Paylaş
Boyuna posuna bakmadan dünya piyasalarını yöneten minik Manhattan adasından ne zaman ayrılsak Amerika'da herşeyin aile boyu ölçülere eriştiğini, ülkede bir rakam cümbüşünün hüküm sürdüğüne şahit oluyoruz.
Yolumuz bu kez Texas'ın Dallas kentine. New York'tan Dallas'a uçuş İstanbul-Londra'dan uzun. Ülkenin kıta büyüklüğünü akıldan çıkarmadığımız için el çantamız gazete, dergi, kitap dolu. İki kent arasında bir kaç tur atsak uçakta doktora tezi hazırlayacak zaman buluruz.
Uçağı pilotu ve kabin görevlileri Dümbüllü'nün tüluat tiyatrosu ekibinden eksik tarafları yok. Pilot anonslarında, hosteslerin yolculara sandviç-meşrubat servislerinde ham madde espri ve kahkaha. 10 bin metrede bulut kümeleri üstünde uçarken sanki görmemiz mümkünmüş gibi ''Şimdi Apalacchian dağlarını geçiyoruz. Doğu'da Carolina'lar..''diye anons yapan pilot rotanın sonuna geldiğimizde tekrar mikrofona sarıldı: ''Bir iyi, bir de kötü haberim var. İyisi Teksas sınırını geçtik. Kötüsü Dallas alanı kuvvetli fırtına nedeniyle kapalı, San Antonio'ya ineceğiz. Eğlenceli uçuşlar.''
Keyfimiz kaçtı ama yapacak bir şey yok. 45 dakika sonra güney kenti San Antonio'ya iniverdik. Dışardaki manzara inanılacak gibi. Dallas'a inemeyen tüm uçaklar pistte sardalya misali yanyana sıralanmış, irili-ufaklı iki düzine uçağın ortasına girmişiz. Görmüş geçirmişliği su götürmez tombul hostes Joanna, elinde bir kitapçık ''Biz de sizler gibi bekleyişteyiz.''diyerek yanıma oturuyor. '' Asansörlerin bir günde uçak, tren ve otobüslerin toplamından fazla yolcu taşıdığını bilirmiydin ?'', ''Hayır.'' Amerika'laların yüzde 54'ü fazla kilolu, yüzde 22'si obur.'' Joanna iki kategoriye de giriyor ama söylemek bize düşmez. '' 240 milyar dolar ile Japonya en fazla yabancı döviz rezervine sahip ülke.'' Kadın elindeki Readers Digest'da bir sayfayı okuyor, sonra dönüp beni test ediyor. ''81 yaşındaki Zsa Zsa Gabor 9 kez evlenip boşanmış.'','' Zsa Zsa'yı kadınlığa tanıştıran kim biliyormusun ?'' Nerden bilecek, dergide yazmıyor ki? ''14.5 yaşında iken evlendiği bir Türk. Adı da Burhan Belge.''
Joanna ''Mutfakta birşeyler kalmışsa servis yapayım.'' diye ayağa kalkarken ''Kim bu kadın?''diye Zsa Zsa'yı soruyor. Gözlerimi yumup uyumaya çalışıyorum.Dalmışım. Kaptanın ''Kemerlerinizi takın, kalkışa hazırız.'' anonsu üzerina dışarıya bakıyorum, etraf zifiri karanlık içinde. Sırtımda dostça bir şaplak, Joanna bir muz uzatıyor: ''Pistte dörtbuçuk saat kaldık. Yaktığımız benzin rahatça beş bin dolarlık.''
50 dakika sonra Dallas'a indiğimizde terminalde gece haberleri veren TV sunucusu Oklahoma eyaletini saatte 260 mil süratle esen kasırganın yerle bir ettiğini 50'ye yakın insanın ölümüne yüzlercesinin de yaralanmasına sebeb olduğunu bildiriyordu. Bölgede taş taş üzerine bırakmayan kasırga 500 milyar dolar zarara yol açmış.
Bu ülkedeki zenginliğin derinliğine akıl erdirmek mümkün değil. Tek bir eyalette doğal afetin yarattığı zarar 500 milyar dolar. Afrika'yı satsan bu parayı alamazsın. Türkiye'nin yıllardır biriken dış borçlarının rahatça beş misli. Hiç bir Amerikalı felaketzedelere çadır, gıda, ilaç veya para göndermeye kalkmıyor. Amerika'nın da kimseden yardım istediği yok. Haber arasında tek cümleyle sigorta şirketleri ile bazı devlet kurumlarının Oklahoma'lıların maddi zararlarını karşılayacağı ifade ediliyor. Uçağın pistte dörtbuçuk saatte yaktığı bir kaç bin dolarlık benzini gözünde büyüten şen-şakrak hostes Joanna kasırga faturasının meblağını duysa acaba ne derdi? Keşke tüm derdimiz bu olsa. Kafamıza takılan başkası. Ya espri meraklısı pilot ''Canım ne de olsa bir rüzgar'' diyerek Oklahomo kasırgasını delip Dallas'a inmeye kalkışsaydı? Daha fazla düşünürsem geceyi uykusuz geçireceğim.
Paylaş