Paylaş
Çiftler, terapiye geldiklerinde, kızgınlık, kırgınlık, hayal kırıklığı, pişmanlık gibi birçok olumsuz duygu ile yüklü bir şekilde evlilik terapistin karşısına otururlar ve her şeyin eskisi gibi olmasını, terapistin evliliklerini tamir etmesini isterler. Terapistin ilk görevi, fırtınanın ortasında, savrulmuş, yolunu kaybetmiş, batmakta olan bir gemiye benzeyen çifti, sakince kıyıya yanaştırmaktır. Hele ortada bir ‘aldatma’ konusu var ise, terapi süreci çok daha özel adımları içermelidir. Aldatma konusu ile karşı karşıya gelen bir evlilik terapisti, eğer bu konu ile ilgili özel bir eğitim almamış ise evliliği tamir etmek yerine bozabilir.
Kendi duygularını, düşüncelerini işin içine katabilir, suçlayabilir, eleştirebilir, taraf tutan yorumlar yapabilir, yanlış tavsiyelerde bulunabilir, bilimsellikten uzak yöntemlerle problemleri çözmeye kalkabilir. Kısacası yarardan çok zarar verebilir.
ALDATMANIN YARALARINI SARMA
Bu tip zararları önlemek, çift ve aile terapisi eğitiminin yaygınlaşması için koşulların ve standartların oluşmasını sağlamak, çift ve aile terapisinin ülke genelinde tanıtılması, kullanılması, tanımlanması, geliştirilmesi, araştırılması ve yaygınlaşması için çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuş bir dernek var; Çift ve Aile Terapileri Derneği (ÇATED). ÇATED, evlilik terapistlerini eğitmek ve bilgilerini artırmak için eğitimler ve seminerler düzenliyor. Evlilik terapisinin hafife alınmamasının gerektiğinin altını çiziyor.
ÇATED’in kurucularından, yönetim kurulu üyesi Sibel Erenel’in konuğu olarak Türkiye’ye gelen Kanada Satir Pasifik Enstitüsü Eğitim Direktörü ve Eğitimcisi Kathlyne Maki-Banmen, evlilik terapistleri için, mart ayı sonunda “Çiftlerle Çalışmada Aldatmanın Yaralarını Sarma” konusunda bir eğitim verecek. Eğitimde terapistlere, aldatmanın hemen ardından veya geçmiş travmalardan sonra iyileşme sürecini ve tedavisini anlatacak. Bunun yanında, aldatmaya yol açan etkileri, aldatmaya zemin hazırlamış olan geçmişten ve çocukluktan gelen bitmemiş meselelerin çift ilişkisine etkilerini ve bu etkilerin dönüştürülmesini öğretecek.
‘Aldatma’ konusu sadece evlilik terapistlerinin değil, herkesin merak ettiği, anlamaya çalıştığı bir konu. Kathlyne, 17 senedir Hong Kong, Hindistan, Singapur, Çek Cumhuriyeti, Tayland, Slovakya, Kanada ve Amerika’daki terapistlere bu konuda eğitimler veriyor. Kathylne’e, ‘aldatma ve aldatmanın yaralarını sarma’ konusunda en çok merak edilenleri sordum:
EN ÇOK ZARAR VEREN ALDATMA HANGİSİ?
* Aldatmanın genel bir tanımı var mı?
- Aldatma fiziksel yakınlık ve/veya duygusal yakınlık ilişkisi içinde meydana gelebilir. Aldatma eyleminin ne olduğu aynı kültür içinde ve kültürler arasında değişiklik gösterebilir ve insanlar arasındaki ilişkilerin tipine bağlıdır. Bir ilişki içindeki kişi, içinde bulunduğu ilişkinin anlaşılmış sınırları dışında davranırsa aldatma olduğundan bahsedilebilir.
Cinsel aldatma, eşlerden biri evlilik dışında başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girerse olur. Bu öpüşme, fiziksel tutuş, okşama, ve/veya cinsel ilişkiye girmeyi içerir. Duygusal aldatma, başka bir insanla duygusal ilişki içinde olmaktır ve eşin romantik sevgi, zaman ve dikkat gibi duygusal kaynaklarını başka bir kişiye akıtmasına yönelten bir süreçtir. Seks içermeyen aldatma romantik arkadaşlık veya duygusal macera olarak isimlendirilebilir. Bazı insanlar internet üzerinden sanal seks veya pornografi takıntısını aldatma olarak nitelendirir.
* Hangi tür aldatma daha çok zarar verir?
