ÖĞLE üzeri Popeye'da tavuk bacağını çiğnerken, geçen ay bu gıda zincirinin Florida'daki dükkanında denediğimiz tavuğun lezzetinden hiç farkı olmadığını düşünüyorum. New York'tan 1500 km. uzakta dahi kalite kontrolünün böylesine mükemmel işlemesinden memnun oluyorum.
Amerika gerçek bir standartlar ülkesi. Ölçü ve ayarlar Atlantik yakasında milyon nüfuslu şehirden Pasifik'te seksen haneli köye değişmezlik kimliği taşıyor. Hamburgerin, kolalı meşrubatın tadı her yerde aynı. Ekmeğin dilim sayısı, takım elbisenin ölçüsü, buzdolabının ayak sayısı, benzinin oktan derecesi, lavabo musluğunun uzunluğu, paket kutuların hacmi gibi tüm ihtiyaç maddeleri tespit edilmiş ‘‘standart’’lara uygun imalat sonucu piyasaya sürülüyor. Yaşamı kolaylaştıran ‘‘standart’’ sistemi ne güzel, değil mi? Sözcük anında çağrışım yapıyor. Peki ya ''Çifte Standart?'', ‘‘Masum Fügen'in hali?’’ diye kendime soruyorum. Keyfim kaçıyor, yarısına gelmediğim tavuk porsiyonunu masada bırakıyorum.
Fügen Gülertekin anılarımda canlanıyor. Fügen, çoğumuzun unuttuğu, hatırlamak istemediği, insanlarımızın ‘‘Tanrı yardımcısı olsun’’, ‘‘Vah, vah’’ diyerek geçiştirdiği bir Türk kadını. Kamuya ‘‘Prangalı Dadı’’ nitelemesiyle tanıtılan iki çocuk, bir torun anası, Amerikan adaletinin ‘‘Çifte Standart’’ kurbanı. Dört yıldır çelik tellerle çevrili, kale görünümlü bir cezaevinde çile dolduruyor.
Amerika'nın pek az yerinde Fügen Gülertekin gibi iki üniversite mezunu, master eğitimi görmüş, bilgi ve kültür düzeyi yüksek mahkum var. ODTÜ mezunu kocası Erdal ile 1979 yılında bu ülkeye master yapmaya gelmişler. Sıkıntılı yıllardan sonra, Fügen Ohio'nun Columbus kentinde eğitimini gördüğü bir alanda, Geri Zekalı Çocuklar Kurulu'nda görev almış. 1993 yılında aile dostlarının sağladığı krediyle aldıkları evde bir çocuk yuvası açmış.
İlk görüşmemizde, ‘‘Zahmetli günleri geride bırakmıştık. İki aylıktan dört yaşına kadar altı çocuğa bakıyordum yuvada. Durumumuz düzelsin, evin borçlarını ödeyelim, Türkiye'ye dönüp büyükçe bir yuva açalım diye plan yapıyorduk. Lape olayı herşeyi değiştirdi’’ diyordu Fügen.
1997 Mart'ında Yunan asıllı Christine Lape, iki aylık oğlu Patrick'i yuvaya getirdi. Lape, sağlık sorunlarıyla doğan bir çocuktu. Haziran'da mama yerken boğazında tıkanma oldu. Fügen birikmiş lapayı çıkarmaya uğraşırken, kızı Zeliş ilkyardıma telefon etti. Gelen ekip bebeklere yardımı bilmiyordu. Boğazına kalın tüp sokarak hastaneye götürdüler. Kısa müdahaleyi takiben, Lape evine gönderildi.
Sonraki günlerde Lape ailesi, Fügen'i dava ederek tıpta ‘‘Shaken Baby Syndrome’’ denilen, şiddetli sarsmayla Patrick'in kafatasında yarık meydana gelmesinden suçladılar. Ohio'da Time Warner medya grubu temsilcisi, Columbus Dispatch gazetesi editörünün yakın arkadaşı baba Lape, bölgede hayli nüfuzlu bir kişi. Lape ailesi yazılı-görüntülü basında gücünü kullanıp, seçime girecek hakime, savcıya baskı yoluyla davanın gidişini değiştirtti. Adli hatalar, yalan ifadeler, savunma avukatına verilmeyen araştırma dosyaları ve bilirkişinin dışlanması sonucu, Fügen Gülertekin 8 yıl hapse 10 milyon dolar para cezasına çarptırıldı. Temyiz süresinde 46 yaşındaki kadının ayak bileğine kaçmasını önlemek için ‘‘elektronik pranga’’ takıldı.
Fügen davası, benzerleriyle karşılaştırıldığında ortaya acı mizah tabloları çıkıyor. Gene Columbus'da aynı yıl, 21 aylık bir çocuğu sarsarak ölümüne sebeb olan Betty Jones adlı kadın yedi yıl hapse olduktan sonra, dava temyizden döndü. Uyuşturucu bağımlısı Jones cezaevine girmeden beraat etti. Boston'da Louise Woodward adlı dadı, gene ‘‘Shaken Baby’’ ile baktığı çocuğun ölmesi üzerine tevkif edildi. İrlanda kökenlilerin yoğun kampanyasıyla serbest bırakıldı. Geçen Temmuz'da Fügen'in evi yakınında baktığı çocuğa sakatlayan bir dadı, yalnızca bir ay hapis cezası aldı.
Demir parmaklıklar ardında dört yılını dolduran Türk kadınının eşi Erdal Gülertekin, ‘‘Fügen'in Ohio Valisi'nden af isteyerek cezasını indirme teklifi yapıldı. Fügen'in affı, suçu kabul etmek demek. Ben suçlu değilim. Vicdanım rahat diyerek reddetti. Çocukları sakat bırakan, öldüren caniler yakayı sıyırıyor. Patrick şimdi beş yaşında ama Fügen sekiz yıl hapse mahkum. Ohio ırk ayrımının en yoğun olduğu eyaletlerden biri. Yabancı olduğumuz için ‘Çifte Standart'a kurban gittik, ailece perişan olduk’’diye derdini döküyor. Çalıştığı bankanın Rum asıllı yeni müdürü Türk olduğu öğrendiği Erdal’ı işten çıkarmış.
Gülertekinler'in kızı Zeliş 15 yaşına bastı. En başarılı öğrenci olarak üniversite bursu kazandı. Cezaevini her ziyaretinde annesinin kucağına uzanarak ağlıyor. Babası kahır içinde.
Fügen, Türklerin unuttuğu bir mahkum. Dışişleri eski Bakanı İsmail Cem'den yeni Bakan Tayyibe Gülek'e maddi-manevi destek vaadi gelmiş. Ama arkası çıkmamış. Amerika'da isimleri görkemli Türk cemiyetleri, Türk kökenlilerin büyük çoğunluğu da konuya sırt çevirmişler. Dertli konuları dışlama alışkınlığında bir milletiz.