Anne-baba olmak çok zormuş!

Anne-baba olmak hiç kolay değil.

Haberin Devamı

Sonuçta bu, 24 saat ve 7 gün boyunca hiç durmadan yapmanız gereken, büyük sorumluluk ve fedakarlık isteyen bir iş...

Danışan: Anne olmak bugüne kadar yaptığım işler arasında en zoru. İki üniversite okudum, en az 5 değişik şirkette değişik pozisyonlarda çalıştım, 50 kişiyi yönettiğim zamanlar oldu, bu kadar zorlanmadım.
- Dr. Başak: Haklısınız, anne-baba olmak hiç kolay değil. 24 saat ve 7 gün boyunca hiç durmadan yapmanız gereken, büyük sorumluluk ve fedakarlık isteyen bir iş. Üstelik bunun için okula gidip eğitim de almadınız.
Danışan: Okulu olsa kesinlikle giderdim. Her şeyi tam yapmak istiyor insan; sağlıklı olsun, hastalanmasın, iyi eğitim alsın, başarılı olsun, hobileri olsun, mutlu olsun, iyi arkadaşları olsun... Ufacık bir hata yapsam bütün hayatını mahvederim diye korkuyorum. Düşünsenize, bir insanın hayatı sizin ellerinizde, siz en iyisi için uğraşıyorsunuz ama yine de yaptığınızın doğru olup olmadığına emin değilsiniz. İş hayatımda bile bu kadar kaygılandığımı bilmem.
- Dr. Başak: Karşımıza çıkan zorluklarla nasıl baş edeceğimizi bilemediğimizde veya bilmediğimizi düşündüğümüzde kaygımız artar. Kaygımız arttığında panik oluruz, kendimize güvenimiz azalır.
Danışan: Ben de panik durumdayım. Kendimi sürekli başka annelerle kıyaslıyorum, hep bir şeyleri eksik yapıyormuşum gibi hissediyorum.
- Dr. Başak: Kaygıyı azaltmanın en iyi yolu, size zor gelen, korkutan, kaygılandıran durumla baş edebilmek için bu durumla ilgili becerilerinizi ve bilginizi artırmaktır.

ARKADAŞI DEĞİL ANNE-BABASI OLUN

Danışan: Yani çocuk eğitimi, psikolojisi, ihtiyaçları ile ilgili bilgilerimi artırırsam kaygılarım azalır.
- Dr. Başak: Evet. Bilmek, baş etmenizi kolaylaştıracak. Bir iş yaparken o işi nasıl yapacağınızı çok iyi bilirseniz kendinize güvenir, işten zevk alırsınız. Her çocuğun gelişimi, duygusal ve fiziksel ihtiyacı farklı olsa da, çocuk psikologları, anne-babaların bazı genel prensiplere bağlı kaldıklarında ve yanlış yerleşmiş inançlarını değiştirdiklerinde doğru yolda ilerleyeceklerini söylüyorlar. Bunlardan size birkaç örnek verebilirim:
Yanlış:  Çocuklara sık sık sarılmak, sevginizi söylemek, çok fazla ilgi göstermek onları şımartır.
Doğru: Çocuklara sevgi gösterdiğinizde, takdir ettiğinizde, sık sık sarıldığınızda şımarmaz, aksine kendilerine daha fazla güvenirler. Hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha sağlıklı olurlar. Sevgi, ilgi görmeyen çocukların birçok problemi olduğu bilinmektedir, oysa çok sevgi gören bir çocuğun bu nedenle problem yaşadığı görülmemiştir. Çocuklar çok fazla sevgi gördüğünde değil, her istedikleri kayıtsız şartsız yerine getirildiğinde şımarabilirler.
Yanlış: Çocuklarla arkadaş gibi olmak gerek.
Doğru: Hayır, çocuklarınızın anne-babası olmanız gerekir. Onlar sizin arkadaşınız, sırdaşınız, yaşıtınız değildir. Sizin onları yönlendirmenize, yönetmenize ihtiyaçları vardır. Kararları sizin almanızı, onları korumanızı, bir “yetişkin” gibi davranmanızı isterler. Büyüdükçe, ergenlikle beraber daha özgür olma ihtiyaçları olacaktır ve kendi kararlarını kendileri vermek isteyeceklerdir. Bu geçiş yavaş yavaş, çocuğun olgunluk düzeyine göre yapılmalıdır. Zamanı gelmeden çok fazla sorumluluk, özgürlük verir, hayatı onlarla paylaşmaya kalkarsanız, onlara taşıyamayacakları duygusal bir yük verirsiniz.

