Washington'da Türk casusları(!)

Son bir haftadır Türkiye'den arayanların en çok merak ettiği husus, Amerikan basınının Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretini nasıl işlediği.

Ziyaretin basında ne kadar yer aldığı. Ancak ben size bugün ‘Sibel Edmonds’dan bahsedeceğim. Şimdi ‘Sibel de kim?’ diyeceksiniz. Anlatayım:

Sibel son iki yıldır ABD yazılı ve görüntülü basınında adından en fazla söz edilen Türk kökenli bir Amerikalı. 11 Eylül terör saldırılarını takiben FBI'ın tercüman olarak işe aldığı ve altı ay sonra kovduğu Sibel'in maceraları bir filme konu olsa şaşmayacağım. ‘60 Minutes’, ‘20-20’ gibi ödül kazanmış TV programlarına çıkan, düzinelerle gazetede haber ve röportajları yayımlanan Sibel'e son kez geçen hafta New York Observer Gazetesi bir tam sayfa ayırdı. Matthew Edmonds adlı bir Amerikalı'yla evli Türk kökenli kadın eski görevine tekrar alınması için FBI ve Adalet Bakanlığı'na karşı açtığı dava ile basına sürekli malzeme konusu olmaya devam ediyor.

Ama konu sadece ‘işten kovulma’ mağduriyeti değil. Sibel ülkenin iç güvenliğinden sorumlu FBI yöneticilerini ‘görev suiistimali’ ile suçladığı gibi bir dost ülkenin, ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarında ‘casus’ları olduğunu ileri sürüyor. Kim bu ülke? Türkiye.

Sibel, 11 Eylül terörüyle bağlantılı bir örgütü dinlemeye alan FBI'ın telekulak kayıtlarına göre Washington Türk Büyükelçiliği'ndeki iki entelijans ajanının bu örgütle ilgisi olduğunu iddia ettikten sonra ortalık kızışmaya başlayınca iki Türk ajanının aniden Amerika'yı terk ettiğini ekliyor.

‘‘New York, Los Angeles ve bazı şehirlerde FBI ajanlarının El Kaide'nin ABD ve diğer ülkelerdeki bağlantılarını tespit için kaydettiği telefon konuşmalarını tercüme etmeye başladım. Bazı tercümeler yanlış yönlendirici idi. Bir Türk ajanıyla ilgili kayıtlara bir Türk tercüman ‘Konuyla ilgisi yok' etiketi koymuştu. İç güvenlik ihlali olduğu için sözlü ve yazılı olarak şikayette bulundum, dikkate alınmadı.’’

FBI'ın Washington ofisinde 200 tercüman arasında Sibel dışında iki Türk kökenli daha vardı. Bunların arasında Sibel'i en fazla rahatsız eden Melek Can Dickerson adlı tercüman idi. ABD Hava Kuvvetleri'nde bir binbaşının eşi Melek hakkında Sibel şu iddiaları öne sürüyor:

‘‘Daha başlangıçta ondan şüphelendim. Melek bir Türk örgütü için çalıştığını söylemişti. Israrı üzerine eşlerimizle birlikte Alexandria'da çaya gittik. Binbaşı Dickerson kocama bu Türk örgütünden bahsedip ‘Onlarla ilişki kurman senin için yararlı olur' dedi. O örgütü Melek'le birlikte izlemeye almıştık. Melek, beni ve kocamı bu örgütün zirvesindeki iki Türk’le tanıştırmak istedi. Oysa ikimiz de Washington'daki Türk Büyükelçiliği'nde görevli bu iki entelijans ajanının FBI'ın kayda aldığı konuşmalarını tercüme ediyorduk. Kocam işini geliştirmek yolunda teklifi dinliyordu ama bu klasik casusluğa yem atma stili idi.’’

Sibel'e göre Melek Can daha sonra ilişkisi olduğu iddia edilen Türk entelijans ajanının konuşmalarını yanlış tercüme edip ‘Sibel Edmonds' imzasıyla amirlerine göndermiş. Sibel durumu öğrenip telekulak kayıtlarını tercüme edince Türk ajanın ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarında kendisi için çalışan ‘casuslar' olduğunu söylediğini ortaya çıkardığını bildiriyor. Tercümeleri bitirmeden önce FBI, Sibel'i işten kovuyor.

FBI, Sibel’in evindeki bilgisayarına bile el koyar. Bu arada Sibel’in ifadesine göre iki Türk ajanı aniden Washington'u terk eder.

Sibel bu olaydan sönra ABD Senatosu Adalet Komitesi'ne başvuruyor. Davaya yeşil ışık yakılırsa Adalet Bakanı Ashcroft ile FBI Direktörü Mueller de ifade verecekler. FBI'dan ayrılıp Belçika'ya giden Melek Can, Sibel'in iddialarını ‘Saçmalık' diye yanıtlıyor. Washington Büyükelçiliğimiz ‘‘Konu hakkında gazeteler dışında bilgimiz yok’’ şeklinde konuşuyor. Büyükelçiliğin baş müttefikimiz ABD'de yasadışı eylemlere karışması deli saçması gibi görünüyor. Sibel'in TC vatandaşı olup olmadığı hususunda bilgi vermiyorlar.

Eski ve yeni vatanları arasında sıkışmış tercümanlar, El Kaide, aşk ilişkisi, casusluk, terörist avı, kovulma mağduriyeti, tehditler, ABD'ye karşı açılan davalar gibi film konusu malzemeyle dolu. Sibel, 11 Eylül'de erkekleri ölen dört Amerikalı kadınla ABD'yi zorlama peşinde son günlerde. Bakalım bu işin sonucu ne olacak?
Yazarın Tüm Yazıları