Paylaş
Danışan: Eşim benden çok şikayetçi. Onun zoruyla geldim. Zaten randevuyu da o almıştı.
- Dr. Başak: Neden şikayetçi?
Danışan: Her şeyi unuttuğumu, ev işlerinde ona yardım etmediğimi, tembellik yaptığımı, onunla hiç ilgilenmediğimi söylüyor.
- Dr. Başak: Bunlar çok tipik şikayetler gibi geliyor kulağa. Siz ne düşünüyorsunuz? Eşinizin bu şikayetleri terapiye gelmeniz için geçerli bir neden olabilir mi sizce?
Danışan: Bence de çok tipik şikayetler, çoğu arkadaşımın eşi buna benzer şeyler söylüyor ama bir yandan da içinden çıkamadığım bazı problemlerim olduğunu kabul ediyorum.
- Dr. Başak: Ne gibi?
Danışan: Çok unutkan ve dağınığım. Evlenmeden önce de böyleydim ama eşim kadar bunu gözüme sokan olmamıştı. Devamlı bir şeyler kaybediyorum, bir şeyleri unutuyorum. Bir de, çok ciddi bir erteleme huyum var. Özellikle evle ilgili işler bana angarya geliyor. Bu da eşimle aramızda ciddi problemlere yol açıyor.
ÇOCUKKEN DE ARKAMI ANNEM TOPLARDI
- Dr. Başak: Çocukluğunuzda nasıldınız?
Danışan: O zaman da böyleydim hep annem arkamı toplardı. Yerinde duramayan bir çocuktum. Oynamayı çok severdim, okulda sıkılırdım.
- Dr. Başak: Derslerde zorlanır mıydınız?
Danışan: Zorlanmazdım ama öğretmenlerim “potansiyelini göstermiyor, çok daha başarılı olabilir” derdi. Ancak geçecek kadar çalışırdım. Ders dinlemezdim, daha doğrusu dikkatim çabuk dağılırdı, dinleyemezdim, çok sıkılırdım. Dersin ilk 10 dakikasından sonra kendimi pencereden dışarıya bakarak hayallere dalmış bulurdum. Ödevlerimi, kitabımı, defterimi hep unuturdum. Aklım hep dışardaydı.
- Dr. Başak: Bu anlattıklarınız “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu”na (DEHB) benziyor. Size çocukluğunuzda buna benzer bir tanı konmuş muydu?
Danışan: Bizim zamanımızda böyle bir hastalık yoktu. Dersi dinlemeyen, yerinde oturamayan çocuklara “yaramaz” denirdi. Ben de yaramaz bir çocuktum.
DEHB HASTALIĞI ZAMANLA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMEZ
- Dr. Başak: Peki okul çağında yaşadığınız sorunlar zamanla azaldı mı?
Danışan: Kısmen diyebilirim. Öyle eskisi gibi kıpır kıpır değilim ama unutkanlık ve dalgınlık devam ediyor. Dikkatim çabuk dağılıyor. Aslında bazen ben de merak ediyorum acaba bende Dikkat Eksikliği mi var diye ama istediğim zaman dikkatimi çok iyi verebiliyorum. Özellikle televizyon seyrederken.
- Dr. Başak: Aslında bu da DEHB olan kişilerde görülen tipik bir özellik. Televizyon seyretmek, bilgisayarda uzun saatler geçirmek veya kitap okumak, Dikkat Eksikliği olan çocuklar için daha kolay aktiviteler. Bir nevi dış dünyanın karmaşasından kaçış.
Danışan: Hiç öyle düşünmemiştim ama doğru, ben de televizyon karşısında çok güzel dinleniyorum, dünyadan kopuyorum. Bu da eşimin şikayetlerinden biri.
Belki gerçekten Dikkat Eksikliğim var. Bunu nasıl anlarım?
- Dr. Başak: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, çocukluk çağında ortaya çıkan bir hastalık ve maalesef büyüyünce kendiliğinden düzelmiyor. Yani eğer teşhis konmamış ve tedavi uygulanmamışsa yetişkin çağda da sıkıntılar devam ediyor. DEHB olan çocuklar tedavi görmediklerinde anne-babalarının, öğretmenlerinin yardımıyla zor da olsa hayatlarına devam edebiliyorlar. Biraz önce bahsettiğiniz gibi okulda genellikle çok başarılı olamıyorlar ve sosyal ilişkileri de problemli olabiliyor. Diğer yandan hâlâ anne-babalarının kanatları altındalar ve sorumlulukları kısıtlı. Fakat yetişkin çağa gelince hayat çok daha karmaşık.
Dolayısıyla, ortaya çıkan zararlar daha ciddi olabilir.
Danışan: Yetişkinlerde de Dikkat Eksikliği olacağı hiç aklıma gelmezdi. Ne gibi zararları var?
- Dr. Başak: Hayatın birçok alanında aksaklıklara neden olabilir. Eğitimde başarısızlığa, iş hayatında hayal kırıklıklarına, ekonomik sıkıntılara yola açabileceği gibi sosyal ilişkiler, evlilik, çocuk büyütmek gibi alanlarda da sıkıntıların ortaya çıkmasına yol açabilir.
