Paylaş
Danışan: İşyerimde çok stresli günler geçiriyorum. Hiçbir şeye yetişemiyorum, çok yoruluyorum. Bir yandan da eşim evde şikayet ediyor, “oğlumuza vakit ayırmıyorsun” diye.
- Dr. Başak: Ne zamandır bu durumdasınız?
Danışan: Beş-altı yıldır.
- Dr. Başak: Bu kadar uzun zamandır aynı derecede mi stres yaşıyorsunuz?
Danışan: Maalesef öyle. Hep daha iyi olacak diye beklerken, iş yoğunluğum ve stresim her gün daha da arttı. Sanırım bir şeyleri yanlış yapıyorum. Bugüne kadar bunu kabul etmiyordum ama işyerinde insanlarla yaşadığım sıkıntılardan sonra ailem de aynı şeyleri söyleyince neyi yanlış yaptığımı anlamak için size geldim.
- Dr. Başak: Etrafınızdakiler hangi konularda sizi eleştiriyorlar?
Danışan: En büyük şikayetleri her yere geç kalmam. Ama elimde değil, çok fazla işim var ve yetişemiyorum. Eğer etrafımdakiler yaptıkları işi düzgün yapsalar ben de çok çalışmak zorunda kalmayacağım.
- Dr. Başak: Onlar sizin geç kalmanızdan şikayetçi, siz de onların işlerini doğru düzgün yapmamalarından şikayetçisiniz.
Danışan: Evet, doğru anladınız. Herkes üstüne düşeni doğru düzgün yapsa problem çözülür.
- Dr. Başak: Başka ne gibi eleştiriler alıyorsunuz?
EŞİM DETAYLARA ÇOK TAKILDIĞIMI SÖYLÜYOR
Danışan: Eşim detaylara çok takıldığımı, zaman kaybettiğimi söylüyor ama o da çok rahat. O öyle olmak isteyebilir ama beni değiştirmeye kalkmasın. Sonuçta benim yaptıklarım ailemiz ve çocuklarım için daha yararlı.
- Dr. Başak: Bir örnek verebilir misiniz?
Danışan: Oğluma çalışmaktan yeteri kadar zaman ayıramıyorum. Ben de bir çözüm buldum; oğlum bu yıl okula başladı, ben de onu sabahları okula götürüp akşamları da alıyorum. Hem servis parası vermemiş oluyoruz hem de onunla daha fazla vakit geçiriyorum. Eşim bunun iyi bir fikir olmadığını söylüyor. Sizce bunun nesi yanlış?
- Dr. Başak: Yanlış bir tarafı var gibi gözükmüyor. Eşiniz neden şikayetçi?
Danışan: Bazı sabahlar hazırlanıp evden çıkabilmek için enerjim olmuyor. Biraz geç çıkıyoruz ama oğlumu okula yetiştiriyorum, en fazla 5 dakika geç kalıyoruz. Bazen de okul çıkış saatine tam yetişemiyorum. Geçen gün yarım saat beklemiş diye eşim delirdi. Ben de üzüldüm ama sonuçta bilerek bekletmedim.
- Dr. Başak: Ne demek istediğinizi anladım. İyi bir şey yapmaya çalışıyorsunuz ama bu eşiniz tarafından anlaşılmıyor. Buna benzer başka eleştiriler de alıyor musunuz?
Danışan: Detaylara takıldığımı söylüyorlar ama bunun neresi kötü anlamadım. Benim işim, çok detayı olan bir iş. Kimse benim kadar özen göstermiyor ki.
İşyerimde bazı kişilerle bu yüzden çok çatışıyoruz. Onlara göre benim izlediğim yol yanlış, bana göre de onların.
- Dr. Başak: Anladığım kadarıyla ilişkilerinizde yaşadığınız sıkıntıların temelinde “benim yolum bana göre daha doğru, onların yolunun doğru olduğunu düşünmüyorum”, hatta “onların yolu yanlış ve onlar bunun farkında bile değiller” şeklinde düşünce ve inançlar yatıyor.
Danışan: Herkes kendi yolunun daha doğru olduğuna inanmaz mı?
- Dr. Başak: Belli bir ölçüye kadar inanır ama gerektiğinde esneklik gösterir. Etrafınızdaki kişilerin de şikayetlerine bakacak olursak sizinki biraz daha siyah-beyaz şeklinde. Yani sizin işleri yapış şeklinizin tek doğru olduğuna dair güçlü bir inancınız var.
Danışan: Doğru olmasa bile ben öyle yapmak istiyorum, olamaz mı?
- Dr. Başak: Olabilir ama işte bu nedenle ilişkilerinizde problem yaşarsınız. Çünkü kendi doğrularınıza güçlü bir şekilde tutunduğunuzda, onların yöntemleri, istekleri size rasyonel gelmeyecektir. Bu da ilişkilerinizi çözümsüzlüğe götürür.
Danışan: Bir şeyi kendi bildiğin gibi yapmakta ne yanlış var?
- Dr. Başak: Eğer bu doğrularınız çok katıysa, başka bir pencereden bakmanız mümkün olmaz. Dolayısıyla bütün insanların böyle düşünmesi gerektiği konusundaki inancınız da çok güçlüdür. “Benim yolum doğru yol” şeklinde bir düşünceye ne kadar güçlü inanırsanız, size göre doğru olandan vazgeçmeniz de o kadar güç olur.