- Evliliğe en zarar veren aldatma, cinsel ve duygusal yakınlaşmanın bir arada olduğu aldatmadır.
Araştırmalar göstermektedir ki, eşlerine daha derinden bağlı olan insanların (erkekler ve kadınlar) cinsel kıskançlık yerine duygusal kıskançlık hissetme ihtimalleri daha yüksektir. Kadın açısından aldatmanın en üzücü eylemleri kocalarının başka bir kadınla oluşturdukları duygusal bağlardır; kadınlar kocalarını duygusal bağ olmayan öylesine bir ilişki yaşadıklarında daha yüksek olasılıkla affetmektedirler. Kadınlar kararlarının eşleri, çocukları ve büyük aileleri üzerindeki etkilerini düşünmeye daha meyillidirler.
* İnsanlar neden aldatır?
- Çifti evlilik dışı bir ilişki yaşamaya götüren uzaklık, genellikle aslında her çiftin deneyimlediği günlük farklılıkları nasıl çözümleyeceklerini bilememelerinin sonucudur. Bu nedenle, terapi sırasında, çiftin farklılıkları çözümlemelerine yardımcı oluruz.
GÜVEN, ZAMAN İÇİNDE TUTARLILIKLA GELİR
* Aldatmadan sonra bir çifte nasıl yardımcı olabilirsin?
- Başlangıçta, çiftin evli kalmaya ve boşanmaya “karar vermeye karar veremeyeceklerini” anlamalarına yardımcı olmak gerekir. Bu tür kararlar yalnızca tepkisel duygularla verilmemelidir. Bu kararı vermek için kişilerin kendilerine zaman verebilmeleri için destek olmak gerekir.
* Tekrar güven mümkün mü?
- Güven zaman içinde tutarlılıkla gelir. Aldatan kişinin tutarlı bir şekilde güven inşası üzerine çalışması, karşısındakinin güven ihtiyacına duyarlı olması gerekir. Güven, terapinin başında gelmeyecektir. Güven inşa sürecinde, her iki eşin de kendilerini ve birbirlerini affetmelerine yardımcı olunur.
* Kadın ve erkek arasında farklılıklar neler?
- Kadın açısından aldatmanın en üzücü eylemleri kocalarının başka bir kadınla oluşturdukları duygusal bağlardır; kadınlar kocalarını duygusal bağ olmayan öylesine bir ilişki yaşadıklarında daha yüksek olasılıkla affetmektedirler. Kadınlar kararlarının eşleri, çocukları ve büyük aileleri üzerindeki etkilerini düşünmeye daha meyillidirler. Genellikle kadınların aldatan eşi affetmeleri erkeklere göre daha muhtemeldir.
* Aldatma ardından iyileşme mümkün mü?
- Çiftler aldatma ile başa çıkarken genellikle üç aşamadan geçerler:
1- Birinci aşama (inişli çıkışlı): Güçlü duygularla dolu bir zaman, öfke, yaralanmışlık. Aldatan eş ise vicdan azabı ve savunma arasında gidip gelir.
2- İkinci aşama (geciktirme): Bu, daha az duygusal olan periyotta aldatılan eş aldatmayı anlamlandırmaya çalışır, detaylar üzerine takılır, her şeyi öğrenmek ister. İlişkide fiziksel ve duygusal olarak geri çekilir ve yardım istemek için başkalarına uzanır. İlişkisi olan eş bazen dışlanmış hissedecek veya kafası karışacak ve ilişkiyi tamir etmeye çalışacaktır.
3- Üçüncü aşama (güven-inşa etmek): Bir arada kalmaya ve evliliklerini devam ettirmeye karar veren çiftler içindir. Bu aşamada çift terapisi gereklidir. Bireysel terapi bireylerin uzaklaşmalarının artmasına yol açabilir.
Güven inşa etme aşamasında, ilişkiye bağlılık gösterilmesi, yaralanmış tarafların kendilerini ve birbirlerini affetmeye başlamaları ve güveni yeniden kurmaları için en önemlisidir.
DEĞİŞİKLİK GEREKİYOR
* Aldatma konusu ile çalışan terapistlere ne önerirsin?
- Çiftin her ikisi ile de temas edin. İç dünyalarını dinleyin. Biliniz ki kim ne yaptıysa kendi özlemlerini doyurmak için yaptı ve iyileşmek ve özlemlerini karşılamak için kendileriyle ve birlikte değişiklikler yapmaları gerekiyor.
Paylaş