İyi anne-baba neler yapar?

“Bu devirde çocuk yetiştirmek çok zor” diyenlerden misiniz? “Mutlaka yapmanız gereken” ve “kesinlikle yapmamanız gereken” bazı davranışlara dikkat ederseniz, iyi anne-baba olmak o kadar da zor değil.

Haberin Devamı

Danışan: İyi bir anne-baba olmaya çalışıyoruz. Elimizden geleni de yapıyoruz ama etrafta o kadar çok problemli insan var ki, acaba bir yerde yanlış yaparsak çocuğumuz problemli bir yetişkin olur mu diye korkuyoruz.
Dr. Başak: Hem duygusal hem de fiziksel sağlığı yerinde çocuklar yetiştirmek çok kolay değil. Bir yandan iyi eğitim alsın, iyi bir işe sahip olsun, çalışkan olsun, bir yandan da sağlıklı, mutlu, iyi insanlar olsun istiyoruz. Bütün bu özelliklere sahip olmalarını sağlamak için anne-babaların büyük bir özveri göstermeleri gerekiyor.
Danışan: Biz özveri göstermeye hazırız da bazen neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermekte zorluk yaşıyoruz. Özellikle eşimle bazı konularda hiç anlaşamıyoruz. Benim için en önemlisi çocuğumun mutlu olması. Eşim için ise başarılı olması. Ne yaparsak hem sağlıklı hem de başarılı bir çocuk yetiştirebiliriz?
Dr. Başak: Mizaç, yetenekler, zeka, sınırlar, fiziksel özellikler, doğuştan belli olan bir temel gibidir. Bu temelin üzerine çevreden öğrenilenler inşa edilir ve çocuğun kimliğini oluşturur. Dolayısıyla, bize düşen görev ‘inşaat’ kısmını elimizden geldiğince iyi yapmak. ‘Mutlaka yapmamız gereken’ ve ‘kesinlikle yapmamamız gereken’ bazı davranışlara dikkat edersek, hem mutlu hem de başarılı bir çocuk yetiştirmemiz çok da zor olmaz. Unutmayın ki bu ‘inşaat’ hamile kaldığınız gün, hayat tarzınıza, yediklerinize, kendi sağlığınıza dikkat ederek başlıyor. Doğumun ilk anlarından itibaren onunla kurduğunuz bağ ve iletişim, onun ihtiyaçlarına gösterdiğiniz hassaslık ve özveri, sağlam bir ilişki için ilk adımlar. Bu bağ ve iletişim hem kendine hem de başkalarına güven duygularını geliştiriyor ve tüm hayatı boyunca daha sağlıklı bir birey olmasına fayda sağlıyor.

Haberin Devamı

MUTLAKA YAPILMASI GEREKENLER

1. Onu sevin. Öperek, başını okşayarak, sevdiğinizi söyleyerek sevginizi gösterin. Şımartmak ve sevmek arasında önemli bir fark vardır. Çocuğunuzu çok sevdiğinizi göstermek onu şımartmaz.
Araştırmalara göre, her gün sevgi gören çocuklar daha az stres hormonu salgılıyor ve huzursuz olduklarında, stres reaksiyonları ile daha kolay baş edebiliyorlar.
2. Bol bol sarılın. Dokunmanın sadece ruh sağlığı için değil, beynin gelişimi için de çok faydalı olduğu ispatlanmıştır.
3. Onu özveriyle dinleyin. Bütün dikkatinizi vererek, kesmeden, yargılamadan dinleyin.
4. Sabırlı olun. (Gerekirse içinizden 10 ve bazen 100’e kadar sayın.)
5. İstekleri ve ihtiyaçları arasındaki farkı bilin. Her istediğini yerine getirmek doğru değildir.
6. Ona şefkat gösterin.
7. Hatalarına karşı hoşgörülü olun.
8. Ona sorumluluklar verin. Kendilerini işe yarar hissederler.
9. Arkadaşlarını tanıyın.
10. Hobi sahibi olmasına sağlayın.
11. Bağımsızlığa teşvik edin.
12. Verdiğiniz sözleri tutun, tutamayacağınız sözler vermeyin. Böylelikle size güvenebileceğini öğrenir.
13. Onlara model olun.
Saygılı ve nazik olmalarını istiyorsanız, siz de öyle davranın.
Yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretmek istiyorsanız, onların yanında yalan söylemeyin.
14. Korkularınızla ve kaygılarınızla baş etmeyi öğrenin ki çocuklarınız sizin korkularınızı öğrenmesin.
15. Kendisini ifade etmesi için destekleyin. Pasif veya agresif olmadan ihtiyaçlarını ve isteklerini söyleyebilmesi için yardım edin.
16. Yaratıcılığını teşvik edin. Olaylara bakış açısı, çocukken henüz sansüre uğramamıştır. Kendilerini ifade etmelerine izin verin.
Yaratıcılığını öldürmeyen kişilerin her zaman daha mutlu ve başarılı olduğunu unutmayın.
17. Olumluya odaklanın. Başarılarını, olumlu davranışlarını görün ki, sadece olumsuz davranışlar yaptığında dikkatinizi çektiğini zannetmesin. Devam etmesini istediğiniz davranışlara daha fazla ilgi gösterin.
18. Disiplin öğretin. Davranışlarını mümkün oldukça pozitif disiplinle şekillendirin. Ceza sisteminden çok ödül sistemini kullanın.
Cezalandırılmış çocuklar, cesareti kırılmış çocuklardır.
Cesareti kırılan çocuklar daha fazla yanlış davranışa yönelirler.
19. Yaşamınızda genel kurallar olsun ve bu kurallara ailece uyun. Kuralları olan aileler daha huzurlu ve çatışması daha az ailelerdir.
20. Büyümesi ve gelişmesi için gerekli alanı ve desteği verin. Seçimlerine, tercihlerine, duygularına saygı gösterin. Düştüğünde her zaman onu tutacak bir anne-baba olduğunuzu hissettirin.

