Newyork Newyork

Doğan ULUÇ

Yumurta kapıya geldi

MİLLETÇE, ‘Yumurta kapıya gelmeden’ ibaresindeki gibi tehlike sinyali veren konularda son ana kadar parmak kıpırdatmaya gerek görmeyiz. ‘‘Türk'ün aklı sonradan gelir’’ vecizesini de başka uluslarla paylaşacağımızı sanmıyorum. PKK felaketinden sonra tırmanışa geçen Ermeni ve Rum baskı gruplarının girişimlerinden usanan yetkililerimiz Şubat ortasında Washington'da bir araya gelerek ‘‘Sessiz Ordu’’yu harekete geçirme programını çizecekler.

Sessiz Ordu, Amerika'da tabandaki Türkler. New York merkezli Federasyon, Washington yönetimli Asamble liderleri, Turkish Forum kurucusu Kaya Büyükataman ile büyükelçilerimiz Avrupa'dan sonra bu kıta ülkede hasım lobilerin faaliyetlerine Amerika'daki Türklerin yanıtlama kampanyasını tartışacaklar. Amaç, sözde Ermeni soykırımı ile Kıbrıs ve Türk-Yunan sorunlarında ABD Kongresi ve yönetimini tarihi gerçekler, uluslararası hukuk çerçevesinde bilgilendirmek, Ankara'nın görüş ve tutumunu yansıtacak kampanyaların nasıl işleyeceğini tesbit etmek.

Çok geç kalmış bu işbirliği toplantısında başlıca görev Connecticut'lı mühendis Kaya Büyükataman'a düşeceğe benziyor. Büyükataman ‘Turkish Forum’ arkasındaki beyin. Amerika'da İTÜ Mezunlar Derneği'nin kurucusu mühendis Kaya yıllardır Türkiye ve Türk düşmanlarına karşı silahsız bir savaş sürdürüyor. Dev cüssesiyle bağdaşmayan sakin mizaçlı, çehresinden tebessüm eksilmeyen Büyükataman Türkiye'ye yönelik yalan, iftira ve karalama faaliyetlerine ‘Turkish Forum’un elektronik postasıyla karşılık veriyor.

Elektronik iletişimin ofislerden evlere taşınmaya başladığı 1990'lı yıllarda ulusal yarar ve çıkarlarımızı ilgilendiren konularda Amerika'daki Türkleri e-postayla bilinçlendirmeya başlayan Büyükataman'ın ‘Turkish Forum’unda üye sayısı sekiz yılda 10 binden 180 bine ulaştı. Bu haberleşme ağına Malezya'dan Kazakistan'a, Japonya ve Çin'den Güney Amerika'ya hergün 3 bin civarında posta geliyor. Türk mühendisiyle birlikte birkaç gönüllü ulusal sorunlar başgösterdiğinde üyelere çağrıda bulunup yabancı başkentlere e-postayla toplu protesto kampanyası başlatıyorlar.

Amerika'da 50 kadar Türk cemiyetini bünyesinde toplayan Asamble ve Federasyon ile anavatan dışındaki Türklerin sesi haline gelen Turkish Forum'un güçbirliğine yönelmesine rağmen bu kez mücadelenin kolay geçmeyeceği görülüyor. ABD'deki Ermeni lobisi çok sayıda eyalette sözde Ermeni soykırımının cereyan ettiğini kabul ettirdi. Ermeni oyları peşindeki bazı milletvekilleri konuyu Kongre'ye de getirmeyi deneyecekler. Bu Türkiye-ABD ilişkilerinin yeni bir sınavdan geçmesine sebeb olacak. Öte yandan Türkiye başta Kıbrıs olmak üzere AB üyeliği için Avrupa'nın ileri sürdüğü yerine getirilmesi güç bir dizi taleple karşı karşıya. Fransa Parlamentosu'nun sebeb olduğu şoku atlatmadan Paris'te yeni bir Ermeni anıtı dikilmesi kararı açık yaramız üzerine tuz biber ekti. Avrupalı dostlarımız (!) AB üyeliği şart listesine bir de Ermeni iddialarını eklemeye kalkışırlarsa şaşmamak lazım.

Türkiye yerkürenin ihtilaflarla kaynayan Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar üçgeninde kilit ülke. Saygın ve deneyimli ordusuna paralel ekonomik potansiyeli ve 65 milyonluk nüfusuyla önüne dikilen tüm engelleri aşacak güce sahip. Devlet ve halkın elele vereceği toplu bir kampanya başlatılmasına ihtiyacımız var. Dış temsilciliklerimiz diplomatik kanaldan, çok uluslu ticaret yapan holdinglerimiz yabancı özel sektörle, anavatan dışındaki milyonlarca vatandaşımız da ‘Turkish Forum’un başlattığı haberleşme ağını genişleterek Türkiye'ye hasım lobilerin karalama çabalarını çürütmeye yönelmeliyiz. Batılılar haklarımıza milletçe dimdik sahip çıktığımızda durumun ciddiyetini idrak edeceklerdir. Tepeden tabana tek vücut, tek ses olduğumuz zaman üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yok.