Gates’i siz alin, Sharon’u ben

Dagan ULUC

Dar eksenli bir insan cemberinde karsi karsiyayiz. Koyu gri takim elbisesi altinda cizgili gomleginin yaka uclari dugmeli. Kravati da geometrik desenli. Adamin kiyafete duskun olmadigi belli. Giydikleri Misir Carsisi'nda kiloyla satilan eskilere benziyor.

Arada bir kemik cerceveli gozlugunu cekistiriyor. Gorunusu ‘‘ogretmenim’’ diye surekli parmak kaldiran, agzini actiginda susmak bilmeyen ogrenci tipini andiriyor. Trende, ucakta yanimiza dusse sohbete takilmayalim diye ‘‘sagir-dilsiz’’i oynayacagimiz kesin.

Ayaktaki insan cemberindekiler ‘‘Bill’’ diye hitap ediyorlar. Ince ama puruzsuz sesiyle konusmaya basladiginda babasi yasindakiler nefes keserek dinliyorlar. Anlattigi seylerin mekanik kismi ilgi sahamiza girmiyor. Merak ettigimiz yonu kisiligi. Iki gunden bir dunyanin en zengin adaminin gormemiz mumkun olmadigi icin Bill Gates'i bu firsatta yakindan tanimak niyetindeyiz. Manhattan Institute'un ogle yemeginde onur konugu Bill Gates. Cevresinde komputer, bilgisayar program ureten bir kac sirketin patronlari. Ayni boyda oldugumuzu saniyorum. Ama nedense cehresini guven verici bulmuyorum.

Microsoft'un son projeleri hakkinda soru sormayan tek biz oldugumuz icin arada bir gozu bize takiliyor. Neticede ‘‘Merhaba Bay Gates’’ dedikten sonra el sikisirken kendimizi tanitiyoruz. Gozleri iyice kisiliyor : ‘‘Sahiden Turkmusunuz ? ’’, ‘‘Hayir sakaciktan Turk olduk ’’ diyecegiz ama yeri degil. Ayakustu aklimiza soru gelmiyor. Komputerlerin Super Chip, Synchronous Dram, Base T Ethernet'ini sorsak yanitini anlayacagimiz supheli. Kolaya kaciyoruz :

‘‘Servetinizin 70 milyar dolar oldugu bildiriliyor. Simdi ustunuzde nakit kac para var ?’’ Yeniden kisilan gozleri yuzumde odaklaniyor. Aklindan kim bilir ne geciyor, bu adam benden borc mu isteyecek ? Ilk kez konusurken tekliyor: ‘‘Fazla degil herhalde..’’ Elleri iki yan cebine girip cikiyor. ‘‘Hic cash (nakit) yok ustumde’’.

Sol cebimdeki bir kac kagit parayla oynuyorum. Yaninda bozukluk da var.

Su anda oldugumuz yerde, servetini liraya cevirdigimde cikacak rakamin Turkce karsiligini bilmedigim Bill Gates'den daha zenginim. Olacak sey degil. Neyse mikrofon basina cagrilinca bu garip dusunceden siyriliyorum. Modern Karun kadin-erkekli davetlilere gelecegin dunyasini anlatiyor : ‘‘2000'li yillarda surekli enformasyon ihtilali yasanacak. Gunluk yasam Website'a tasinacak. Okullarda defter, kitap kalkacak. Is, ticaret aleminde kagit, kalem kullanilmayacak. Fotograf, kitap, dergi, muzik, kataloglar dijitale donusecek. Kagit yerini fiber'e terkedecek. Egitim, tip tum bilimler bilgisayarla yurutulecek. Her turlu alisveris komputerla yapilacak. Sirket, fabrika calisanlari buyuk olcude azaltilacak. 10 yil sonra...’’

Bill Gates'e kalirsa ne gazete kalacak ne de gazeteci yakin gelecekte. Millet dunyayi ekranda Internet veya bilmem ne programindan takip edecek, alisverisini, islerini ekrandan yurutecek. Al basina dunya boyu issizligi. Masada komsum Janet Bromwell bakislari hayranlik dolu, Bill'in kehanetlerini dinliyor. Koluna dokunuyorum : ‘‘Ne diyorsun ?’’ Yaniti kisa ‘‘Vizyon sahibi’’. Aklima Turkiye'ye ustesinden hala gelemedigi sorunlari miras birakan vizyon sahipleri geliyor.

Sevsinler boyle vizyonu. Tipine zaten gordugumde isinamamistim. Dar kelime dagarcigi icinde el, kol sallayarak konusmasini da ilgi cekici bulmadim. Astronomik servete sahip kisilerle bir arada oldum. Cogunlugu zenginligi haketmis gorunum icindeydi. Ama 70 milyar dolarlik servete boylesine yakismayacak tip arayisini cikilsa ilk kapisi calinacak Bill Gates olmali.

Bir gun once Sharon Stone'la ayakustu konusmamizi, ses tonunu, elinin sicakligini animsiyorum. Guzelligi, zeka gucu dillere destan. Sanat gucunu Oscar'a adaylikla da kanitlamis. Som agizli Gates'i is-ticaret sayfalarina postalayip, magazin bolumunde seyri doyumsuz Sharon'u izlemek daha iyi olacak. Bana sorarsaniz bu adamin dolar milyarderligine ulasmasinda buyuk haksizlik var.