Paylaş
Yıl 1971. Adaletsizlikten yakınan garibanın idol gördüğü aktör Clint Eastwood kendisini uluslararası üne kavuşturan 'Dirty Harry'de komiser Callaghan rolünde. Filmde yarım dakikayı geçmeyen bir sahne var. Callaghan uzun namlulu silahıyla kaldırımda başına dikildiği yaralı zenciye '' Bu elimdeki 44'lük Magnum dünyanın en güçlü silahı.'' diyor.
Etkin ama onunda ötesinde sihirli bir cümle bu. İrileşmiş gözle Magnum'u izleyen zenci soyguncu silahına davranmaya cesaret edemez. O tarihe kadar belirli çevreler dışında bilinmeyen 44'lük Magnum Eastwood'un tehdidiyle dillerden düşmeyen bir silah haline geldi.
Çeliği delip geçen Magnum bir Smith & Wesson ürünü. İlk kez 1955 yılında piyasaya sürülmüş. Rağbet görmediği için üretimden kaldırılmak üzere iken 'Dirty Harry' ile bir anda en gözde silah olmuş. Fabrika aylarca dükkan siparişlerini yetiştirmekte güçlük çekmiş.
Hollywood ile Amerikan silah sanayi arasında bir göbek bağı var. 20 milyar dolar cirolu sanayi içinde Eastwood, Stallone, Schwarzenegger, Bruce Willis, Mel Gibson gibi aktörlere vurdu-kırdılı filmlerinde yeni modellerini bedava tanıtmak için yarış var.
Amerikan yaşamında sinema, televizyon, bilgisayar, yazılı ve görüntülü basın, reklam ve ilanların etkisi büyük. Amerika'lı dişmacunu, deterjan, hayat sigortası, otomobil, borsa komisyoncusu, doktora kadar birey ve ailenin ihtiyaçlarını perde, ekran ve gazete, dergi, kataloglarda seçerek karşılıyor. Yerkürenin en gelişmiş ülkesinde hayat giderek robotlaşıyor. Elektronik teknoloji insanları oturma odalarında dünyanın en ücra köşesinde yaşayanlarla bir araya getirebiliyor.
Haberleşmede bilgisayarlar mektup, telgrafın önüne geçmekle kalmayıp telefonla yarışmaya başladı. Pratik, kolay ve rahat göründüğü kadar pürüzlü yönleri de var bu düzenin. Kişisel bilinç, inanç ve ideolojilerini bilgisayar kanalıyla yaymaya çalışanlar, özel meraklarına ortak arayanlar süratle gelişen iletişim teknolojisinden çok memnun. Ama dünya lideri ülkede üşütük, sapık, yobaz kıtlığı yok ki ? Bilgisayar ' web-site'lerin de ne ararsan var. Evde yüksek güçlü bomba imal tarifesi, sabıkalılara otomatik silah satan dükkanların adresleri, yahudi-zenci düşmanı grupların tanıtım malzemeleri, çeşitli ırktan hayat kadınlarının fiyat listesi ve telefon numaraları, küçük çocuk düşkünü sapıklara porno içerikli resimler.
Olay bir yerde ve aynı anda anayasa ve diğer yasaları karşı karşıya getiriyor. Fanatik bir din grubun mensupları sürekli olarak 'web-site'de kürtaj yapan doktorların isim ve adreslerini yayınlıyor. Zaman zaman kürtajcı doktorlar öldürüldüğünde aileleri isim ve adres açıklayarak hedef gösterdikleri için savcıların aşırı dincilere karşı harekete geçmesini istiyorlar. Fanatik dinciler ise '' Bu doktorların ana rahminde bebek öldürdüğü yalan mı? İfade özgürlüğümüzü kullanıp 'katil doktorlar'ın kimliğini belirtiyoruz'' diye anayasanın tepesindeki maddeye sığınıyorlar.
Savcıların eli-kolu bağlı. Porno sapıkları, fanatik din ve ırkçıları, bomba üretimi öğretenleri ne tutup yakalıyabiliyor ne de girişimlerini engelleyebiliyor. Hollywood yapımlarının yüzde 60'ında asgari bir tabanca sergileniyor. Aktörler gençleri tabanca-tüfeğe özendirici eylemler yapıyorlar. Silahlı öğrencilerin arkadaşlarını kurşunlamasında, cinayet ve soygunların artışında sinema, TV ve bir ölçüde web sayfalarının rolü var. Oysa Anayasa'nın özgürlükleri kısıtlayacak yasa çıkarılmasını yasaklayan maddesi açık ve kesin. Marjinal özgürlükçüler ''Silah öldürmez, insan öldürür'','' Rahatsız olan seyretmesin'' diye nutuk atıyorlar.
Hak ve özgürlük kullanımı çoğu ciddi hallerde tuzu fazla kaçmış çorba tadı veriyor. Ama 270 milyon insanın bu konuda yüksek sesle şikayetini duymadık. Bizce perde, ekran, web-site'ler bir temizlikten geçse fena olmayacak.
Paylaş