Haberin Devamı

KESİNLİKLE YAPILMAMASI GEREKENLER

1. Çocuğunuza küsmeyin.
2. Ona yalan söylemeyin.
3. Ona asla vurmayın. Fiziksel disiplinin işe yaramadığı, aksine zarar verdiği artık birçok araştırma tarafından ispatlandı.
4. Onu aşağılamayın.
5. Sevginizden mahrum etmekle tehdit etmeyin.
6. Hatalarına abartılı tepkiler vermeyin. Hata yapsa bile ona destek olmaya devam edin ki hatalarını düzeltmek için motivasyonu olsun.
7. Her yaptığını eleştirmeyin, mükemmel olmasını beklemeyin. Unutmayın, mükemmellik peşinde koşan kişiler her zaman yenik ve eksik hissederler.
8. Huyunu veya davranışını etiketlemeyin: “Çok sıkılgandır”, “Çok yaramazdır”, “Çok beceriklidir” gibi. Etiketler eşyalar içindir, çünkü eşyanın başka bir şey olma şansı yoktur. Oysa insanların değişme, gelişme, büyüme, iyileşme kapasiteleri vardır.
9. Onunla dalga geçmeyin, alay etmeyin, hatalarına gülmeyin.
10. Yanlış yaptığınızın farkına vardığınızda doğru olduğunuzu ispatlamaya çalışmayın, gerekirse hata yaptığınızı kabul edin.
11. Her işini yapmayın, çözümleri hep siz bulmayın, yoksa kendine yeten bir yetişkin olamaz.
12. Size saygısızlık yapmasına izin vermeyin. İlişkinizde mutlaka sınırlarınız olsun. Arkadaşı olmadığınızı ona öğretin. Arkadaş ve anne-baba rolünün arasındaki farkı bilsin.
13. Özel hayatınızı onunla konuşmayın, o sizin en iyi arkadaşınız değil. Eşinizle, ailenin diğer fertleriyle, arkadaşlarınızla, patronunuzla yaşadığınız sıkıntıları onunla paylaşmayın. Bu onun için yaşına uygun olmayan bir yük olabilir. Duygusal anlamda da olgunluk anlamında da size destek verecek donanımda olmadığı için bu onu üzmekten başka bir işe yaramaz.
14. Hiçbir zaman eşinizle çocuğunuzun arasına girmeyin. Onu korumayın. Eşinizin yanlış bir davranışını onun yanında düzeltmeye çalışmayın. Eşinizi onun yanında aşağılamayın. Bırakın meselelerini kendileri halletsin.
15. Hayatınızın ne kadar zor olduğu konusunda çocuğunuza devamlı şikayette bulunmayın. Destek ihtiyacınız varsa ev içindeki sorumluluklarını ona öğretin ve yerine getirmesini sağlayın. Şikayet ederek onun kendiliğinden size yardımcı olmasını beklemeyin.
16. Onunla kavga etmeyin. O sizinle tartışmaya çalışsa bile buna izin vermeyin.
17. Onunla inatlaşmayın.
18. Duygularını, şikayetlerini yok saymayın, “Bir şey olmaz”, “Bunda üzülecek bir şey yok”, “Çok abartıyorsun” gibi cümleler, onun kendisini güvenle ifade etmesini engeller.
19. Her şeye “Hayır” demeyin. “Hayır” diyeceğiniz konularda hiçbir zaman fikir değiştirmeyeceğinize emin olduktan sonra “Hayır” deyin.
20. Yanlış yaptığında onunla uzun konuşmalar yapmaktan kaçının. Bir süre sonra sizi dinlememeye başlayacaktır.

Haberin Devamı

NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikâyelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.

Yazarın Tüm Yazıları