Paylaş
Son iki haftadır güneydoğu sınırımızın öte yanında yaşanan krizin altında dünya kamuoyunun bilmediği pek çok unsur olduğu muhakkak.
Bağdat rejiminin 29 Ekim'de BM Özel Komisyonu içindeki Amerikalı personeli kovamsı, Amerikan U-2 uçaklarının ‘casusluk’ amacıyla kullanıldığını ileri sürüp düşürüleceği tehdidinde bulunması Washington ve BM'yi iyice karıştırdı.
Başkan Clinton'ın U-2'lere saldırıyı ‘harp’ nedeni ilan etmesi üzerine Körfez bölgesinde Amerikan deniz ve hava kuvvetleri alarma geçirildi. Irak askerlerinin eğitimleri de TV ekranlarında yayınlanmaya başladı.
Amerikan gazeteleri de yangına körükle gidiyor. Saddam'ı ağır sözcüklerle niteleyen başlıklar, bir devlet başkanına hücumda yakışıksız karikatürler birbirini takip ediyor. ABD Dışişleri Bakanı Albright, diplomatik lisanın dışına çıkarak Irak Devlet Başkanı için ‘doğuştan yalancı’ sıfatını kullanıyor. TV'lerde eski Dışişleri Bakanı Eagleburger ile Clinton'ın Rum kökenli eski Başdanışmanı Stephanopoulus ‘‘Irak'ı yerlebir edelim, Saddam'ı öldürecek özel tim gönderelim’’ şeklinde görüş sunuyorlar.
Liderliğinde Türkiye dahil, komşularına üstükapalı tehditlerden geri kalmayan, ordusunu askeri manevradan çok harbe sokan, muhaliflerine ve kendi halkına katliamdan çekinmeyen Saddam'ın savunmasını yapacak değiliz. Kuveyt'i istila etmesini haklı kılacak husus da yok ortada. Toplu imha silahlarını araştırmakla görevli BM özel komisyonunu engelleyerek BM kararlarını çiğnediği muhakkak.
Sadam'ın sabıka listesi ne kadar uzun da olsa Orta Doğu yeniden kana bulaşmadan Bağdat'a da bir kulak vermek lazım. Saddam rejimi, özel komisyonun BM yerine Washington'un emrinde hizmet verdiğini ileri sürüyor. Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz bize ‘‘U-2'ler komisyon araştırmalarıyla ilgisi olmayan Dohuk, Erbil gibi yerlerde uçuş yapıyor. U-2'lerin bu bölgeye 1993 ve 1996'da uçuşlarını takiben Amerika Irak'ı bombaladı’’ diye konuşuyor. Tarık Aziz, Komisyon Başkanı Richard Butler'ın BM'ye yanlış bilgiler verdiğini söyleyip ‘‘Butler, gıda karşılığı petrol satışıyla halkımızın yiyecek, ilaç gibi ihtiyaçlarının karşılandığını iddia ediyor. Oysa bu satışların parası BM'nin çeşitli fonlarına gidiyor. Iraklılar 7 yıldır yoksulluk içinde. Güvenlik Konseyi'nde Butler'ın suçlamalarına rakamlarla yanıt vermeye hazırım’’ demesine rağmen kendisine bu fırsat tanınmadı.
Avustralyalı büyükelçi Butler ile ondan bilgi alan Batılı bazı diplomatların Irak'ın saklı silah gücü rakamları abartılı değilse tüyler ürpertecek boyutta. Butler ‘‘Bizim komisyon Irak'ta Körfez Harbi'nden bir kaç kat fazla toplu imha silahlarını yoketti. Gene de sakladıkları zehirli silahlar dünya nüfusunu üç-dört kez öldürecek güçte’’ diyor. BM eski Genel Sekreter yardımcısı İngiliz Brian Urquhart kurgu-bilim kehanetinde bulunuyor: ‘‘Saddam yakın gelecekte dünyaya hükmetme programını yeniden başlatacak.’’
Irak'ta 33'üncü paralelin altı, 36'ncı paralelin üstü BM kontrölünde uçuşa yasak bölge. Bağdat rejiminin bu iki kesimde otoritesi kısıtlı. BM Özel Komisyonu son 6,5 yıldır Irak'ta toplu imha silahlarını tesbit edip yokediyor. Komisyon daha bir kaç ay önce Irak ambargosunun kaldırılmasını sağlayacak düzeyde çalışmaların ilerlediğini bildirmişti. Ama Irak'ın komisyondaki Amerikalı uzmanlara ve görev sahası dışına uçan U-2'lere karşı çıkmasıyla herşey değişti. ABD ve İngiltere'nin yoğun diplomasisi sonucu BM, Irak'a yönelik yeni kararlar aldı. Saddam rejimi ABD ile kapışmak istemediğini bildirilmesine rağmen bölgeye takviye gönderilen F-16'lar bomba, füze yağdırmak için Beyaz Saray'dan emir bekliyor.
Irak'ta milyarlarca insanı ortadan kaldıracak silahların varlığı anide mi ortaya çıktı, yoksa Saddam tehlikesini hisseden Körfez şeyhlikleri ile İsrail, Irak'ın yeniden güçlenmesini önlemek için ABD'yi mi kullanıyor? Esas amaç 36. paralel ile Türkiye sınırı arasında, güneyde Kuveyt'in üstünde iki tampon devlet oluşturup Irak'ı petrol candamarı bölgede etkisiz hale getirme planı mı hazırlanıyor, zaman gösterecek.
Orta Doğu'da askeri harekattan önce diplomasiye şans vermek, Tarık Aziz ile Richard Butler'ı iddialarını belgelerle kanıtlamaları için BM'de yüzyüze getirmek lazım. Dinlemeden vurmak yanlış olur.
Paylaş