Paylaş
Chelsea limanı girişinde limuzin kuyruğu Hudson Nehri trafiğini tıkamış. Üniformalı görevliler ‘Atlantic Daveti’ yazılı levhalarla araçları yönlendiriyor. Yayla boyu limuzinlerden çıkanlar ana kapı önündeki kameralara gülücükler dağıtarak içeri giriyorlar. Balo salonuna bitişik bar tıklım tıklım insandan geçilmiyor. Süslü giysiler içinde kadınlar, smokinli erkekler gecenin özel konuğuna yaklaşmak için sıraya girmişler. Ahmet Ertegün davetlileri tek tek kucaklayıp ‘‘Geldiğinize çok memnun oldum’’ diyor.
Sonu Ertegün'de biten kuyrukta Dr. Henry Kissinger, aktör Michael Douglas, basketbol yıldızı Shaquille O'Neal, şarkıcı Anita Baker gibi şöhretler var. Teşrifatçıların işareti üzerine balo salonuna geçiliyor. Masalarda 700'ü aşkın davetli için ‘Hatırlanacak Kutlama’ yazılı 1999 takvimi, bir CD ve gecenin programı bırakılmış.
Oldukça kalın takvimin kapağında yüzlerce plak kapağı Ertegün'ün çehre mozayiğini ortaya koyuyor. İçeriği ise ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'dan İsrail liderleri Weizman ve Netenyahu'ya, New York senatörleri, politikacılar, ünlü şarkıcı ve bestekarlar ile müzik-eğlence sanayii patronlarının kutlama mesajlarıyla dolu.
Gecenin teması Atlantic Records'un kurucusu Ahmet Ertegün. Amerikan Yahudi dernekleri federasyonu UJA, müziğin sihirli gücüyle insanları birleştirdiği gerekçesiyle Ertegün'ü ödüllendiriyor. Aralarında eğlence, medya ve iletişim sanayiinin Rupert Murdoch, James Nederlander, Laurence Tish gibi devleri olan UJA yöneticileri ilk kez tesis edilen ‘Müziğin Ruhu Ödülü’ne Türk kökenli plak yapımcısı Ahmet Ertegün'ü layık görmüşler.
Balo salonu yerkürenin müzik alemine hükmeden insanlardan geçilmiyor. Plak, albüm, sahne, ekran üst yönetimi yanyana, içiçe. Para, pul, iktidar kudretiyle satın alınamayacak bir dostluk havası esiyor salonda. Dünya müzik piyasasında birbiriyle kıyasıya rekabet halinde Arista, EMİ, Polygram, Sony, Columbia, AC, Abcko patronları Atlantic Records'u zirveye taşıyan Ertegün'e övgüler yağdırıyorlar.
Şarkıcı Phil Collins ile Paul Simon, aktör Harrison Ford, modacı Calvin Klein, bestekar Quincy Jones'un 1999 takvimindeki hayranlık mesajları elden ele dolaşıyor. Rolling Stone dergisi ise ‘‘Ahmet sana çılgın gibi aşığız’’ diye duygularını dile getiriyor. Sony'nin ‘Efsanelerin Arkasındaki Efsane’ mesajı ise müzik dünyasının acımasız rekabetine rağmen Ertegün'ün bu piyasada tartışılmaz yerini vurguluyor.
İstanbul doğumlu plak kralının çevresinde bir saygı, sevgi kuşağı örülmüş, Ertegün dostluk denizinde yüzüyor. Konuşmacılar sürekli Türk kökeninden söz ediyorlar. Görülmeye değer bir gurur tablosu izliyoruz.
‘DreamWorks’ kurucusu milyarder David Geffen ‘‘Ahmet'in yanında işe başladım. Desteği olmasaydı bu yere gelemezdim’’ diye şükranlarını sunarken geceye Los Angeles'ten gelerek katılan bir plak yapımcısı ‘‘Kadın başbakanınız ne yapıyor şimdi, hala siyasette mi?’’ sorusunu yöneltiyor.
Müzik aleminin patronları 50 yıl önce aldığı 10 bin dolar borçla zirveye ulaşmış bir Türk'ü yere-göğe koymadıkları gecede Çiller'i nasıl anlatabiliriz ki? Başörtüye sığınarak yürüttüğü politikasını mı yoksa anide ailesinin kendisine trilyonluk servet bıraktığını keşfetmesini mi? Bir Türk politikacısının kirli çamaşırlarını yabancı önünde sergilemeye niyetli değiliz. ‘‘Şimdi muhalefette’’ yanıtıyla geçiştiriyoruz soruyu.
Cazın yeni First Lady'si âmâ şarkıcı Diane Schuur mikrofona geliyor. Ünlü ses Anita Baker arkada sırasını bekliyor. İsteksizliğimizi farkeden Los Angeleslı plakçı konuyu üstelemiyor.
Müzik ziyafetini takiben Time Warner'ın başkanı Gerald Levin ödül plaketini verirken Ertegün'ü ‘Yüzyılın en önemli kişisi’ diye niteliyor. Sıra Türk'ün dışardaki yüzakı Atlantic Records kurucusunda. Ertegün gecenin son konuşmasında katılanlara teşekkür ettikten sonra ‘‘Fransa'da liste 7'ncisi. Onu izleyin’’ diye Tarkan'dan söz ediyor. Adı bilinmezlere şöhret kapısını açan ‘Bay Müzik’ şimdi Tarkan'a rağmen Tarkan'ı küresel üne kavuşturmakta kararlı. Başarı zincirine bir halka eklemeyi de anavatanından gerçekleştirmesini dileriz.
Paylaş