Paylaş
Danışan: Çocuğumun okulundan aradılar. Sınıfından başka bir çocukla kavga etmiş, “Bir daha olursa disiplin cezası vereceğiz” dediler. Son zamanlarda çok kızgın, agresif bir çocuk oldu, benim de dikkatimi çekiyordu.
- Dr. Başak: Kızgınlık da diğerleri gibi doğal bir duygu, dolayısıyla bunu yaşamakta bir problem yok. Asıl problem, bu duyguyu ifade etme şeklinde... Öfkesini sağlıklı bir şekilde ifade edememek maalesef sadece çocukların değil birçok yetişkinin de problemi. Çocuklarda bunu çeşitli şekillerde gözleyebilirsiniz; bağırmak, ağlamak, etrafına vurmak, tekmelemek, ısırmak, kendini yere atmak... Eğer siz de çocuğunuzda bu tip davranışlar gözlüyorsanız, bir an önce önlemini almalısınız.
Danışan: Okulda arkadaşlarıyla bu tip problemler yaşamaya başladık. Nasıl önlem almalıyız bilmiyorum.
- Dr. Başak: Önlem alabilmek için önce öfke probleminin altında ne yattığını anlamak gerek. İsterseniz önce fiziksel bir neden olup olmadığını araştırın. Fark edilemeyen bir ağrı, işitme, görme problemi nedeniyle etrafa uyum sağlayamamak ya da şeker hastalığı, beyin hasarları, epilepsi gibi bir hastalık, çocuğun öfkeli olmasına yol açabilir.
Danışan: Daha yeni doktora götürdük. Çok şükür gayet sağlıklı.
- Dr. Başak: Öyleyse, psikolojik bir problem olup olmadığını araştırabilirsiniz. Duygu durumu ile ilgili problemler, kişilerde öfkeye yol açabilir. Özellikle çocuklar, depresif olduklarında yetişkinlerden farklı olarak agresif davranışlar sergiler ve davranışlarını kontrol etmekte güçlük yaşarlar. Bu da onun daha kavgacı ve saldırgan olmasına yol açabilir. Bunun yanında zeka fonksiyonları ile ilgili problemler olabilir; mental retardasyon, dikkat bozukluğu veya otizm gibi durumlarda da çocuklar etraflarına kolayca uyum sağlayamadıkları veya kendilerini rahatça ifade edemedikleri için daha kızgın ve saldırgan olabilirler.
AİLEDEKİ DAVRANIŞ BİÇİMİ ETKİLİ
Danışan: Bu anlattıklarınız da uymuyor.
- Dr. Başak: Son olarak, aile yapısına ve çevresel faktörlere bakmak gerek. Davranışlar öğrenilir ve saldırganlık da öğrenilmiş bir davranıştır. Çocuk doğduğu andan itibaren etrafındaki yetişkinleri gözleyerek içsel ve dışsal uyaranlarla baş etmeyi, yetişkinleri model alarak öğrenir. Bu nedenle, aile içindeki yetişkinlerin davranışlarını gözden geçirmenizde fayda var. Ailenin öfke seviyesi nasıl?
- Çocuğun etrafındaki yetişkinlerin agresif davranışları var mı?
- Çocuğu disipline ederken kullandığınız yöntemler yaşına ve duygusal durumuna uygun mu?
- Çocuğunuzu sık sık azarlıyor musunuz veya dövüyor musunuz?
- Aile içindeki bireylerin birbirleriyle ve başkalarıyla iletişim tarzları sakin mi, sinirli, gergin mi?
- Çatışmaları ve krizleri ele alış şeklinizden memnun musunuz?
- Anne-baba olarak problemleri çözme yöntemleriniz nasıl?
- Kendi kızgınlıklarınızla baş etme şeklinizin ve öfkenizi ifade ediş biçiminizin sağlıklı olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa kendinizi kontrol etmekte güçlük yaşıyor musunuz?
Danışan: Bu anlattıklarınızın bazılarında problem yaşıyoruz. Özellikle eşimle sık kavga ediyoruz.
- Dr. Başak: Aile içindeki huzursuzluklara ek olarak, şiddet içerikli diziler, filmler, çizgi filmler, video oyunları da çocukların öfkeli olmasına yol açıyor. Gerek aile içinde gerekse televizyonda sık kavgaya şahit olan çocuk için bağırmak, kavga etmek sıradanlaşır.
Danışan: Bu da doğru. Çocuğumu televizyon başından kaldıramıyorum.
