Paylaş
Rock’n Roll Kralı diye ün yapmış şarkıcının, bu parçayı son kez sahnede söylediği tarih, 30 yılı aşkın öncesine rastlıyor. Elvis Presley hayatta olsaydı birkaç ay sonra 71’inci yaş gününü kutlayacaktı.
Kral Elvis, zihnimde renkli taşlarla süslü, dik yakalı ’jumpsuit’ denilen tulumlar içinde, kadın hayranlarının yüreğini hoplatan seks figürleri, yanağı kaplayan favorileri, imalı bakışlarla göz süzmesiyle canlanıyor. Yaşasaydı hâlâ sahneye çıkar mıydı? Yoksa çoktan unutulmuş mu olurdu?
15 yıl önce Memphis’de Graceland adlı malikanesini ziyaretimden sonra ’Elvis hep yaşayacak’ diye düşündüm. Orta yaşın üstündekilere ilaveten gençleri de içeren yerli yabancı turist kalabalıkları, Rock Kralı’nın malikanesi, mezarı, arabaları ve iki jet uçağının sergilendiği Graceland’e gelmişlerdi. Bir bakıcı, turist uğrağı yeri yılda yarım milyon kişinin on dolar ödeyerek ziyaret ettiklerini söyledi.
Elvis tutkusu, benzeri görülmemiş bir tutku. Vefatı akabinde Amerika’da Elvis taklitçileri akımı başladı. Bir araştırmaya göre sayıları 1000’in üstünde. Aralarında kitap yazarı, muhasebeci, vantrolog (karnından konuşan), mimar, bodyguard, altı yaşında ’Çocuk Elvis’, Doğu Asya kökenli ’Japon Elvis’, profesyonel kadın boksör dahi var. Hepsi Elvis stili kıyafetlere bürünüp, şarkıcının popüler parçalarını okuyor, Elvis taklitçileri yarışmalarına katılıyorlar.
Elvis imajının peşinde koşan taklitçilerden New York’ta yaşayan, aslen Koreli olan Robert Kim ise, “Elvis kral, ben prensim” diyor. 1970’li yılların ortasında hayranı olduğu rock şarkıcısını taklide başlayan 56 yaşındaki Kim, üstelik bu konuda kendine çok güveniyor: “Düğün, doğum günü partilerinde, holding ziyafetlerinde, beyazperdede ve TV dizilerinde, eğlence programlarında Elvis şovları yaptım. Kanada’da 20 bin seyirci karşısında şarkı söyledim. Elvis’in müzik grubu The Jordanaires’le plak doldurdum. En iyi Elvis benim.” Ordu kadar kalabalık taklitçilere yönelik ilginin özünde, Elvis’in asırlar geçse de duygu tadı Eskimeyecek şarkıları yatıyor.
Sinema ve moda dünyasında, 30’unu geçmiş aktris ve modellere tarih oldu gözüyle Bakılmasına rağmen, bu eğilim müzik aleminde geçerli değil. Konser turneleri Yüzbinlerce dinleyici çeken şarkıcıların çoğu, altmış yaş civarında. Orijinal besteleri yorumlayan kaliteli sesleri hayranları unutturmuyor. Geçen yıl Mick Jagger’lı The Rollings Stones’un, Madison Square Garden’da konser biletleri piyasaya çıkmadan satıldı. İlk başta 454 dolara ön sıra biletleri kapışıldı. Yaş toplamı 246 olan ünlü dört stones, akabinde bir dünya turnesine çıktı.
Popülerliği zirvede olan rock ve pop şarkıcıları giderek yaşlanıyor ama müzikleri yaşlanmıyor. Hâlâ gözde olan Bob Dylan, Brian Wilson, Carlos Santana, Paul McCartney, The Eagles, The Moody Blues, Jimmy Buffet, Neil Diamond, kıdemliler sınıfındakiler.
Sahnede ve ekranda genç görünümlü Bruce Springsteen (56), Elton John (59), David Bowie (59) Eric Clapton (60) ve Rod Stewart (60) ise diğerleri. Las Vegas’ta bol sıfırlı ücretle sahneye çıkan Tom Jones’a kadın hayranları üstüne telefon numarası yazılı külot, sutyenler atmaya devam ediyorlar. Yakın arkadaşı Engelbert Humperdinck, boş sandalye olmayan salonlarda romantic şarkılarını söylüyor. Tom Jones 65, genç kadın dinleyicilerinden izdivaç teklifi alan torun sahibi Engelbert ise 70 yaşında. Ustaları arasında genç sayılan 55 yaşındaki Billy Joel ise, 13 yıldır tek plak doldurmadığı halde, bu ay Madison Square Garden’da biletleri önceden satılan 11 konserle rekor kırdı. Bu başarıyı vefalı hayranlarına borçlu.
Müzikseverler gerçekten de çok sadık. Frankie Valli adını hatırlıyor musunuz? 1960-70’li yıllarda Big Girls Don’t Cry, Sherry, Rag Doll, Walk Like a Man gibi şarkıları dillerden düşmeyen 68 yaşındaki şarkıcı, artık konserlere çıkmıyor. Ama grubu Four Seasons ile plakları 160 milyon satan Frankie’nin yaşamı, Jersey Boys adlı müzikalle bir Broadway tiyatrosunda canlandırılıyor. Hem de kapalı gişe seanslarda. Müzik borsada olsa, senetlerini almak lazım. Değer kaybedeceği kaygısı olmadan.
Paylaş