Paylaş
Bu düşünce bile tek başına insanı depresif yapmaya yeter. Emekliliği yeni bir başlangıç olarak görüp ona göre planlamak lazım.
Danışan: Emekli olmayı düşünüyorum ama kaygılarım var. İşimi sıfırdan kurdum, gece gündüz çalıştım, çok emek harcadım, çok şükür iyi yerlere getirdim. Oldum 66, itiraf etmeliyim ki artık yoruldum. İki yetişkin oğlum var, “Baba git artık hayatını yaşa, keyif yap, işi gücü de artık bize bırak” diye ısrar ediyorlar. Eşim de onlarla aynı fikirde. Ama ben psikolojik olarak hazır olup olmadığımı bilmiyorum. Bir yandan “Haklılar, artık emekli olmanın zamanı geldi” diyorum ama bir yandan da korkuyorum.
Dr. Başak: Neden korkuyorsunuz?
Danışan: Belki saçma gelecek ama en çok sıkılmaktan korkuyorum. Oğullarıma güvenirim, iş açısından zerre korkum yok ama ya sıkılırsam, ya depresif olursam diye çok korkuyorum. Bu kadar yıl gece gündüz çalıştıktan sonra her şeyden elimi ayağımı çekmeye hazır mıyım? Hiçbir şey yapmadan nasıl günlerimi geçiririm? Emeklilik hayatına adapte olabilir miyim?
Dr. Başak: Emekli olmayı ‘her şeyden elini ayağını çekip hiçbir şey yapmamak’ olarak algılamamak lazım. Bu düşünce bile tek başına insanı depresif yapmaya yeter. Emekliliği yeni bir başlangıç olarak görüp ona göre planlamak lazım. Yoksa bir süre sonra sıkılma veya depresif hissetme tehlikesiyle karşı karşıya gelmek kaçınılmaz. Sizin emeklilik hayatı için planınız ne?
Danışan: Aklımda yapmak istediğim bazı şeyler var ama oturup plan yapmadım.
Dr. Başak: Birçok kişi, emekliliğinin maddi yönünü yıllar öncesinden planlıyor. Parasını biriktiriyor, evini barkını ona göre düzenliyor. Diğer yandan işin manevi veya sosyal yönü için çok fazla hazırlık yapmıyor. Emekli olunca ne kadar maaş alacağını biliyor ama vaktimi nasıl doldururum, neler beni mutlu eder, nasıl hayallerim var, bu hayallerimi gerçekleştirmek için nasıl bir hazırlık yapmalıyım diye düşünmüyor, bu konuda hiçbir plan ve hazırlık yapmıyor. Eğer siz de planlamadıysanız kendinizi bütün gün evde oturup televizyon seyrediyor bulursunuz. Bir bakmışsınız televizyon ve mutfak en iyi arkadaşınız haline gelmiş. Bu ilk başlarda cazip gelse de, sosyal hayattan izole ettiği, pasif bir hale soktuğu, amaçsızlaştırdığı için bir süre sonra sizi mutsuz yapar.
HOBİLERİ “BOŞ İŞ” OLARAK GÖRÜYORSANIZ, KEYİF ALMAZSINIZ
Danışan: Şöyle rahat rahat oturup spor programı seyretmek, maçları takip etmek fikri bana da cazip geliyor ama haklısınız belki bir süre sonra sıkabilir. Başka şeylerle de meşgul olmak lazım.
Dr. Başak: Daha da önemlisi, başka şeylerle meşgul olurken keyif alabilmek lazım. Başkaları yapıyor diye veya faydalı bir şeyler yapmalıyım diye yaptığınız şeyler de mutlu etmeyebilir. Şu anda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Danışan: İş güç dışında bir şey yapmaya fırsat olmadı hiç. Bu da hata. Şimdi bu yaştan sonra yeni hobiler edinmek nasıl olacak?
Dr. Başak: Hobi edinmek, yeni bir şey öğrenmek işin en keyifli kısmı. Keyif almanız, biraz da hobilere bakış açınıza bağlı. Bazı kişiler sanatla uğraşmayı, sporu, seyahat etmeyi, müze gezmeyi, sinemaya gitmeyi, arkadaşlarla toplantılar, sohbetler yapmayı, ‘boş işler’ olarak algılar. Eğer siz de öyle düşünüyorsanız, iş dışındaki hiçbir aktiviteden keyif almazsınız.
Danışan: Gençliğimde öyle düşünürdüm ne yalan söyleyeyim. Yani bazı arkadaşlarımın yaptığı gibi resim yapmak, müzikle uğraşmak ya da sinemaya gitmek bana zaman kaybı gibi gelirdi. İşimden başka hiçbir şeyi önemsemezdim. Pazar günleri örneğin, ne yapacağımı bilemez, çok sıkılırdım. Bir bahane bulup işe kaçardım. Bırakın arkadaşları, çocuklarıma bile doğru dürüst zaman ayıramadım. Belki de o nedenle şimdi işi bırakmak ürkütüyor.
