PaylaÅŸ
İlişkilerin özünü içerir bu tabular. Öz kardeş, kankardeş, dost, arkadaş bağları bir diğerinin izini takip eder. Ticari anlaşmalarda köylü ile müşterisi ilçe noterine gitmez, mühür niyetine el sıkışarak alış-satış belgesine onay verirler. Dosta, arkadaşa ihanet olmaz.
Gençlik yıllarımda İstanbul'da kapalı gişe oynayan ''Kahraman Şerif'' adlı filmden çıkışta yere-göğe koyamadığımız Amerikalıların beni düş kırıklığına uğrattıklarını farkettim. Şerif rolündeki Gary Cooper varlıklı iş sahiplerini haraca bağlamak isteyen 4 hayduttan birini öldürünce ağabeyi 3 adamıyla tekrar köye dönüyor. Şerifi teslim etmedikleri takdirde tüm köyü yakıp-yıkacakları tehdidinde bulunuyor.
Halkın çoğunluğu ''Şerif'i ver, kurtul'' eğiliminde, hem de evlendiği günde. Eşi (Grace Kelly) Cooper'ın zorlamasıyla köyü terkediyor, kurşun seslerini duyan eşi dayanamayıp haydut çetesine karşı tek başına köyü savunmaya geçen kocası yanında yer alıyor. Kahraman şerif haydutları hakladıktan sonra gömleğine takılı rozetini korkak sürüsü köylülerin üstüne atarak yeni geliniyle yola düşüyor.
O yıllarda mahalle arkadaÅŸlarıyla harçlıklarımızı birleÅŸtirip eÄŸlenmeye, cılızlığımıza bakmadan yan mahallenin kalabalık çetesiyle kavga çıkarmaya giderdik. Ä°ÅŸ, okul, asker arkadaÅŸlıkları kutsal kavramlar idi. Yılmaz Güney'in suçlandığı bir olayda can veren hakimi kimin öldürdüğü aranırken bir düzine insan gözünü kırpmadan ''Ben vurdum.'' diye kendisini ortaya attı. Güney'in yakınları, trafik suçu deÄŸil, iÅŸlemedikleri cinayeti üsleniyordu. Yanlışına raÄŸmen gerçek 'kanka'cılık bu idi.Â
Sokaktaki Amerika'lı şöyle dursun, Mafia tetikçileri dahi şimdilerde Omerta Yemini'ne rağmen 'Baba'ları korumaya yanaşmıyorlar. Dostluk bağları ne alemde? Dostluğun da fiyatı var Amerika'da. Milyonlarca doların el değiştirdiği lotaryalara bakarsanız ''Dostluk ama nereye kadar?'' sorusuyla karşılacaksınız.
Geçen hafta 656 milyon dolarlık ülkede rekor kıran mega lotaryada büyük ikramiye 3 kişiye çıktı. 2,500 nüfuslu kasabada McDonalds'da çalışan 37 yaşındaki Mirlande Wilson büyük ikramiye biletini kazandığını ileri sürdü. 7 çocuk anası Wilson 7-Eleven bakkalın menaceri Leyla'ya telefon edip ''Milyonerim artık. 157.8 milyon dolar kazandım.'' müjdesini verdi. McDonalds'ın 14 işçisi uzun süredir grup bileti alıyorlardı. Haiti göçmeni Wilson ise en güvenilir kişi idi grupta. Çekilişten sonra Leyla ile bir diğer çalışan Allen, Mirlande'nin evine giderek ''Bilet hepimizin malı. Bu oyuna devam edersen gruptakiler seni öldürecek. Canın daha kıymetli olmalı.'' diye ihtarda bulundu. Haiti'li kadın çekilişten az önce 7-Eleven'dan aldığı biletle büyük ikramiye kazandığını ısrarla yineledi. Ama lokanta zemininde bulduğu 'şanslı dolar'la satın aldığı bileti göstermeye yanaşmadı.
Arkadaş ihanetine uğrayan 14 lokanta işçisi ''Büyük ikramiye şansı 176 milyonda bir. Artık 7.5 dolar saat ücretiyle çalışmayacağız. Hepimiz milyoneriz.''diye umutla konuşuyor.
3 yıl önce güvenli bilinen inşaat işçisi Americo Lopes satın aldığı grup biletine 38.5 milyon dolar ikramiye çıkınca ayak ameliyatı olacağını söyleyip işini terketti. Meraklı biri araştırınca Lopes'in grup biletini kendi üstüne çevirdiğini tesbit etti. Suistimal davasında hakim Lopes'in gruptakilere 4'er milyon dolar ödemeye mahkum etti.
Eski dostlarıyla düşman olan Lopes duruşma çıkışında '' Güvenli arkadaşlık bu mu?' diye laf atan birine ''Konu bavul dolusu para olunca işler değişir. Arkadaşlığın da fiyatı var.'' diye yanıt verdi.
PaylaÅŸ