TELEVİZYON ÇEVREYLE İLİŞKİYİ KISITLAR

Yanlış: Çoğu kişi, anne-babasından bir şey öğrenmemiştir. Çocuklar bu dünya düzeni içinde kendi yollarını bulabilir.
Doğru: Çocuklar büyürken anne-babalarını örnek alırlar. Size bir şey öğretmediklerini düşünseniz bile, anne ve babanızın diğer insanlarla ilişkileri, olaylarla baş etme yöntemleri, duygularını yönetme şekilleri, doğduğunuz günden itibaren size örnek olur. Dolayısıyla, çocuklarınız için birer örneksiniz. Onların nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de öyle davranın.
Yanlış: Babanın görevi anne kadar önemli değildir.
Doğru: Çocuğun ruhsal gelişiminde babalar da anneler kadar önemlidir. Nasıl bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için bir anne ve bir babaya ihtiyaç varsa, büyümesi, yetiştirilmesi için de hem anneye hem de babaya ihtiyaç vardır. Bu sadece babaların değil, annelerin de hatırlaması gereken önemli bir bilgidir. Araştırmalar, babasıyla ilişkileri iyi olan çocukların daha özgüvenli olduklarını göstermiştir.
Yanlış: Çocuğun, onu seven bir anne-babası olması yeterlidir.
Doğru: Maalesef yeterli değildir. Çocukların anne-babaları dışında başka insanlarla, hem kendi yaşıtları hem de yetişkinlerle iletişim içinde olması çok önemlidir. Arkadaşlık kurma, sosyal becerileri geliştirme, insanlarla yakın ilişkiler kurma ve başka insanlardan yeni şeyler öğrenme şansını ona vermek gerekir. Anne-babalar hayata dair her şeyi öğretebilmek için kendilerini sorumlu tutmamalıdır.
Yanlış: Çocukların televizyon seyretmesi, yeni şeyler öğrenmelerine yardım ettiği için kısıtlanmamalıdır.
Doğru: Televizyon seyretmek, çocuğun çevresiyle ilişkisini kısıtlar, sosyal becerileri (konuşurken sıra beklemek, dinlemek, bağırmadan konuşmak vb.) öğrenmesini engeller ve hayatın içine aktif katılımına engel olur. Çocuklar, bebeklikten itibaren en çok çevreleriyle aktif olarak ilişki içine girdiklerinde öğrenirler. Onlarla konuşmak, onları değişik ortamlara sokmak, değişik nesneleri görmelerini, ellemelerini, duymalarını, koklamalarını sağlamak, öğretmenin en iyi yoludur. Televizyon seyrederken bunların hiçbirini yapamaz.

Haberin Devamı

KURAL YOKSA KAOS BAŞLAR

Haberin Devamı

Yanlış: Kural koymak bana çok ters ve acımasız geliyor. Ben kuralları sevmezdim, çocuklarıma da koymak istemiyorum.
Doğru: Çocuklar kuralları severler. Hatta kuralların olduğu ortamlarda kendilerini daha güvende hissederler. Kurallarla büyüyen çocuklar, sanılanın aksine daha kolay risk alır, kendilerini daha kolay kontrol edebilirler. Çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair kafalarında daha net çizgiler vardır. Kural olmadığında kaos olur. Kural koymak ile katı ve acımasız olmak karıştırılmamalıdır.
Yanlış: Eğer hata yaparsam, çocuklarım ömür boyu bunun etkisinden kurtulamaz ve zarar görürler.
Doğru: Sadece sürekli ihmal ve istismar, çocuklara uzun süreli zararlar verir. Sıradan hatalar çocuklara kalıcı zararlar vermez, çünkü çocukların kendilerini tamir etme gücü vardır. Özellikle yeterli sevgi gören çocuklar, bu hataların etkilerinden çok daha çabuk kurtulur. Anne-baba olarak yaptığımız sıradan hatalar, bizim normal insanlar olduğumuzu gösterir.

Yazarın Tüm Yazıları