İŞ HAYATINDA GÜÇLÜK YAŞANMASI NORMALDİR
Danışan: Benim en çok kariyerim etkilendi. Ne istediğim gibi bir eğitim alabildim ne de istediğim gibi bir işim oldu. Çok daha iyi bir işte çalışıp daha fazla gelire sahip olabilirdim.
- Dr. Başak: DEHB olan kişilerin iş hayatında zorluklar yaşaması normaldir. İşten çabuk sıkılmak, zamanı iyi kullanamamak, işe geç kalmak, sorumlulukları unutmak, işleri ertelemek, işyerindeki kişilerle anlaşamamak, davranış problemleri, üstlerinden uyarılar almak veya işten çıkarılmak gibi durumlar sık sık başlarına gelen problemlerdir.
Danışan: Dikkat eksikliği başka ne gibi problemlerin kaynağı olabilir?
- Dr. Başak: Araştırmalara göre DEHB olan kişilerin yüzde 80’inde en az bir tane daha psikolojik hastalık var. Duygu durum bozuklukları ve kaygı bozuklukları listenin başında geliyor. Alkolik olmaya ve sigara içmeye de meyilli olabiliyorlar. Son zamanlarda yapılan araştırmalar; DEHB olan yetişkinlerin daha fazla uyku problemi çektiklerini, aile ilişkilerinde daha sık çatışmalar yaşadıklarını, daha sık araba kazaları yaptıklarını, beslenme ve spor alanında kendilerine daha az dikkat ettiklerini, daha sık duygusal problemler yaşadıklarını ve finansal alanlarda daha fazla zorluklar yaşadıklarını gösteriyor.
Danışan: Bunlara hep Dikkat Eksikliği mi neden oluyor?
- Dr. Başak: DEHB olan kişiler için hayatın akışına ayak uydurmak diğer kişilere göre çok daha yorucu. Çünkü üç temel alanda kendini gösteren ve ellerinde olmayan zorluklar yaşarlar:
1- Dikkat: Dikkatini ayrıntılara veremez ya da dikkatsizce hatalar yapar. Üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı oyunlarda dikkati dağılır.
Doğrudan kendisiyle konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür. Yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işlerindeki görevleri tamamlayamaz. Üzerine aldığı etkinlikleri ve görevleri düzenlemekte zorluk çeker.
Sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir. Bu ertelemelere neden olabilir.
Üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder. Dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır.
2- Hiperaktivite: Genellikle çok konuşur. Elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
Çocukluk çağında sınıfta ve oturması beklenilen diğer durumlarda sık sık oturduğu yerden kalkar. Yerinde durmakta zorlanır (ergenlerde ya da erişkinlerde huzursuzluk duyguları olarak kendini gösterebilir).
3- Dürtüsellik: Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer. Sorulan sorulara, daha soru tamamlamadan cevap verir. Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.
Kişide her zaman hiperaktivite olmayabilir, böyle bir durumda tanı “Dikkat Eksikliği Bozukluğu” şeklinde olur. Tanı koyarken bu alanlarda ortaya çıkan problemlere bakılır. Anne-babadan, öğretmenden gerekli bilgiler alınır ve çocuğun okuldaki, sosyal çevredeki davranışları hakkında bilgi toplanır.
TEDAVİ YÖNTEMİ
Danışan: Bu anlattıklarınızı çoğu bende var. Hayatımın niye bu kadar zor olduğunu daha iyi anladım. Sanki hep bir bulut içindeyim ve bazen ne olup bittiğimi dışarıdan seyrediyormuş gibi hissediyorum.
Çocukluk ve ergenlik çağımda yeteri kadar çektim. Yetişkin olarak artık bu problemlerle yaşamak istemiyorum. Eşime ve çocuklarıma da yazık. Zaten bu
konuda bir şey yapmazsam evliliğim de bozulacak. Peki bu hastalığın bir tedavisi var mı?
- Dr. Başak: Tamamen iyileşme olmasa da, hastalığın hayatı etkileyen olumsuz yönlerini ortadan kaldırmaya yönelik çözümler var. En son araştırmalara göre
Dikkat Eksikliği tedavisinde bazı kişiler için ilaç kullanımı çok önemli faydalar sağlarken, bazılarına karşılaşılan zorluklarla baş etmeyi öğretmek için psikoterapi yeterli.
İkisinin beraber uygulandığı durumlar da var. Kişilere organizasyon becerileri kazandırmak, zamanı doğru kullanmayı, plan yapmayı öğretmek, unutkanlıkla baş edebilmek için yöntemler geliştirmek, dürtüselliği engelleyecek yolları göstermek, kişiler arası ilişkilerde ortaya çıkan zorluklar üzerine çalışmak, motivasyonu artıracak aktiviteler planlamak tedavinin önemli hedefleri.
Bunun yanında, DEHB şikayetleri olan kişilerde mutlaka eşlik eden başka bir psikolojik sıkıntının olup olmadığını araştırmak ve tedavi planlanırken, eşlik eden hastalığı da hesaba katmak gerek.
Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş