LATİFE Hanım’ın güneş ışığı görmemiş mektupları ümit ederim hep öyle kalsın.
Kurtarıcı liderimizin kısa evliliğini içeren, eski eşinin anı notlarının kamuoyu önüne serilmesinin kimseye kısa-uzun vadede yarar sağlaması mümkün değil. Mustafa Kemal’in inanılmaz başarılarını gölgeleyeceği de düşünülemez.
*
ATATÜRK ile ilgili, özellikle kadınlara yönelik hatıra ve iddialar başlangıçta yabancı kaynaklı idi. Biri İngiliz diğeri Amerikalı iki kadın yazar, Kurtuluş Savaşı’nı Türkiye’de izlerken tanıştıkları Mustafa Kemal ile ilişkilerini roman haline getirmişlerdi. Dış muhabirliğimin ilk yıllarında röportaj yaptığım İngiliz yazar, Mustafa Kemal ile sözde ’birlikteliğini’ ayrıntıya girmeksizin anlattı. Israrlarıma rağmen ‘Okurlarınız görüntümü hayal etsinler’ diyerek resim çektirmeye de yanaşmadı.
Amerikalı gazeteci ise at gezintilerinde Mustafa Kemal’in tasarladığı yeni Türk devleti hakkında düşüncelerini nakletti. Kitabında ise yağmur bastırmasıyla karşılarına çıkan bir samanlığa sığındıklarını, yağmurun durmasını beklerken ’romantik’ saatler geçirdiklerini ileri sürüyordu. Oysa her iki kadın yazar kanıt yoksunu iddialarında ayrıca ’yer ve zaman’ çelişkilerine işaret ettiğimde konuyu değiştirmeyi tercih ettiler.
*
MUSTAFA Kemal adını, kişisel promosyonuna malzeme yapanlar arasında en ilginç olanı Zsa Zsa Gabor idi. Marilyn Monroe, Brigitte Bardot’dan önce sinema aleminin seks sembolü olan Zsa Zsa ile Londra ve New York’ta çeşitli kez bir arada olduk. İlk buluşmamızda ‘Gazeteciler peşimde ama görüşmüyorum. Türk olduğun için seni kayırdım’ dedikten sonra nedenini açıkladı: ‘İlk kocam Burhan Belge Türk idi. Budapeşte Büyükelçisi iken evlendik, Simplon Ekspresi’yle balayımızı geçirmek üzere Türkiye’ye gittik. O tarihte 14.5 yaşındaydım.’ Zsa Zsa bu izdivacın cinsel ilişki ile tamamlanmadığını vurguladı. Peki Türklere ilgisi neden?
‘Ankara’da bir süre kaldık. Burhan ile balo ve davetlere giderdik. Bir keresinde beni Mustafa Kemal ile tanıştırdılar. Mavi gözlerindeki cazibe aklımı başımdan aldı. Dansa kalktık, rüya gibi bir gece geçirdim.’
Londra’da Green Park’ta çıktığı at gezisinden sonraki konuşmamızda sıra resim çekmeye gelmişti. Rengi kızıla çalan bir atın yanında poz verdiğimizde ‘Hayranı olduğum Mustafa Kemal’e izafeten adını ’Paşa’ koydum’ dedi. Röportajım yayımlandığında Ankara’da kıyamet koptu. Londra Büyükelçimizin ricası üzerine tekrar Zsa Zsa’nın evine gittim: ‘Hayli tepki var bu konuda. Lütfen ’Paşa’ adını değiştir.’ Macar güzeli, sinema yıldızı kabul etti. Birlikte ‘yıldırım veya şimşek’ gibi bir isim seçtik.
*
HOLLYWOOD yapımlarında sürekli üçüncü derecede rollere çıkan Zsa Zsa ile New York’ta son görüşmemizde, yaşamını ‘Bir Hayat Boyu Kafi Değil’ isimli kitabında özetlediğini söyledi. Prova baskısında ’Türkiye’, ’Mustafa Kemal’, ‘Burhan Belge’ çıkışlarını okurken gözlerimin irileştiğini sanıyorum. Skandallar kraliçesi ‘Burhan köpeklerle oynamamdan nefret ederdi. Köpekten tiksindiği için benimle yatmazdı’ dedikten sonra bunca buluşmamızda sözünü etmediği bir iddiayı ortaya atıyordu: ‘Türkiye’de peçeyi kaldıran, Tanrı gibi sevilen Kemal Atatürk’e takdim edilmiştim. Bir gün haber gönderip Ankara’da villasına çağırınca gittim. Dansözler oynamaya başladı. Afyon yutup rakı içtim. Hatırladığımda rüya gördüğümü veya afyon sisi, rakı uyuşukluğu içinde olduğumu sandım. Tek bildiğim Türkiye’nin kurtarıcısı o gece kızlığımı almıştı. Sonra altı ay süreyle her çarşamba villayı ziyaret ettim.’
‘Şimdiye kadar hiç bahsetmedin bu konudan. İlk kez böylesine sansasyon yaratacak bir iddiada bulunuyorsun. Atatürk’ün çevresi kalabalık. Bir kişi dahi ortaya çıkıp Mustafa Kemal’in seninle yakınlaşmasından söz etmedi’ diye üsteleyince ‘Kitabın ses getirmesi için gerekli’ şeklindeki yanıtı beni tatmin etmedi. Ama başkaca bilgi vermeye de yanaşmadı.
Zsa Zsa şimdi 88 yaşında, sağlık sorunları var. Dokuzuncu kocası Alman prensi Frederick von Anhalt’la California’da yaşıyor. İddialarına yanıt verecek kimse var mı, bilmiyorum.