Danışan: Ama ben çok daha detaylı bakıyorum olaylara. Kimse bu kadar ince düşünmüyor ki. Herkes işin kolayına kaçıyor, ben de bilirim servisle yollamayı. Oğlumu okuldan alıyorsam, bunun bir sürü mantıklı nedeni var.
- Dr. Başak: Bu örnekte de kendi doğrunuzun tek doğru olduğu konusunda ikna olmuşa benziyorsunuz. “Herkes kolayına kaçıyor”, “benim yolum doğru yol, bunun dışındakiler yanlış” şeklindeki düşünce yapısı sadece diğer kişilerle yaşadığınız problemlerin değil, yaşadığınız yoğun stresin de ana kaynağı.
Danışan: Neden?
- Dr. Başak: Düşünsenize, eğer sizin doğrunuz tek doğru ise, etrafınızdaki her şeyi kontrol etmek, müdahale etmek durumundasınız. Çünkü kimse sizin düşündüğünüz ve yaptığınız kadar doğru yapamaz. Çünkü siz aslında mükemmelin peşinde koşuyorsunuz.
DİNLENMEK BİLE ZULÜM OLABİLİR
Danışan: Çocukluğumda beni o kadar çok eleştirdiler ki, yanlış ve eksik yapıp azar işitmektense her şeyi mükemmel yaparım daha iyi.
- Dr. Başak: Peki “mükem-mel”in olmadığını söylersem?
Danışan: Elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
- Dr. Başak: Ama ya elinizden gelenin en iyisini yapıp yapmadığınıza emin değilseniz?
Danışan: İşte benim de en büyük sorunum bu. Elimden gelenin en iyisini yapmak için, herkesi mutlu etmek için yapmam gerekenleri biliyorum ve yaptığıma emin olana kadar da uğraşıyorum.
- Dr. Başak: Bu da yaptığınız her işte detaylara boğulmanıza, gereğinden fazla vakit harcamanıza neden oluyor. Mükemmele ulaşmaya çalışan kişi, hep daha fazlasını yapması gerektiğine inanır. İşin gerçeği “mükemmel” yoktur, çünkü her zaman “daha iyisi” olacaktır. Bu nedenle ne kadar uğraşırsanız uğraşın, mükemmelin hep bir adım arkasında kalırsınız. Bu da huzursuz, yorgun, beceriksiz hissetmenize neden olur. Herhangi bir şey satın almak bile sizin için zor bir süreçtir, en iyisini en uygun fiyata bulabilmek için saatlerce araştırırsınız. Bu süre içinde kaybettiğiniz zaman veya yaşadığınız yorgunluk ve stres başkaları tarafında anlaşılamazken sizin için “tek doğru yol”dur. Dinlenmek bile sizin için zulüm olur.
Danışan: Bu da doğru, tatillerde bile faydalı bir şeyler yapmaya çalışırım. Bu yüzden eşime de hiç rahat vermem: “Çocuklarla daha fazla vakit geçirmeliyiz, daha çok fotoğraf çekmeliyiz...” Bunu yaptığımda eşimi yorduğumun farkındayım, o zaman ben de çok üzülüyorum ama elimde değil. Son zamanlarda her şeyi iyi yapmaya çalışırken, hiçbir şeyin yolunda gitmemesi gerçeklerle yüzleşmemi sağladı. Peki bu saatten sonra değişebilir miyim?
- Dr. Başak: Kendi doğrularınızın tek doğru olmadığını fark etmek, değişmenizin ve daha iyi hissetmenizin en önemli ilk adımı olacak. Bu elbette kolay değil. Terapi sürecinde, bu şekilde davranmanıza neden olan düşüncelerinizi ortaya çıkarıp bunların yerine daha rasyonel düşünceler yaratmaya çalışacağız.
BU DÜŞÜNCELERDEN KURTULMALISINIZ
Aşağıdaki listeye bir göz atın, bu düşünceleri yakaladığınızda alarm düğmesine basabilirsiniz! Çünkü bu düşünceler değiştirilmesi gereken yanlış düşüncelerdir ve sizi mutsuz, gergin ve kaygılı yapar.
- Tüm vazifelerimi mükemmel yapmalıyım
- Bir iş doğru yapılacaksa geç kalmak önemli değildir, önemli olan o işi doğru yapmaktır
- Yanlış yapmamalıyım
- İşleri benim kadar iyi ve doğru yapacak kişi olmadığı için mecburen ben yapmalıyım
- Huzurlu olabilmem için, yaşamımın benim doğrularıma uygun olması gerek, bunun için de her şeyi sık sık kontrol etmeliyim, gerektiğinde düzeltmeliyim
- Detaylar çok önemlidir
- Başkaları genellikle umursamaz, sorumsuz, dikkatsiz, beceriksiz
- Bir işin doğru yapılması için kurallar ve düzen şarttır ve ben bu sistemi kurmazsam her şey darmadağın olur
- Yanlış yapmamak için detaylı listeler hazırlamalıyım
- Kimse beni anlamıyor ama aslında ben en iyisini yapmaya çalışıyorum
- Kimse benim doğrularıma müdahale etmemeli, onlar benim mutluluğum için şart
- Her şeyden ben sorumluyum
- İşler bitmeden eve gidemem, gidersem her şey çok kötü olur ve büyük problemler çıkar
Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş