Paylaş
Önüme şimdi ‘‘Amerika’’ adlı bir çocuk çıksa iki yanağından öperim. Arada bir öyle şeyler oluyor ki bu kıta ülkede insanın inanası gelmiyor. Zira bunca yıldan sonra kravat alırken, kira öderken zihnimizde doları liraya çevirme alışkanlığından kurtulamadığımız gibi çevremizde olup-bitenleri de Türkiye ile endeksli değerlendiriyoruz.
Her ne kadar popüler olsalar da McDonalds'a, Levi's 505'e, Madonna'nın sesine giysisine ilgi göstermedik. Bulutlarla boy ölçüşen World Trade Center'ın görkeminden, Broadway'ın ışık, renk cümbüşünden, Fifth Avenue'deki mağazaların lüksünden, yayla boyu limuzinlerin bolluğundan komplekse kapılmadık. Ama mevki ve sosyal konumu uçurum farklı insanlar arasında gerçek adli eşitlik, hukuk düzeninin mevki gözetmeksizin işleyişine çok kez hayran kaldık, vatanı anımsayıp içimizi çektik.
‘‘Amerika’’ adlı çocuk olsa öperdim derken ekranlarda ‘‘Asrın Mahkemesi’’nde ilk duruşmayı izliyordum. Sokrates, Galileo, Jean D'Arc, Dreyfus, Lindbergh gibi dönemlerini işgal eden önemli davalardan sonra dünya lideri ülkede Başkan yargılanıyor. Amerikan Senatosu Bill Clinton hakkında Temsilciler Meclisi'nin aldığı ‘‘Başkanlıktan Azil’’ tavsiyesini sonuca bağlayacak. Bir milletvekili heyetinin ‘‘savcılık’’ yapacağı duruşmalarda 100 senatör jüri görevini üslenecek. Clinton'ın yönelik suç, sekreter Monica Lewinsky'le seks ilişkisini yemin altında inkar ederek yalan söylemiş olması.
Aklımız okyanus ötesine, vatana uzanınca içimiz burkuluyor, damarlarımızı ateş, beynimizi öfke basıyor. İktidarında bir yabancı ülkede, Amerika'da, otel, villa, apartman, alışveriş merkezine sahip olduğu ortaya çıkarılan tek başbakan bizde. Bastıramadığı iktidar hırsı devlet işlerini kitleyen bu eski başbakanın Türkiye'de taşınmaz malları dışarda bilinen emlakının çok üstünde. 'Şaibe' diye kibarca nitelenen akıl almaz servetinin kaynağını rahmetli anasının 'çıkın'ına bağlayan eski başbakana 'nerden buldun ' denecek yerde politik pazarlıkla aklama yolu bulundu.
Aylardır gazete sayfaları polis bülteni, mahkeme celp ilanları gibi. Polis müdürü, kaymakam, vali, genel müdür, milletvekilleri gibi resmi görevlilerin gazetelerde sergilenen haksız servet, suistimal olaylarının bir yasa-hukuk düzeni içinde sonuçlandığına şahit olmadık. Yapanın yaptığı yanına kar, soygun-vurgun cezasız kaldı. Bu güruh Amerika'da olsaydı cezaevlerine ilave koğuşlar gerekirdi.
Peki ya Amerika? Dünya lideri ülkede ‘‘dokunulmazlık zırhı’’ saçmalığı yok.
Kendi gücüyle seçilen kongre üyeleri parti liderlerine ‘‘kul’’luk yapmıyorlar. Yasadışı işler, rüşvet, haksız serveti örtbas etme gücüne ne meclis, ne siyasi parti liderleri ne de devlet-hükümet başkanı sahip değil. Bir kaç örnek : Clinton'ın altı yıllık iktidarında bakan yardımcısı Hubbell usulsüz finansman suçundan cezaevine gönderildi. Konut Bakanı Cisneros nüfuz suistimali, Tarım Bakın Espy maç bileti, bavul seti, tatil gezisi gibi 35 bin dolar tutarında ölçüyü aşan hediye aldığı gerekçesiyle sanık sandalyasına oturdular. Ticaret Bakanı Brown öldüğü için hakkındaki suistimal davası düştü. McCain, Cranston, De Concini, Riegle gibi milletvekilleri rüşvet suçlamaları yüzünden istifa ettiler. Eski Meclis Başkanı Gingrich yazacağı kitap için aldığı avansı geri verirken kongrenin 36 yıldır üyesi, güçlü milletvekili Rostenkowski ofis gelirlerini kişisel işinde kullandığı için hapse mahkum oldu.Senatör Packwood, milletvekili Lukens cinsel taciz suçlarından istifa etmeye mecbur kaldılar.
TV'lerde milyonlarca izleyici karşısında Clinton'ın yargılanması pembe dizi örneği bir süre devam edecek. Senatoda bu tarihi duruşmayı izleyecekler için özel bilet bastırıldı. Monica, Başkanın sekreteri, yakın arkadaş ve danışmanları şahitliğe çağrılacak. Tarihinde ilk kez 80 milyar dolar bütçe fazlası sağlayan yönetimin lideri Clinton'ın özel hayatı, kongre üyeleri merhamet göstermez ise, tüm ayrıntılarıyla ortaya serilecek.
Darısı bizim başımıza. Bakarsınız bir gün konumu, unvanı ne olursa olsun yasa çiğneyenler, vurguncu takımı, haksız servet sahipleri bizde de adalet karşısına çıkarılır. İnanırsanız, mucizeler gerçekleşir.
Paylaş