BAZI ERKEKLER 25’İNDE ÖLÜYOR AMA 75’İNE KADAR GÖMÜLMÜYOR
Dr. Başak: Benjamin Franklin, “Bazı erkekler 25’inde ölüyor ama 75’ine kadar gömülmüyor” demiş. Birçok erkek, genç yaşlarda atıldığı iş hayatında para kazanma gailesi içinde hayallerini ve ihtiyaçlarını unutuyor. Tek hedefi günü geçirmek, ayakta kalabilmek oluyor. Sonra bir bakıyor ki ömür geçmiş, kendisi için hiçbir şey yapmamış.
Danışan: Benim de aynı anlattığınız gibi oldu. Bir baktım, 66 yaşıma gelmişim. İşim, hayatım olmuş.
Dr. Başak: ‘Hayatım olmuş’ dediğiniz işinizden bir günde vazgeçmek kolay değil. İnsanların hayatta en çok ihtiyacı olan üç şey var: 1. Amaç; 2. Düzen; 3. Sosyal çevre. İş hayatı insana sadece para değil, bu önemli üç ihtiyacın giderilmesine olanak veriyor. Her gün işe giderken bir amacınız, bir hedefiniz var. Sabah aynı saatte kalkıp, aynı saatte işe gidip, aynı saatte öğle yemeği yediğinizde, ev işlerinizi bile bir düzen içinde yapmanız gerekiyor. Yapılandırılmış bu saatler aslında hayatı kolaylaştırıyor. Son olarak, sosyalleşme, bir gruba ait olma imkanı sağlıyor.
Danışan: Doğru, işte en az 10 kişi ile sürekli ilişki içindeyiz. İş için bile olsa sohbet imkanımız var.
Dr. Başak: Başkaları tarafından sevilmek, aranmak, istenmek ve bir gruba ait olduğunu hissetmek diğer ihtiyaçların da önünde geliyor. Arkadaşlık, muhabbet, dostluk bu nedenle emeklilikte en büyük ihtiyaç. Araştırmalar, bunların ekonomik şartlardan bile daha önemli olduğunu, başkalarıyla yakın ve sıcak ilişkileri olan kişilerin çok daha mutlu, sağlıklı ve uzun yaşadığını gösteriyor. Bu nedenle emeklilikte bir gruba, bir yardım kuruluşuna, bir kulübe üye olmak çok faydalı. Sağlık ve para gibi önemli unsurların yerini almasa da, paranın veya sağlığın yokluğunda ortaya çıkan streslerle de daha kolay baş etmeyi sağlıyor. Bunların hepsine ek olarak başarma zevki, güç, saygınlık, statü gibi manevi kazançları da var.
Size anlamlı gelen bİr aktİvİte bulun
Danışan: İşten ayrılınca bunlardan vazgeçmiş oluyorsunuz bir bakıma, işte bu nedenle emeklilik çok kolay değil demek ki.
Dr. Başak: Haklısınız, bunlardan vazgeçerken, vazgeçtiğiniz şeylerin yerini doldurabilmek için emeklilikten önce çok iyi hazırlanmak, hayatı ona göre düzenlemek gerek. Bütün gün televizyon seyretmek size ne amaç, ne düzen ne de sosyallik sağlayacak.
Danışan: Biraz önce sizin de söylediğiniz gibi maddi açıdan hazırlandım, bu yeterli sanıyordum. Başka nasıl hazırlanılır hiç düşünmemiştim, demek ki bu yüzden ne kadar yorulsam da emekli olmaktan korkuyorum. Hazır değilim derken farkına varmadan doğruyu söylemişim, hazırlanmamışım ki.
Dr. Başak: Size tavsiyem, birden işi bırakmak yerine bir süre yarım gün işe gitmeyi deneyin. Kalan yarım günde de keyif alabileceğiniz, size anlamlı gelen ve devamlılık isteyen bir aktivite bulmaya veya yeni bir hobi edinmeye çalışın. Sonra işe gitme sıklığınızı azaltarak, örneğin, haftada iki gün giderek işten yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayın. Hobilerden keyif aldıkça, yeni aktiviteleriniz hayatınızı doldurdukça, işe gitme gereksiniminiz azalır.
ÇOK SEÇENEK VAR
Danışan: Bu yaştan sonra yeni aktivite bulmak kolay değil.
Dr. Başak: Daha önce araştırmadığınız için zor gibi gözüküyor, oysa bu konuya eğildiğinizde ne kadar çok seçenek olduğuna şaşırırsınız. Aktivite ararken pasif aktivitelerinizle aktif aktivitelerinizi mümkün olduğu kadar dengede tutmaya çalışın.
Danışan: Pasif aktivite nasıl oluyor?
Dr. Başak: Televizyon seyretmek, uyumak, kağıt oyunları oynamak, spor müsabakaları seyretmek gibi, hiç efor sarf etmeden yapılan aktiviteler. Yaparken zevk verse de bir süre sonra monotonluğa, tatminsizliğe ve sıkıntıya neden olur. Bunları aktif aktivitelerle dengelerseniz, mutluluğunuz, tatmininiz, heyecanınız daha uzun sürer. Hikaye yazmak, yeni bir dil öğrenmek, yaşınıza uygun bir spor yapmak, bir şey yaratmak veya bir yardım kuruluşunda çalışmak gibi efor gerektiren aktivitelerden birini mutlaka hayatınıza sokmalısınız.
Paylaş