Herbert'in Viagra'sı

Doğan ULUÇ

İri gövdesinden önce kahkahasıyla tanıştık. Kabin girişinde kumral hostese ayaküstü anlattığı fıkralarına sadece kendi gülüyordu. Arkada bekleyenler sabırsızlanınca hostes kibarca ‘‘Sonra konuşuruz’’ diyerek ilerlemesini işaret etti. Karnı kemerinden düşecek gibi sarkan orta yaşlı adam tepedeki numaraları inceledikten sonra başımda dikildi. Uzunca bir ‘‘merhaba’’ çekip yanıma oturdu.

Daha uçak pistte iken Herbert'in Houstonlu eski araba satıcısı olduğunu, çiftliğine iki düzine Long Horn cinsi inek aldığını, karısının dişlerini porselen yaptırdığını bir çırpıda anlattı. Uzun, yorucu günün sonundaki yolculukta biraz kestirmeye niyetliyiz ama koltuk komşumuzun susacağı yok, adam sanki kurulu ses bandı.

‘‘Sen de Houstonlu musun?’’ deyince ‘‘Hayır, İstanbulluyum’’ yanıtını verdim ama keşke Tibetliyim deseydim. Gök gürültüsünü andıran bir kahkaha savurdu. ‘‘Siz Türk erkekleri yamansınız. 6'ncı filoda telsizciyken İstanbul'a çok geldim, Türk dostlarım oldu. Birlikte çapkınlık yapardık. Türkler kadından iyi anlıyor. Viagra'ya ihtiyacın olmasa gerek.’’ Hafif tebessüm ediyorum ama yol boyunca bu adamdan kurtuluş güç olacak.

‘‘Bak dostum, 64 yaşında göstermiyorum değil mi? İkinci yaşama 3 ay önce başladım. Yıllardır seksten uzak yaşıyordum. Şeker başlangıcı var bende, bir de yüksek tansiyon, 50'yi döndükten sonra iktidarı kaybettim. Hayatım zehir oldu. Doktorlar çare bulamadı. Herşeyi denedim. Yatak odamızı işkence odası görüyordum. Karım 21 yaş küçük benden. Akşamları bekar kadın arkadaşlarıyla gezmeye gider, sabaha karşı dönerdi. Ne yaptığını sormaya cesaret edemezdim. Sonra Viagra çıktı piyasaya.’’

Herbert içki getiren hostese ‘‘Mersi bebeğim’’ derken kolunu mıncıklamaktan geri kalmıyor. ‘‘Tutamıyorum kendimi artık. Hergün bir çift Viagra alıyorum. Bu mavi haplar mucize dostum. Moralim düzeldi, eskisi gibi kendimi küçük görmüyorum. Erkekliğin ne olduğunu 60'ımdan sonra bir kez daha idrak ettim. Karım artık geceleri evden çıkmaz oldu. Ama sıra bende, karşıma çıkanı kaçırmıyorum. Bir seks maratonuna girdim.’’

Karısına ispiyon edecek değiliz ya Herbert süpermarket menaceri bir kadınla fırsat bulduğunda kaçamaklarını, iş seyahatlerinde ‘‘evet’’ diyene nasıl takıldığını anlatıyor. ‘‘Bu yaşta seksin ne güzel olduğunu öğrendim. Şimdi kayıp zamanların acısını çıkarmaya çalışıyorum.’’

Houstonlu oto satıcısının gevezeliği Viagra'nın Amerika'da aile yaşamını ne denli etkilediği hususunda gerçekleri yansıtıyor. Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan minik mavi hapların yatak odasısında çoğu kez hüsranla biten seks denemelerindeki başarısızlığa çözüm getirdiği muhakkak. Doktorlar mucize hap diye tanımlanan Viagra'nın kadın-erkek ilişkilerine yeni boyutlar getireceğine işaret ediyorlar.

İktidarsız erkekler için Viagra, kanseri tedavi edecek ilaç kadar önemli. Yalnızca Amerika'da empotans (iktidarsızlık) çeken 30 milyon erkek var. Bu hap artık evliliklerde boşanma yüzdesini düşürecek. Önümüzdeki günlerde özellikle menopoza giden kadınlarda cinsel ilişki arzusunu geliştiren Viagra tipi de piyasaya sürülecek. Erkekler gibi kadınlar da 70-80 yaşlarında dahi seks yapabilecekler.

50 mg'lık Viagra'nın astronomik satışlara yönelmesi üzerine tıp dergileri, ilaç firmalarının ‘papaverine’, ‘alprostadil’ gibi tansiyon düşürücü, kalp yetmezliğine karşı kullanılan diğer ilaçları yeni takviyelerle iktidarsızlığa yanıt verecek hale getirmeye çalıştıklarını bildiriyorlar.

Uçağımız Houston'da piste indiğinde yeni yaşamının heyecanını hala yaşayan oto satıcısı Herbert seks nutkunu sürdürüyor:

‘‘Hemingway'in ‘Güneş de Doğar' romanını okudun mu? Ordaki Jake iktidarsız olduğu için Lady Ashley'i bir türlü yatağa atamadı. Hemingway de yaşlanınca seks yapamayışını kendine yediremeyip intihar etti. Viagra o zaman keşfedilmiş olsaydı ne Hemingway intihar eder, ne de o kitabı yazabilirdi.’’

---