Paylaş
Bu nedenle anne-babalar, her çocuğun risk altında olduğunu düşünerek, çocuklarının seks eğitimi konusunda aktif bir rol almalı.
Danışan: Biri erkek diğeri kız olan ikizlerimle, 5-6 yaşlarındayken, bebekler nasıl olur konusu çerçevesinde biraz cinsellik konularına girmiştik. Yani onlara “sizi leylekler getirdi” demedik ama daha fazlasını da konuşmadık. Şimdi 13 yaşına girdiler ve sanırım cinsellik konularında biraz daha konuşmamız gerekiyor ama nereden başlasak bilemiyoruz.
- Dr. Başak: Seks eğitimi, insan vücudunu ve biyolojisini anlatmakla sınırlı kalmamalı. Daha önemlisi, meraklarını, ihtiyaçlarını, aşklarını veya hayal kırıklıklarını sizinle paylaşabilmeliler. Fikirlerini ve duygularını açıkça ifade edebilmeli, seks konusundaki tutumlarını sizinle açık açık konuşarak şekillendirmeliler.
Danışan: Doğru ama bunlar çok hassas konular, yanlış yapmaktan korkuyorum.
- Dr. Başak: Sizin gibi birçok anne-baba aşk, cinsel ihtiyaçlar ve davranışlar gibi konuları konuşmaktan çekiniyor. Ama burada göz ardı edemeyeceğimiz bir konu daha var; cinsellik konularında yapılan araştırmalar gösteriyor ki evlilik öncesi hamilelikler ve cinsel hastalıklar, cinsel eğitim sayesinde azalma gösteriyor. Bu nedenle anne-babalar, her çocuğun risk altında olduğunu düşünerek, çocuklarının seks eğitimi konusunda aktif bir rol almalı. “Benim çocuğum akıllı, benim çocuğum kesinlikle yapmaz, benim çocuğum babasından çok korkar, ben çocuğuma güveniyorum” vs. gibi düşüncelerin çocukları korumakta hiçbir geçerliliği olmadığını unutmamak gerek.
KONUŞMAKTA GEÇ KALDIK DİYEREK VAZGEÇMEYİN
Danışan: Eşim de sizin söylediğiniz gibi “bizimkiler yapmaz, konuşup da yüz göz olmaya, seks eğitimi filan verip de çocuğun aklına bu yaşta böyle konuları sokmaya gerek yok” şeklinde düşünenlerden...
- Dr. Başak: Oysa onlarla konuşmadığınızda da bir çeşit eğitim vermiş oluyorsunuz; onlara “bu konular konuşulmaz, ayıptır, yasaktır” gibi mesajlar veriyorsunuz. Konuşmadığınızda yanlış yapma olasılıkları daha fazla.
Ayrıca, ufak bile olsa, denemeleri, cinsel bir yakınlaşmaları olduğunda, sizinle konuşamadıkları için utanç, pişmanlık, özgüven eksikliği, suçluluk duygusu gibi olumsuz düşüncelerle baş başa kalabilirler. Bazen bu duygularla baş etmeye çalışmak ağır gelebilir. Bu duygularla baş edemeyen gençler arasında içe kapanma, kaygı, okulda başarısızlık, depresyon, intihara teşebbüs, evden kaçma gibi problemler sık gözlenmektedir.
Danışan: Evet bu tip hikayeleri ben de duyuyorum. Bu da çok korkutucu, kimsenin başına gelmesin. Peki ama nasıl konuşalım?
- Dr. Başak: Çocuklarınız için yapabileceğiniz en güzel şey, onlarla iletişim yollarını her zaman ve her konuda açık tutmaktır. Bunun için, konuşmaya başlamalarından itibaren onlarla duyguları, düşünceleri, ihtiyaçları hakkında konuşun. Sizinle her şeyi konuşabileceklerine dair inançları ve size güvenleri bu şekilde gelişir.
Danışan: Biz geç mi kaldık acaba?
- Dr. Başak: Böyle düşünerek vazgeçmeyin, geç değil. “Daha önce konuşamadık, bu biraz da bizim hatamız, zaman nasıl geçti anlamadık ama şimdi konuşabiliriz” şeklinde bir açıklamayla konuşmayı deneyebilirsiniz.
İLK KONUŞMADA DERİN KONULARA GİRMEYİN
Danışan: Konuya girmekte zorlanıyorum, biraz da bu nedenle kaçıyorum galiba.
- Dr. Başak: Konuya girişi gözünüzde büyütmeyin. Cinsellik, aşk gibi konuları günlük hayatın içine sokmaya çalışın. Televizyonda izlediğiniz bir film veya gazetede okuduğunuz bir haber size konuyu açmak için iyi bir fırsat olabilir. Örneğin, bir film seyrederken, genç bir kızın hamile kaldığını görünce “gençlerin erken yaşta istemeden hamile kalması, korunmadan yapılan seks sonucu olur, bunu biliyor muydun? Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” şeklinde konuya girebilirsiniz. Bir seferde her şeyi konuşmak yerine azar azar değişik zamanlarda konuşmayı deneyin. İlk konuşmada çok derin konulara girmekten kaçının, bu hem sizi hem de çocuğunuzu gerebilir ve konuşma denemeniz başarısız olabilir.
Danışan: Ya çok soru sorarsa?
- Dr. Başak: Soru sormasına izin verin. Soruları cevaplarken mümkün olduğunca bilimsel gerçekler üzerinden bilgi verin. Gerekirse bu konuda bir uzmandan yardım alın. Çıkmaza düştüğünüzde “bunu ben de bilmiyorum, araştırıp sana doğru bir yanıt vereceğim” deyin. Kendi özel hayatınızdan bahsetmek, örnekler vermek, detaylara girmek doğru olmaz.
Bunun yerine genel bilgiler vermeye çalışın. Ergenler çoğunlukla kız-erkek ilişkilerinin dinamikleri ve aşk konularında desteğe ihtiyaç duyarlar. Romantik ilişkilerde cinsellik konusu ortaya çıktığında nasıl davranabilecekleri konusunda rehberlik sağlayabilirsiniz. Çok yoğun yaşadıkları duyguları tanımalarına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, konu cinsellik olduğunda arkadaş baskısıyla nasıl baş edecekleri hakkında destek verebilirsiniz.
EŞİME GÖRE OĞLUM İÇİN NORMAL, KIZIM İÇİN ERKEN
Danışan: Aynı yaşta olmalarına rağmen kızım ve oğlum arasında da çelişki yaşıyorum. Eşime göre, cinsellik oğlum için olması gereken, normal bir konu ama kızım için daha erken.
- Dr. Başak: Eşiniz böyle düşünse de birçok genç erkek, henüz hazır olmadıkları halde kendilerini seks yapmak için baskı altında hissediyorlar. Araştırmalara göre, üç erkekten biri seks konusunda, özellikle erkek arkadaşları tarafından, baskı altında hissettiklerini bildiriyor.
Aynı baskıyı, alkol, sigara ve uyuşturucuyla ilgili olarak da hissediyorlar. Bu konuları da oğlunuzla açık açık konuşabilmeli, onun duygu ve düşüncelerini öğrenmelisiniz.
Danışan: Oğlumla konuşmayı babasına bırakıyorum, ben de kızımla konuşacağım. Kızımla neler konuşmamı tavsiye edersiniz?
- Dr. Başak: Kızlar için, beraber oldukları kişinin yaşı, önemli bir risk faktörü. Kızların yaşı küçüldükçe partnerinin yaşı büyüyor. 4 bin 200 kız üzerinde yapılmış bir araştırma, 12 yaş civarı seks yapan kızların çoğunlukla kendinden 5-6 yaş büyükler ile beraber olduklarını gösteriyor. Erken yaşta yapılan seks, genellikle alkol, uyuşturucu, hamilelik, okul bırakma gibi başka davranış problemlerini de beraberinde getiriyor.
Danışan: Öyleyse en iyisi yasaklamak.
- Dr. Başak: Yasaklamalar koymak yerine “daha değil” şeklinde bir yaklaşım, gençlerle aileler arasındaki diyaloğun açık kalmasına yardımcı olacaktır. Fiziksel olarak hazır olmak ve psikolojik olarak hazır olmak arasındaki farklar konuşulabilir. Ayrıca hormonların etkilerini konuşmak da, çocuklarınızın kendilerini anlamaları, neyi niye istediklerini fark etmeleri açısından yardımcı olacaktır. İlk cinsel deneyimin kaç yaşında olması gerektiğini konuşurken, onları yasaklamaya çalışmak yerine ortaya çıkabilecek risklerden bahsetmek daha etkili olur. Çocuklarınızla erken yaşlardan itibaren gelişim düzeylerine uygun olarak cinsellik hakkında konuştukça, onları bilgilendirmiş, onları korumuş ve aynı zamanda onlara destek olmuş olursunuz.
Onlara neler öğretebilirsiniz?
Küçük yaşlardan itibaren erkek ve kız çocuklarınızı cinsel istismardan korumak için gerekli bilgileri...
İstemedikleri durumlarda nasıl “hayır” diyebileceklerini...
Baskı karşısında kendilerini nasıl koruyabileceklerini...
Rızaları olmadan, istemeden cinsel ilişkiye zorlanmanın “tecavüz” olduğunu...
Her korunmadan yapılan seks sonucunda hamilelik riskinin olduğunu...
Cinsel yollarla bulaşılan hastalıkların (AIDS, HIV gibi) kendilerinden uzakta başka bir dünyada olmadığını, bu şekilde düşünmenin ciddi bir yanılsama olduğunu...
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın yollarını...
Her ne olursa olsun korunmadan cinsel beraberliğin olmaması gerektiğini...
Seksin, arzuların, gelişmenin ve büyümenin doğal bir parçası olduğunu, diğer yandan bilinçsiz ve yanlış zamanda yapılan seksin, güçlü duygusal ve fiziksel komplikasyonlara neden olabileceğini...
Hormonların yoğun bir şekilde cinselliğe yönlendirdiğini, diğer yandan kurallar nedeniyle cinsellikten uzak kalarak çelişkide hissetmelerinin normal olduğunu, hormonlarla kurallar arasında kalıp içinden çıkamadıkları karmaşık durumlarda sizden yardım alabileceklerini...
Seksin doğru zamanda, doğru kişiyle, doğru ortamda yapıldığında güzel olduğunu, başkalarının baskısıyla hazır olmadan yapıldığında ise pişmanlık, utanç, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygulara yol açabileceğini...
NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş