Gezi Parkı olayları psikolojimizi nasıl etkiledi?

Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan şiddet, kişilerin sadece bedenine değil, ruhuna da ciddi zararlar veriyor.

Haberin Devamı

Son birkaç gündür hiç keyfim yok.
Canım sıkkın ama niye bilmiyorum.
Çok gerginim, insanlarla boş yere tartışıyorum.
Uykularım düzensizleşti.
Durup dururken ağlıyorum.
Başımıza kötü şeylerin gelmesinden korkuyorum.
Olaylara neden olan kişilere çok kızgınım.
Eylemlere katılan gençlere yardım etmezsem suçluluk duyuyorum, edersem de acaba kötü bir şey mi yapıyorum diye tedirgin oluyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Kimseyle konuşmak istemiyorum.
Artık ne hissettiğimi bilmiyorum, uyuşmuş gibiyim
Canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
İşime konsantre olamıyorum.
İnsanlarla olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum.
Kendimi çok suçlu hissediyorum.
Birisi ufacık dokunsa bile zıplıyorum.
Hiçbir şey eskisi gibi keyif vermiyor.
Gece kâbuslar görmeye başladım.
Sabah işe giderken birden gaz bombası altında kaldım, insanlar kaçışıyordu. O gün gerçek bir ölüm korkusu yaşadım.
İşe gitmeye korkuyorum, her yer gözüme çok tehlikeli geliyor.
Ufacık bir seste zıplıyorum.
Çok karamsarım, içimde hiçbir ışık kalmadı...

Haberin Devamı

STRES BOZUKLUĞU YAŞIYOR OLABİLİRSİNİZ

Son günlerde, yukarıdaki cümlelerle şikayetlerini belirten birçok kişi oldu.
Bazıları bu duruma neyin yol açtığının farkında.
Bazıları ise “Üstümde bir hüzün var ama neden olduğunu anlayamıyorum” şeklinde bir şikayette bulunuyor, bunun nedeni hakkında bir fikri yok.
Eğer siz de benzer cümleler kuruyorsanız, Travma Sonrası Stres Bozukluğu veya Akut Stres Bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.
Her ikisi de, kişinin ölümle ya da ölüm tehdidiyle karşı karşıya gelmesi, benzer şekilde ağır bir yaralanma yaşamış olması, kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit görmüş olması durumunda ortaya çıkabilir.
Olaylardan üç değişik şekilde etkilenmiş olabilirsiniz.
1- Direkt olarak maruz kalarak: Eylemlere katılanlar, polisin orantısız güç kullanması nedeniyle sürekli olarak ölüm korkusuyla karşı karşıya kalıyor. Korku bir yana, kendisini koruyabilmek, hayatta kalabilmek için ciddi bir mücadele içine giriyor. Kaçmaya, kendini korumaya çalışırken düşüp yaralananlar, biber gazı yiyenlerin arasında yaralananlar, kısa süre nefes alamayanlar, göremeyenler oluyor. Tazyikli su ile püskürtülenlerin, copla dayak yiyenlerde yaralanmaların yanı sıra travmalar oluşuyor.
Eylemlere katılmayıp gaz bombasına, tazyikli suya, polisin copuna denk gelmiş kişiler de var. İşine giderken, evine dönerken, alışveriş yaparken kendini birden bire gaz, su müdahalelerinin içinde buluvermişler. Ne olduğunu anlamadan, yoğun müdahalenin ortasında kalmışlar ve fiziksel yaralar almışlar.
Bütün bunlar kişilerin sadece bedenine değil, ruhuna da ciddi zararlar veriyor. Bedenin yaraları iyileşse de ruhun yaraları uzun yıllar iyileşmiyor.
2- Tanık
olarak:
Televizyondan, internetten, gazeteden, penceresinden ya da başka bir şekilde olaylara tanık olanlar, yaşanan şiddetin korkunçluğundan ciddi bir şekilde etkileniyorlar. Olayların direkt olarak içinde olmasalar da tanık olmak da aynı şekilde korku, endişe, acı, çaresizlik, kızgınlık gibi olumsuz duygular yaşamalarına neden oluyor.
Olayların uzun süre devam etmesi, bu duyguların her gün pekişmesine yol açıyor ve yoğun bir strese neden oluyor.
3- İndirekt olarak maruz kalmak: Eylemlere katılanların, katılmasa bile eylem yapılan bölgelerde işe, okula giden kişilerin anne-babaları, eşleri, kardeşleri, arkadaşları her an korku içinde bekliyorlar. Çoğu kişinin yakın bir arkadaşı veya akrabası şiddete maruz kaldı. Bu, onların da olaylardan ağır bir şekilde etkilenmesine ve travma yaşamasına neden oluyor. Tanıdığı, sevdiği bir kişinin yaralanması, hayat mücadelesi vermesi ya da o kişi ile ilgili “Bugün başına bir şey gelir mi?” kaygısı, kişinin günlük hayatını normal bir şekilde sürdürmesini engelliyor ve duygu durumunun bozulmasına yol açıyor.

Haberin Devamı

YARDIM ALMALISINIZ

Kişiler olaylar karşısında birbirinden farklı reaksiyonlar geliştirebilirler. Kimisi travma yaratan olayın hemen ardından duygularını dışa vurabilir, kimisi de aylar belki de yıllar sonra reaksiyon gösterebilir. Bunun gibi, bazıları travmanın yarattığı etkilerden uzun yıllar kurtulamaz, bazıları çok daha çabuk ve kolay atlatır.
Travma sonrası ortaya çıkan reaksiyonlar zaman içinde değişime de uğrayabilir. Travmanın hemen ardından, hayatta kalabilmek, ortaya çıkan her türlü zorlukla baş edebilmek için çok enerjikken, zaman geçtikçe daha depresif ve umutsuz olabilirsiniz.
Eğer siz de olaylardan olumsuz etkilendiğinizi ve ne yaparsanız yapın bir türlü eski halinize dönemediğinizi düşünüyorsanız bir an önce yardım almanız gerekebilir. Çünkü;
1- Travma ardından yaşanan şikayetler ilk zamanlar olayın şoku ile ortaya çıkmasa da, zaman içinde daha kötüye gidebilir. Yaşadıklarınız hakkında konuşmak, yüzleşmek, olayları anlamak, anlamlandırmak, olaylarla baş etmenizi kolaylaştırır.
2- Travma sonrası yaşanan stres, etrafınızdaki kişilerle ilişkilerinizi olumsuz etkileyebilir. Yaşadığınız yoğun olumsuz duygular neticesi, kimseyle görüşmek istemeyebilir veya gergin ilişkiler kurabilirsiniz. İnsanlara kızgın veya agresif davranabilirsiniz. Bu da sevdiklerinizle ilişkilerinizin bozulmasına ve en çok dayanışmaya ihtiyacınızın olduğu bir zamanda daha da yalnız kalmanıza neden olabilir.
3- Travma sonrası yaşanan semptomlar bir süre sonra beden sağlığınızı da etkileyebilir. Araştırmalar, yoğun travma sonrası yaşanan stresin kalp hastalıkları ile ilişkisi olduğunu göstermiştir. Uzun süren stresin, baş ağrıları, mide, bağırsak problemleri, uykusuzluk ve bunun gibi birçok fiziksel şikayetle ilişkisi olduğu bilinmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları