Karaborsanın Amerikanca'sı

MAYIS, New York için iş ziyaretlerinin sıklaştığı bir ay. İstanbul'dan arayan dostum birkaç günlüğüne New York'a geleceğini söylüyor. ‘‘Bir gecem boş. Broadway'de ‘‘Producers’’ı görmek istiyorum. Yer ayırtabilir miyiz?’’

‘‘Producers’’ Broadway tarihinde en fazla ödül alan müzikal. İki yıldır nerdeyse kapalı gişe oynuyor. Gene de kırk yılın başında bir istekte bulunan dostuma bilet bulmanın güç olacağını söylemek içimden gelmiyor. ‘‘Tabii’’ diyorum. Konuşmamız bitince ofisteki yardımcıma ‘‘En iyi yerden bilet bul. Doluyuz derlerse sahneye koltuk çıkarsınlar(!)’’ diye takılıyorum.

Bir tiyatro dergisinde çok izlenen bu müzikalin orkestra önü biletlerinin 100 dolar olduğu yazıyor. Gişe yetkilisinin yanıtı tatsız: ‘‘Orkestra önü tümüyle satıldı. Üçüncü balkonun arkasında yer var.’’ Oyuna gitmek yerine gidenden dinlesek daha iyi anlayacağız. Üsteliyoruz: ‘‘Ön sıralarda belki iptal edenler olur. Yabancı misafire mahçup olacağız.’’ Yetkili bilet tahsisi yapan iki acentanın numarasını veriyor.

İlki ön sıradaki koltuklar için 350 dolar istiyor. Tüylerim diken diken. İkincisi daha insaflı: ‘‘Elimizde son birkaç bilet var. 250 dolar tanesi.’’ Acele etmesek bunu da kaçıracağız. ‘‘Peki’’ diyoruz. Kredi kartımıza borç düştüğümüz biletler üç gün sonra postayla geliyor. Zarftaki faturada bilet fiyatı 100 dolar, altında tiyatro restorasyonu olarak 150 dolar ilave var. Bu karaborsanın kibarca ve Amerikancası. ‘Producers’ın oynadığı St. James Tiyatrosu'nun onarımından bana ne? Gişe memurları-karaborsacı işbirliğiyle açıktan her bilete yükledikleri 150 doları paylaşıyorlar.

Ama üçkağıtçılık yalnızca bilet satışında değil. Tiyatro gecesinde dostumun kaldığı otelde iki kadeh içtikten sonra taksi almak için kapıya iniyoruz. Trafik yoğun, taksi bulabilene aşkolsun. Yanımıza yaklaşan biri nereye gideceğimizi soruyor. Adresi söylüyoruz. Adam tek nefeste ‘‘270 dolar’’ yanıtını verirken kaldırıma bitişik arabasını gösteriyor. Öfke başıma vuruyor. Bizi Arap şeyhi sanmış olmalı. ‘‘Arabayı satın alacak değiliz, tiyatro 11 sokak ötede.’’ Dudak büküyor: ‘‘Sizi götüreceğim, orada bekleyip tekrar otele getireceğim.’’ Perde kalkmasına on dakika kalmış. Pazarlığa başlıyoruz: ‘‘Bir gidişe ne istersin?’’ Cevap: ‘‘60 dolar.’’ ‘‘50 yeter’’ diyorum. Arabasına biniyoruz.

Amerikan ekonomisi durgun, piyasada işler yavaş. Uçak şirketleri iflas eşiğinde, bazı otel ve lokantalar zarar ediyor. Gene de tiyatrolarda perde indiren yok, üstelik sinemalardan fazla para yapıyorlar. Havadan astronomik kazanç sağlayan karaborsacılar da cabası.

Broadway bu sezon da yıldız yağmuru altında. Beyazperde şöhretleri New York'ta sahne alıyorlar. Oscar ödüllü Al Pacino, Marisa Tomei, Diane Weist, Helen Hunt, Antonio Banderas, John Torturro, Elizabeth Ashley, Redgrave kardeşler Vanessa ile Lynn, Mary Elizabeth Mastrantonio, Brian Dennehy, Kate Mulgrew, Robert Vaughn, Molly Ringwald, Bernadet Peters adları neon ışıklarında parlıyor. ‘Cabaret’, ‘42nd Street’, ‘Chicago’, ‘Salome’, ‘Mamma Mia’, ‘La Boheme’, ‘Aida’, ‘Hairspray’, ‘The Beauty and The Beast’, ‘The Phantom of the Opera’, ‘Nine’, ‘Man of La Mancha’, ‘Rent’ ve ‘The Lion King...’ Broadway ve civarında 60 kadar oyun listesinin gözdeleri.

‘Godfather’ filmleriyle üne kavuşan Al Pacino her gece ‘Salome’ piyesinde Kral Herod rolünde ayakta alkışlanmasına rağmen mutlu değil. 63 yaşındaki aktör gündüzleri avukatıyla aile mahkemesinde boy gösteriyor. Pacino'nun geçen yıl ayrıldığı uzatmalı sevgilisi Beverly D'Angelo ile başı dertte. Beverly iki yaşındaki ikiz çocuklarını sinemanın mafya babası Pacino'ya göstermek için daha fazla para istiyor. Aktör eski sevgilisine ödediği aylık 35 bin dolar çocuk bakım parası ile 18 bin dolar ev kirasının yeterli olduğunu ileri sürüyor. Çocuklarıyla Los Angeles'a kaçan eski aktris Beverly müşterek arkadaşlarıyla ‘‘Yayınevleri peşimde. Birlikte yaşantımızı anlatmak için bana bavul dolusu para ödeyeceklerini söylüyorlar. Pacino karşı çıkıyor diye bunca yıl film tekliflerini geri çevirdim. Kariyerimi kaybettim. Al istediğim parayı vermezse ilişkimizi yazacağım’’ diye şantaj mesajı gönderiyor.

Şöhretleri yaşantısını içeren anı kitapları yazarlarına servet kazandırıyor. Geçen hafta istifa eden Irak harekatı komutanı General Tommy Franks'e Irak'ın işgali ve daha önce Afganistan'da Taliban ve El Kaide'ye karşı askeri zaferinin bilinmeyenlerini anlatması için beş milyon dolar önerildiği bildiriliyor. Senatör Hillary Clinton'ın da iki milyon dolar avans aldığı özel hayatını içeren kitabı bu yıl sonunda piyasaya çıkacak.
Yazarın Tüm Yazıları