- Dr. Başak: Son zamanlarda davranışlarında değişiklik gözlüyorum, daha saldırgan oldu diyorsanız, kesinlikle TV’yi ve video oyunları kısıtlamalısınız. Sadece sürelerini değil, ne seyrettiğini de takibe almanızı tavsiye ederim. Ülkemizde çoğu anne-baba çizgi filmlerini hepsinin çocuklar için uygun olduğunu sanıyor. Oysa siz de bir gün çocuğunuzla oturup seyrederseniz, içeriklerde ne kadar çok kavga, çatışma, saldırganlık olduğunu görürsünüz. Bunlara ek olarak, eve çağırdığınız veya evine gönderdiğiniz arkadaşlarının, arkadaşlarının anne-babalarının tutum ve davranışları konusunda da fikir sahibi olmanızda fayda var. Belki de saldırganlığa en çok o arkadaşının evinde maruz kalıyor.
ONA KIZGINLIKLA BAŞ ETMEYİ ÖĞRETİN
Danışan: Aslında evde çok fazla problem yaşamıyoruz. Okulda arkadaşlarına karşı daha saldırgan. Bunun önlemini nasıl alabiliriz?
- Dr. Başak: Ona doğru bir model olabilmek için kızgınlıkla nasıl baş edileceğini öğretmelisiniz. Dediğim gibi, kızgınlık anında siz de bağırıp çağırıyor, öfkeli davranışlar sergiliyor ve kavga ediyorsanız, çocuğunuz da sizden bunları öğrenecek, arkadaşlarına kızdığında bağırıp çağıracak, kavga edecektir. İyi bir rol model olmak istiyorsanız, sosyal becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapabilirsiniz.
Diyelim trafikte her zaman sinirlendiğiniz bir olay oldu. Bu sefer bağırmak yerine “Görüyor musun, insanlar kurallara uymayarak nasıl yanlış yapıyorlar” şeklinde daha sakin, mutsuzluğunuzu dile getiren ama buna o kadar da kızmayan bir tavır sergileyebilirsiniz. Bunun yanında, kızdığınız durumlarda içinizden 10’a, gerekirse 100’e kadar saymanın faydalı olduğunu anlatıp, beraber deneyebilirsiniz. Sayı sayma sırasında kızgınlığının azaldığını fark etmesi için ona fırsat verebilirsiniz. Kızgınlıkla baş etmeyi öğrendikçe okuldaki problemleri de azalacaktır.
Danışman: Sosyal becerilerinin yaşına uygun olarak gelişip gelişmediğini nasıl anlarım?
Dr. Başak: Her yaştan beklenen sosyal davranışlar farklıdır ve her çocuğun sosyal gelişim seyri de farklıdır. Okul çağındaki bir çocuktan genellikle şu şekilde davranışlar beklenir:
- Başkalarıyla konuşurken göz teması yapması
- Okulda veya oyun sırasında paylaşım yapabilmesi
- Sohbeti sürdürebilmesi
- Karşısındaki konuşurken dinleyebilmesi
- Rahatsız olduğu durumları ifade edebilmesi
- Sırasını beklemesi
- Başkalarının ne hissettiğini anlayabilmesi
- Kurallara uyması
- Arkadaşlarıyla yan yana oynayabilmesi
- Gruba katılabilmesi
ÇOCUĞUNUZLA OYUN OYNAYIN
Danışan: Okul çağındaki bir çocuktan beklenen davranışlardan bahsettiniz. Bu davranışları yapmıyorsa bir problem olabilir mi?
- Dr. Danışan: Çocukların sosyal gelişimleri dikkatle gözlenmelidir, eğer yaşına uygun gelişmiyorsa Otizm, Asperger, öğrenme bozukluğu gibi başka bir probleme işarete edebilir.
Danışan: Okuldaki problemlerinin azalması için hem kızgınlıkla baş etme yöntemleri öğretmeliyiz, hem de sosyal becerilerini güçlendirmeliyiz.
- Dr. Başak: Bu çok faydalı olur, çünkü bu yaşta öğreneceği beceriler onun okula daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur ve ileri yaşlarda sosyal ortamlarda sıkıntı çekmesini engeller. Ayrıca hem öfkelendiği anları daha iyi yönetir hem de arkadaş baskısı veya zorbalık gibi olumsuz durumlarla baş edebilir. Aksi takdirde, çatışmalar bir yana, okuldan soğuma, arkadaşsız kalma, kendini yalnız hissetme, derslerde başarısızlık ve düşük özgüven gibi problemlerle karşı karşıya gelebilirsiniz.
Danışan: Daha sosyal bir çocuk olması için neler yapmalıyız?
- Dr. Başak: Çok küçük yaştan itibaren onları sosyal olabilecekleri ortamlara sokun. Süreklilik gösteren bir grup arkadaşı olursa sosyal açıdan daha rahat eder, öğrendikleri becerileri başka gruplarda kullanabilirler. Çocuklar sosyal becerilerini oynarken geliştirirler. Paylaşmayı öğrenirler. Buna benzer becerileri, anne-babalarıyla oynarken de öğrenebilirler. Anne-babalarıyla oynayan çocukların soysal becerileri daha gelişmiştir ve arkadaşlarıyla daha iyi geçinirler.
Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş