Paylaş
Uluslararası Barış Bahçesi'nde rengarenk 161 çiçek dünya ülkelerini temsil ediyor. Central Park'la 72'nci sokağın kesiştiği köşedeki birbuçuk dönümlük bahçe The Beatles'ın liste başı olmuş şarkılarından biri olan ‘‘Strawberry Fields’’ adını taşıyor.
Su damlasını andıran bahçenin çevresi oldukça kalabalık. Kızlı-erkekli grup, ellerinde mumlar, ağaçlar ardında yükselen Dakota binasına dönük olarak hep bir ağızdan John Lennon'ın savaşları kınayan ‘‘Tek söylediğimiz şu, barışa bir şans verin’’ şarkısını söylüyorlar. New York'un ilk lüks apartman binası Dakota, ünlü Beatle'ın yaşadığı ve öldürüldüğü yer.
Gün batımında Dakota'nın dev gölgesi Strawberry Fields üstüne düştüğünde mumlar yakılıyor, mimozadan krizanteme çiçekler renk değiştiriyor. Omuz omuza iki yana sallanan gençlerin şarkılı barış çağrısı devam ediyor. Durmak bilmeyen bu nakarat harp çığırtkanlığından vazgeçmeyen başkent Washington'a bir toplum mesajı.
Amerika şimdi 1991'in Amerikası değil. Körfez Harbi'nde caddelerde meydanlarda ‘Nuke Iraq’ (Irak'a nükleer bomba atın) yazılı tişört, yaka rozetleri taşıyanları bu kez görmek mümkün değil. Irak'ın Kuveyt'i işgali üzerine 50 küsur ülkeyi peşine takıp Fırat'ın iki yanında taş üstünde taş bırakmayan Amerika'ya eski müttefikleri yanısıra kendi halkı da harp desteği vermiyor. Saddam'a genel nefrete rağmen sokaktaki insan despot liderin çılgınlığının faturasını eşikteki beşikteki Iraklılara çıkarılmasına karşı.
Oysa Beyaz Saray çözümü GBU-27 kodlu ‘zeki bombalar’, güdümlü Tomahawk füzeleri, İncirlik'ten Suudi Arabistan ve Bahreyn'de üslenmiş B-52 Stratofortres, B-16 Lancer bombardıman, F-16 Falcon'dan A-10 Thunderbolt avcı uçaklarında arıyor. Körfez bölgesine 30 bin asker, 300'ü aşkın uçak, savaş gemileri yığmış gücün başkomutanı General Anthony C. Zinni, Pentagon'un geliştirdiği yeni silahları Irak'ta denemede sabırsız. ‘‘Düşman kazanma ama düşman varsa kesin yumuşak davranma’’ diye konuşuyor.
Körfez Harbi'nde Amerika'yı destekleyen Fransa, Rusya, Çin bu sefer sorunun diplomasiyle çözülmesinde ısrarlı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Saddam Hüseyin'le yaptığı anlaşma Güvenlik Konseyi kararlarına uygun şekilde yürümediği halde dahi Irak'a askeri harekata sıcak bakmıyorlar. Dünya ülkelerinin çoğunluğu da bu görüşü paylaşıyor.
Körfez Harbi'nden bu yana geçen 7 yıl içinde dost ve müttefiklerinin Amerika'ya karşı takındıkları yeni tutumun ardında yatan nedenler şöyle:
Dünya ülkeleri Amerika'nın giderek artan kibirli tavrından hoşnut değil. Fransa, Rusya, Çin ve Japonya gibi ülkeler ekonomi, teknoloji ve askeri alanda tek süper güç haline gelen Amerika'nın başına buyruk harp ilan ederek diğer ülkelerin peşine takılmasını istemesini hoş karşılamıyor. Bölgedeki Arap ülkeleri Washington'un FKÖ-İsrail anlaşmazlığında İsrail yanlısı politikasından şikayetçi. Saddam korkusuyla yaşayan Arap şeyhlikleri Amerika'nın yalnız başına Irak'a yükleneceğini bildikleri için halkları arasında karışıklık yaratmamak için askeri harekata destek vermiyor.
İşin diğer bir yönü ise Beyaz Saray'da belirgin bir Irak politikasının olmayışı. Stajyer Monica ile ilişki suçlamalarına ‘‘Aramızda uygunsuz bir seks ilişkisi olmadı’’ şeklinde garip yanıt veren Başkan Clinton, Saddam ve Irak krizini nasıl çözmek istediğini de açıklayamıyor.
Kanıtlanmış olan şey Amerika'nın güç kullanma konusunda blöf yapmadığı. Ama 1991'den 1998'e Körfez'den çok sular gelip, geçti. Tahran'ın ‘Küresel böbürlenme merkezi’ diye nitelediği Washington bu son krizde yalnız. İngiltere dışında harp çığırtkanlığına katılmış müttefiki yok. Sokaktaki Amerikalı, genç evlatlarının Arabistan çöllerinde can vermesini istemiyor.
Central Park'taki Strawberry Fields bahçesinde barış çiçekleri etrafındaki grubun ‘‘Tek söylediğimiz şu, barışa bir şans verin’’ nakaratına Beyaz Saray'ın kulak tıkaması kolay olmayacak.
Paylaş