Bizim oraya iÅŸ, aÅŸ gelse kimse daÄŸa çıkmaz

''Merhaba'' diyerek yanlarına yaklaştım. Kar beyazı gömleği ütülü genç basamaklara oturmuş hemşerisiyle hararetli bir sohbet sürdürüyordu. Sanırım Kürtçe konuşuyorlardı. ''Odam 521. Nereden gideyim? '' dediğimde karşılıklı bakıştılar. Beyaz gömleklisi eliyle sola dönen koridoru işaret etti ''Öyle git, sap tekrar sola yürü, orada.'' diye rota verdi. Ağır lehçeli Türkçesi güneydoğulu görünümünü tamamlıyordu.

Haberin Devamı

Tatil köyünü eleştireceğim en olumsuz taraf plajdan odalara çıkmak idi. Her seferinde nefes nefese tırmandığım 60-70 basamağı inip çıkmaya ancak tatil sonunda alıştım. Hem nefeslenmek hem de merakımı tatmin için ''Memleket nere?'' diye sordum. İkisi de Mardin'li imiş. Bölgede olup bitenler hakkında bir kaç laf ettim, ne düşündüklerini sordum:  ''İşsizlik belimizi kırıyor, sofraya ekmek getirecek para yok kimsede.  Bir kişi çalışıyor, tüm ev halkına bakıyor. İnsanımızın gruplara ayrılıp kavgaya tutuşması da bu yüzden. Bizim oralara iş, aş gelse kimse silaha sarılmaz.'' Mardinli'iler fazlaca konuşmaya istekli değillerdi, özellikle çelimsiz olanı ağzını açmadan tatil köyünde çalışan beyaz gömlekli hemşerisini dinlemeyi yeğledi.

Son akşam tatil köyünün karşısına demirlemiş Savarona yatının ışıklarına bakarak değişik duygular içinde gezip gördüklerimin değerlendirmesini yaptım. Doğup, büyüdüğüm şehir İstanbul bir daha güzel olmuş. Saygın The New York Times gazetesinin dünya kentleri arasında en fazla İstanbul'u sayfalarına taşıması tesadüf değil. Kumkapı'nın sokak arası meyhaneleri, Anadolu yakasının ahşap evleri, köprü altı köftecileri, boğaz boyunca tepelere kanat germiş ültra lüks klüp ve restoranları, Kapalı Çarşısı, iç donanımı nefes kesen Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, görkemli alışveriş merkezleri, İstanbul'un gündüzü başka gecesi daha başka ihtişamı bizden fazla yabancıları etkiliyor.

Haberin Devamı

Anavatanı bu ziyarette Bodrum'a, peri kuleleri için Kapadokya'ya da gittik. Bodrum iklimi, havası denizi, otelleri, bar, lokantalarıyla eşine rastlanılmayacak bir tatil beldesi. Amerika'nın okyanus komşusu California ve Florida eyaletlerinin '' Altın Kıyılar''ı, şöhretler uğrağı Karayip Adaları' Bodrum'un eline su dökemezler. Batı dergi ve gazetelerde sık sık konu edilen Bodrum'un yerkürede benzerine rastlamadım.
Â
Kapadokya'yı ilk kez gördüm hayatımda. Kayalar içine kazılan bir taş evde kaldım. Orta ve Güney Amerika'da Maya, İnca ve Aztec uygarlıklarının kalıntılarını gördüm ama hiçbiri Kapadokya'nın yeraltına uzanan evleri, taş-toprak altında binlerce kilise ve mabetleri, peri bacaları kadar beni etkilemedi. Kapadokya içinden dışından eşsiz bir yer. Bir turist rehberi ''15 yıldır burasını gezdiriyorum. Çoğu kere daha önce görmediğim şeylere rastlıyorum.'' diyor.

Haberin Devamı

Günler bu sefer de çabuk geçti Türkiye tatilinde. Anavatan, dışardan başka, içerden başka görünüyor. Sokaklar, lokantalar, alışveriş merkezleri, tuvaletler temiz. İstanbul yeni gökdelenleri, iş hanları, marka satan mağazaları, çok katlı apartmanlarıyla bana hayli lükse yönelmiş göründü. Oysa ülke sathında son aylarda güncelin tepesine yerleşmiş olaylar, ayrılıkçı grupların yarattığı terör, siyasi partiler arasında çekişmeler, üst rütbeli askerlerin, gazete yazar ve editörlerin, aydınların tutuklanması Türkiye'nin ekonomik kalkınmada hızla yol almasına tezat düşüyor. Yazılı ve görüntülü basında uzun menzilli silahlara, gizli mayınlara kurban giden şehitlerimizle ilgili haberleri izlerken içimiz burkuldu. Türkiye'nin barış,huzur içinde gelişmesinden hayli rahatsız olanlar var. PKK teroristlerine paralel bu Türk düşmanlarının da peşine düşmemiz gerekiyor. Kimliklerini ortaya çıkarmaktan başlayarak.

Yazarın Tüm Yazıları