İdeal ana (!) Madonna'yı savunan çok

Çoğumuz gibi ben de müziğe meraklıyım. Ama bunların buram buram seks yankılanan poplarına, Rap veya Hip-Hop türlerine değil. Anadan üryan insanları görmek istesem çıplaklar kampına giderdim.

Laf aramızda yıllar önce Avrupa'da bir dizi röportaj için haftalarca çıplaklar kampında kaldım. Eğlenceli bir tecrübeydi ama o kadar. Müziğin yozlaştırılması ciddi bir konu. Zira masum beyinler zehirleniyor.

Köşemizin adı ‘‘New York, New York’’ Yani konularımızın adresi belli. Arada bir Amerika'yı da katıyoruz yazılara. Arada bir dünya ahvaline de değiniyoruz. Elimiz mahkum, bir ofisimiz Birleşmiş Milletler'de. BM malumunuz, yerkürenin politika merkezi. Eş-dost zaman zaman arayıp ‘‘İyi dokundurmuşsun’’ gibi laflarla sırtımızı sıvazlarlar. Türkiye'den telefon açanlar ‘‘11 Eylül paniği hala sürüyor mu? Oğlumuz okumaya gelecek oraya, başı derde girer mi?’’diye fikrimizi sorarlar. Köşede bir gece kulübü veya bardan sözettiğimde gene arayanlar çıkar. Milletin Amerika, özellikle New York ilgisi yabana atılır gibi değil.

Günün birinde, üç hafta önce, bir Madonna yazdık, neredeyse kıyamet kopacaktı. Uzun zamandır en fazla tepki aldığım bu yazı oldu. Müzik Videosu Ödül Töreni'nde Madonna'nın şovunu, basında Pop ‘Tart’ (kibarca tercümesi şıllık) diye tanınan Britney Spears ve Christina Aguilera'yı altı yaşındaki kızı önünde ağızdan öpüşünü, pop kültürünün dibe vurmak üzere olduğunu kaleme almıştım. Müzik icrasında seks uvertürleri ve çıplaklığın yeri olmadığının altını çizmiştim. Bazı konserlerine ‘fahişe’ kıyafetiyle çıkan Madonna'nın can çekişen kariyerine çocuk kitabı yazarak taze kan arayışında olduğunu yazmıştım.

Türkiye'den hayli mesaj geldi. Bilmediğim konuda ahkam kestiğimi, Madonna'nın dehasını farkında olmadığımı, çıplaklığın doğallığını, iki hemcinsiyle öpüşmesinin masumiyetini anlayamadığımı belirttiler. Bir okuyucu ise ‘‘Ben ve tüm yakın çevrem bundan böyle tüm yazılarınıza, içeri ne olursa olsun, yanlış ve yanıltıcı olup olmadığı konusunda şüpheyle yaklaşacağımızı bilmenizi isterim’’ diye ültimatom gönderdi. Beni Başkan Bush'a veya İstanbul merkezli Basın Konseyi'ne şikayet ettiklerini duysam, şaşmayacağım.

Tepki gösterenlerin lise, üniversite çağında olduklarını sanıyorum. Herkes fikrinde özgür. Her yazı eleştirilebilir. Ahlak hocalığına soyunmuş değilim. Ama sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Müzik, bence, tüm sanat dalları arasında küresel anlamda en yaygın, etkili sanat türü. Dünyanın dört bir köşesinde gençler yarı çıplak sahneye çıkan, porno figürlü danslarla sanat (!) icra eden Madonna ve izinde yürüyen Britney, Christina gibilerini büyülenmiş halde ekranlarda izliyorlar. Gençlik bu popçuları idol, yaşam modeli olarak algılıyor.

Üstünü kazıdığımızda ortaya çıkan tablo vahim. Zira konu aile değerlerinin, genel ahlak ilkelerinin zedelenmesine dayanıyor.

Yerküremizde yaşayan 6.3 milyar nüfusunun yarısı 25 yaş altındaki gençler. Büyüme çağı dediğimiz 10-19 arası yaşlardakilerin sayısı ise 600 milyon. Üç milyarı aşkın dünya gençliği popu çıplaklık ve seks figürleriyle izlemeye teşvik ediliyor. Sahne yanısıra cadde-sokakta, ekranlara gelen davetlerde ünlü popçular apış arasına açık eteklik, göbekten bir karış aşağı çekilmiş şort, göğüs yuvarlağı dışarı taşan bluzlarla arz-ı endam ediyorlar. Britney, Esquire dergisinin Kasım baskısı kapağında poposu meydanda külotsuz poz verdi. Diğer bir resimde ise göğüs ve mahrem yerlerine inci dizileri sarkan çıplak bedeniyle görünüyor. Son konserlerinde tahrik edici sevişme pozları sergileyen Christina ise çıplaklıkta Britney'den aşağı kalır tarafı yok. Diğer bir pop şöhreti Mariah Carey ile Rap'çi Lil' Kim'in dekolteleri öylesine derin ki, hapşırsalar çift göğüsleri tümüyle ortaya dökülecek. Büyüme çağındaki gençliğin taklide özendiği sanatçılar bunlar.

Çoğumuz gibi ben de müziğe meraklıyım. Ama bunların buram buram seks yankılanan poplarına, Rap veya Hip-Hop türlerine değil. Anadan üryan insanları görmek istesem çıplaklar kampına giderdim. Laf aramızda yıllar önce Avrupa'da bir dizi röportaj için haftalarca çıplaklar kampında kaldım. Eğlenceli bir tecrübeydi ama o kadar. Müziğin yozlaştırılması ciddi bir konu. Zira masum beyinler zehirleniyor.

Tekrar Madonna'ya döneyim. İlk yazımda işaret ettiğim gibi ‘Pop Tart’ kraliçesinin şarkıcılığı, dans yeteneği, ses gücü vasat. Şöhrete, seksi alet ederek ulaşmayı becerdi. Sahneye ‘fahişe’ kıyafetiyle çıktı. Sinema ve tiyatro oyunculuğu denemeleri tutmadı. ‘Seks’ adlı bir kitap yazdı, bol resimli. İçeriğini merak ediyorsunuz kitabın adına bakın yeter. Son olarak çocuk kitabı yazarlığına yöneldi. Hangi ana kızının hemcinsleriyle ağızdan öpüşmesini ister? Kızının ‘idol’ sayılan popçunun ekranda cinsel birleşme figürlerini seyretmesi babasının hoşuna gider mi? Madonna'nın çocuk kitabını okuyan kızına ‘‘Seks’’adlı kitabını hediye eder mi? Geçen hafta bir gazetede yayımlanan karikatür şöyle: Bir kitabevi önünde çocuklu aileler uzun kuyruk oluşturmuş. Vitrinde ‘‘Madonna kitabını imzalıyor’’ yazılı. Karşı kaldırımda file çoraplı, yarı çıplak yaşı geçmiş üç hayat kadını müşteri bekliyor. Biri ‘‘Belki biz de kitap yazmalıyız’’ diyor. Madonna savunucuları protesto etmek isterse gazetenin adresini verebilirim.
Yazarın Tüm Yazıları