Bütün suç senin!

Eşinizle, arkadaşınızla ya da patronunuzla konuşurken, çıldıracak gibi oluyor musunuz? Peki, hep onlar mı suçlu?

Haberin Devamı

Danışan: Eşimle kavgalarımız son zamanlarda çok arttı. Aslında eşim iyi bir insandır, iyi bir babadır. Ne var ki, uzun zamandır hiç geçinemiyoruz. Aslında severek evlendik ama o kadar çok didişiyoruz ki artık sevgi de kalmadı. Çocuklarımız olmasa belki çoktan ayrılırdık.
Dr. Başak: Birçok karı koca gibi siz de çocuklarınız için evliliğinizi sürdürmeyi deniyorsunuz ama bir yandan da hiç geçinemiyorsunuz, öyle mi?
Danışan: Evet, çocuklar da her şeyin farkında, evin içinde devamlı bir huzursuzluk var. Çünkü artık kavga etmeden konuşamıyoruz.
Dr. Başak: Etrafımızdakilerle sağlıklı iletişim kurabilmek, sadece kendimizi doğru ifade edebilmekle kalmıyor, karşımızdakini dinleyebilmek de ayrı bir beceri istiyor. Bunu doğru şekilde yapmanın ne kadar zor olduğunu ancak yapamadığımızda anlıyoruz. Zaten o zaman ciddi problemler ortaya çıkmaya başlıyor. İster kadın-erkek ilişkisinde, ister anne-çocuk ilişkisinde eğer iletişimde problemler yaşanıyor ise, kişilerin birbirine karşı olumsuz duyguları çığ gibi büyüyor. Sevgi, anlayış, empati gibi duygular yerini kızgınlığa ve hatta nefrete kadar götürebiliyor. Sizin de eşinizle yaşadığınız gibi, ortada çok önemli bir problem olmasa bile, iki kişi konuşamamaya başlayınca sonuç ayrılığa kadar gidebiliyor. Aslında iletişim yöntemlerini bildiğinizde, problemleri çözmek öyle kolay ki.
Danışan: Ben ne kadar iletişim yöntemi öğrensem de o değişmeden düzelebileceğimizi sanmıyorum.
Dr. Başak: İlişkiler içindeki problemlerin kaynağı çoğunlukla tek taraflı olmaz. Onun değişmesini istiyorsanız sizin de bazı şeyleri değiştirmeniz gerekli.
Danışan: Ya bütün suç onun ise?
Dr. Başak: ‘Suçlamak’ birbirimizi anlamanın en büyük engellerinden biri. Ünlü terapist Dr. David Burns, insanların, birbirlerini dinlerken engellere takıldığını söylüyor. Bu engeller yüzünden birbirimizi anlamamız zorlaşıyor. İsterseniz size diğer engellerden de söz edeyim. Bakalım aşağıdakilerden hangilerini yaptığınızı fark edeceksiniz?
Haklılık: Haklı olmak insanlar için çok önemlidir. Çoğumuz, herhangi bir muhabbet sırasında bile sürekli olarak haklı olduğumuzu ispatlamaya çalışırız. Bu durumda, karşımızdakinin ne söylediğine dikkat etmemiz çok zor olur.
Suçlamak: Başkalarını suçlamak, olayların nedenleriyle ilgili sorumluluk almaktan çok daha kolaydır. ‘Hepsi senin suçun’ gibi cümleler, karşımızdakini dinleyip anlamaya önemli bir engeldir.
Savunma: ‘Kendimi her ne pahasına olursa olsun korumalıyım’ şeklinde düşündüğümüzde, söylenenleri duymamız epey zorlaşır. Kendisini savunmaya odaklanmış kişi, bazen sadece kendini korumak için tartışmayı sürdürür.
Güvensizlik: Karşımızdakine yeteri kadar güvenmediğimizde, ‘onu  dinlersem benden yararlanabilir’ şeklinde düşünebiliriz. Dinlemenin gardımızı düşürüyor gibi gözükmemize neden olacağını ve kişinin bize zarar vereceğine inanırız.
İnkar: Çoğu kişi problemlerin kaynağının kendisi olabileceğini kabul etmekte güçlük yaşar. ‘Benim hiç bir suçum yok’ şeklinde düşünen kişi, karşısındaki ne anlatırsa anlatsın onu duyamaz.
Kendine hak görmek: Karşımızdakinin de aynı bizim gibi düşünmesi gerektiğini düşünebiliriz. Bu bizim hep bir beklenti içinde olmamıza neden olur. Konuşmalar sırasında dikkatimizi sadece beklentilerimize veririz, karşımızdakini duymayız.
Güç ve kontrol: Karşımızdakini bizden bir adım aşağıda tutmaya çalışırız. Bu kendimizi daha güvende hissettirir.
Rekabet: Tartışmalarda her zaman birinin kazanması ve diğerinin kaybetmesi gerekir gibi düşünebiliriz. Böyle düşündüğünüzde karşınızdakinin ne söylediği önemini kaybeder.
İntikam: Daha önceden gelen kızgınlıklarımızın acısını çıkarmak çok önemli olabilir. Böyle zamanlarda, o anda konuşulan konu yerine, intikam almak üzerine odaklaşırız.
Danışan: Özellikle eşimle tartışırken çoğunu yapıyorum. Çoğu alışkanlık olmuş, bu yaştan sonra nasıl değiştirebilirim bilmiyorum.
Dr. Başak: Bu engelleri bir günde ortadan kaldırmak kolay değil. Önce, engellerin üzerinde birkaç kez düşünün, anlamaya çalışın. Geçmiş diyaloglarınızı gözünüzün önüne getirip, ne zaman, nasıl davrandığınızı hatırlamaya çalışın. Yani ilk hedefimiz, karşınızdakini dinlerken hangi engellere takıldığınıza farkına varmanızı sağlamak. İkinci hedefimiz de minik adımlarla bunları önlemeye çalışmak olmalı. Her gün bir tanesini seçerek, ‘bugün kimseyi suçlamayacağım’ diyerek örneğin, bu engeli kaldırmaya gayret edin.

Haberin Devamı

NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikâyelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.

Yazarın Tüm Yazıları