı koyamıyoruz.
Danışan: Cevap vermek istemediğimiz sorulara cevap veriyoruz, istemediğimiz yemekleri yiyoruz, kötü kokan ortamlarda sabrediyoruz, muhabbetinden sıkıldığımız kişilere gülümsüyoruz, sevmediğimiz müzikleri dinliyoruz, hoşlanmadığımız kişilerle görüşüyoruz, kabul etmediğimiz görüşlere sesimizi çıkaramıyoruz... Gerçekten ne kadar çok şeye katlanıyoruz. Boşuna değil herkesin gergin ve öfke dolu olması.
- Dr. Başak: Kendisini iyi tanıyan, ihtiyaçlarını, sınırlarını iyi bilen kişiler bunlara katlanmıyor.
Bu size başta zor gelebilir ama huzursuz hissettiğiniz her durumda kendinize “Şimdi ne hissediyorum ve ne yapmam gerek?” diye sorarsanız, bu zamanla alışkanlık haline gelir.
Danışan: Peki ne istemediğimin farkına vardıktan sonra nasıl uygulayacağım? Nasıl “hayır” diyeceğim, istemediğim kişilere, durumlara nasıl karşı koyacağım? Asıl sorun bu değil mi?
- Dr. Başak: Bu da sorunun ikinci bölümü. İnsan olarak temel haklarınızı bilmek ve kendinize güvenmek “hayır” demeyi kolaylaştırır. Söylemek istediğim şu; kesinlikle emin olduğunuz bir konuda hareket etmek daha kolaydır. Örneğin, domuz eti yer misiniz?
Danışan: Hayır
- Dr. Başak: Emin misiniz?
Danışan: Evet, eminim.
- Dr. Başak: İşte bu yüzden “hayır” derken hiç zorlanmadınız ve düşünmediniz bile. “Hayır” demeye hakkınız olduğuna o kadar emindiniz ki ne suçluluk duydunuz ne de tereddüt ettiniz.
Danışan: “Hayır” diyemediğim durumlarda kendimden emin değil miyim?
- Dr. Başak: Belki de haklarınızdan emin değilsiniz. İstememeye, beğenmemeye, fikir değiştirmeye, itiraz etmeye hakkınız olduğunu düşünmüyorsunuz.
İnsan olarak temel haklarımız var. Çoğumuzun bu haklardan haberi bile yok. Ya bu haklarımız olduğunu unuttuk ya da çocukken hiç öğrenmedik.
Bu nedenle önce bu haklarımızdan bahsetmek istiyorum. Size bu hakları bir liste şeklinde vereceğim. Bu listeyi her gün sık sık okumanızı ve üzerinde düşünmenizi tavsiye ederim.
Bunlara inandıkça ihtiyaçlarınızın, isteklerinizin farkına varacaksınız ve bu doğrultuda yaşamak için gerekli adımları atabilme gücüne sahip olacaksınız.
Temel haklarım
1- İstediklerimi söyleme hakkım var.
2- Karar değiştirme, eskiden sevdiğim şeyleri sevmeme, beğenmediklerimi beğenme hakkım var.
3- Fikir yürütme, fikirlerimi açıklama hakkım var.
4- Yanlış yapma, mükemmel olmama hakkım var.
5- Duygularımı, olumlu veya olumsuz, ifade etme hakkım var.
6- Yapamayacağımı düşündüğümde “yapamam” deme hakkım var.
7- İstemediklerime itiraz etme hakkım var.
8- Değişik olmaya hakkım var.
9- “Bilmiyorum” demeye hakkım var.
10- Değişmeye, gelişmeye, öğrenmeye hakkım var.
11- Saygı görmeye hakkım var.
12- Kendi değer yargılarımı korumaya hakkım var.
13- Sevdiğim kişiye kızgın olmaya hakkım var.
14- Başkalarına açıklama yapmadan isteklerimi yerine getirmeye hakkım var.
15- Güvende hissetmediğim durumlarda bulunmamaya hakkım var.
16- Hazır olana kadar bekleme hakkım var.
17- Başkalarından dürüstlük bekleme hakkım var.
18- “Korkuyorum” deme hakkım var.
19- Kendi istek ve ihtiyaçlarıma göre seçim yapma hakkım var.
20- Kendime zaman ve alan ayırma hakkım var.
21- Sağlıklı olma hakkım var.
22- Arkadaşlarımı seçme ve değiştirme hakkım var.
23- Mutlu olmaya hakkım var.
24- Cevap vermemeye, hesap vermemeye hakkım var.
25- Kendim olmaya hakkım var.
Paylaş