Türkiye olmadan asla

Öcalan operasyonunun Atina'da yarattığı deprem, Yunanistan'ın Kürt kartını büyük bir ‘alaturkalık’ içinde oynadığını ortaya koyuyor.

Komşumuz ne kadar Avrupalı olduğunu söylerse söylesin, Avrupa'dan çok Türkiye ile ortak özellikler gösteriyor.

Devlet içinde devlet, karanlık ilişkiler ve bunları bazen kullanan bazen de kontrollerinden kaçıran siyasiler.

Her iki ülkenin siyasi sahnesi değer yargılarının ve yaklaşımların ne kadar benzediğini sergiliyor.

* * *

SİMİTİS'in ülkesini Avrupalılaştırmak için büyük çaba harcadığı kesin. Son bir yıldır Avrupa para birliğine katılabilmek için, siyasi riski olmasına rağmen çok önemli adımlar attı Simitis.

Yunanistan'ın çıkarı şu sıralarda Avrupa hedefine kilitlenmekti. Oysa Simitis, devlet içindeki aşırı milliyetçi, Türk düşmanı unsurları denetim altına alamadı. Onlarla uzlaşmak zorunda kaldı.

Aslına bakılacak olursa bu aşırı milliyetçi güçlerle iyi geçinmeden Yunanistan'da hükümet etmek kolay görünmüyor.

Bu yüzden Yunanistan, bunca yıllık AB üyeliğine rağmen bir türlü Avrupalı olamıyor.

Çünkü Yunanistan Osmanlı geçmişini hala taşıyor.

PKK ile bu denli içli dışlılığında da aynı ‘merkez’e baş kaldırı psikolojisi yatıyor.

Öcalan'ın Atina'ya gönderdiği ve 18 Ocak 1999'da Ta Nea Gazetesi'nde yayınlanan mesajı bunun kanıtı. Kendisine Yunanistan'da oturma izni verilmediği için ‘‘Yunan halkını tarihi bilincini kaybetmek’’le suçlayan Öcalan ‘‘Bizler Yunanistan için de mücadele ediyoruz’’ hatırlatmasını yapıyor.

Türkiye düşmanlığı bir ulus devlet ile bir terör örgütü arasında organik bağ haline dönüşüyor.

PKK kozu Yunanistan'ın eline yapışıyor. Simitis Hükümeti Öcalan'ı Atina'ya sokmak istemese de boğazına kadar bu olaya bulaşmaktan kendini kurtaramıyor.

* * *

YUNANİSTAN Avrupalılığın neresinde? Farkı anlamak için Öcalan olayında Roma ve Atina'yı kıyaslamak yeterli.

İtalya, komünistlerin tesadüfen iktidarda olması nedeniyle Öcalan'ı kabul etmek durumunda kalıyor ama, bu süreç şeffaflık içinde dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor. Sonunda Roma birkaç sıyrıkla bu işten kurtuluyor. Bir daha da dönüp arkasına bakmıyor.

Yunanistan ise saray entrikalarıyla, herkesin herkese yalan söylediği, herkesin herkesi aldattığı bir gece uçuşunda kafa üstü çakılıyor.

Şimdi soruyorum size, Yunanistan son haliyle kime daha çok benziyor? Avrupalıya mı? Kesinlikle hayır.

Yunanistan'ın gerçekten Avrupa ile entegrasyonu için Türkiye fobisinden kurtulup, Türkiye'ye engel olmaktan vaz geçeceği bir zihniyete ulaşması gerekiyor.

Türkiye'yi Avrupa'ya yaklaştırmama politikaları Yunanistan'ın aleyhine işliyor. Türkiye Avrupa'ya yaklaşmadan, Yunanistan'ın da tam anlamıyla Avrupalı olamayacağı anlaşılıyor.

Öcalan olayı sadece Türkiye için değil Yunanistan için de altın bir fırsat yaratıyor.

Türkiye'nin terör bakısından kurtulması, her iki ülkeye önce kendi evlerinin içini temizleme sonra da ortak Avrupa değerleri etrafında medeni bir ilişki kurma fırsatı tanıyor.