725 gün kaldı

Doğan ULUÇ
Haberin Devamı

Yeni yıla giriş mahmurluğu geride kaldı. Gazete, dergilerde sakalı göbeğine uzanan yaşlı adamın sırtladığı dünya küresini küçük bir çocuğa devrettiğini gösteren resimlerdeki gibi girdiğimiz 1998 yılının ilk haftasındayız.

Benzetme gerçek olsa safdil çocuğun 1998 dünyasını teslim alma yerine kaçacak delik araması lazım. Dünyamız, boyutları bilmin ulaşabildiği kadarıyla kainatta hala en tehlikeli küre. Geçen yıl başta Kuzey Kore, Irak, Somali, Sudan olmak üzere 68 ülke ve bölge harp, iç ayaklanma, tedhiş olaylarına sahne oldu. Bir kaç gün önce siyasi karşıtlarını sorgu-sualsiz kurşuna dizdiren Saddam Hüseyin, Boşnak-Hırvat soykırımcısı Radovan Karadzic, Afganistan'ın Taliban'ından Cezayir'in Silahlı İslam Grubu'na bebek, nine, dede gözetmeyen Taş Devri artığı katliamcılar yeni melanet, eylem hazırlığında.

Beşeriyetin 1997'den aldığı miras bu kadar değil. Dünyamızda hala 1.3 milyar insan aşırı sefalet içinde yaşıyor. Yerkürenin 6 milyara yaklaşan nüfusunun yüzde 60'ı günde 2 dolar ile yaşam sürdürme çabasında.

Kalkınmış ülkeler sınıfında Almanya, İngiltere ve Fransa'da enflasyon, işsizlik, istenmeyen göçmenler Avrupa'ya mali ve sosyal sorunlara yol açarken dünyanın en büyük onbirinci ekonomisine sahip Güney Kore yabancı finans kurumlarına muhtaç hale düştü.

Bu karanlık tablo üstüne düşen tek pembe ışık Amerika'dan yansıyor. Tek süper devletliğin zevkini süren ‘Yeni Dünya’ geçen 12 ayda altın dönemini yaşadı. İkinci Dünya Harbi'nden bu yana lider ülkede ilk kez sosyal sorunlar, işsizlik, uyuşturucu trafiği, aşırı cürümlerde önemli oranda düşüşlerin yanısıra ekonomik gelişmede dikkati çeken yükselme tesbit edildi.

Gelecek 12 ayın ne getirmesini istedikleri sorusuna Amerikalılar çoğunlukla durumdan memnun oldukları, geçen yılın aynısının tekrarı yanıtını veriyorlar. İşin ilginç yönü ise ülkede refah düzeyinin artmasına rağmen Amerikalıların Reagan döneminin ‘‘Lüks yaşa, yarını düşünme’’ felsefesini terkettiği görülüyor. Artık 50 yaşını aşmış ‘Baby Boomers’ kuşağı şampanya-havyar ziyafetleri, Pasific tatilleri, son model BMW'ler, sürat teknelerine para yatırma yerine ünlü düşünür-yazar Henry David Thoreua'nun ‘‘Mutluluğa hayatı basitleştirmekte ara’’ düsturunu izliyorlar.

Yoksul, gelişme yolundaki toplumlar bu yıl da yaşam sıkıntılarına çözüm için kafa yorarken dertsiz Amerika bazı buluşların yıldönümünü kutlama hazırlığında. Edison'un elektrik ampulunun 120'nci, sosyete güzeli Mary Phelps Jacobs'un modern sütyeninin 85'inci, okul arkadaşları Britton Hadden-Henry Luce'un Time dergisinin 75'inci, Henry Fleer'in jikletinin (chiclet) 70'inci yıldönümleri de 1998'de tuzu kuru Amerikalıları bir süre meşgul edecek.

Türkiye'yi önümüzdeki 12 ayda neler beklediğini günler geçtikçe göreceğiz. Anavatanda yeni Susurluk'lar olmasına kimse razı değil. Devlet, hükümet yöneticilerinin şaibeli işlere bulaşmamasını, insan hak ve özgürlüklerinin göstermelik düzenin ötesine geçmesini, kalkınmanın yalnızca mutlu bir azınlığın tekelinden çıkıp yayılmasını, enflasyon tırmanışı, Türk lirasının değer kaybının dizginlenmesi arzulanıyor.

İktidar sahiplerinin içerde bol keseden kaynak sarfını sürdürüp dışarda para-finans kurumlarına avuç açmalarını, Batı'ya icazet arama, yanlış politikalarını savunma ziyaretlerinden vazgeçmeleri isteniyor. Yazarlarımızın bu satırları kağıda dökme ayıbından kurtulmalarına dua ediyoruz.

Şair Rainer Maria Rilke geçen yüzyıl sonunda ‘‘Bize yeni, bakir, çok şeyler vaat eden uzun bir yıl daha verildi. Önümüzdeki henüz el sürülmemiş görev, talep, dilekler var. Bize bağışlanan bu zamanı çizginin dışına çıkmadan gereken işleri, önemli ciddi vazifeleri tamamlayarak geçirelim’’ diye yazmış.

Yeni yıla 360, uygarlığın üçüncü bin yılına ise 725 gün var. Zaman, kaynak sarfından başka birşey getirmeyen küçük hesapları, içte-dışta kapışmaları, laf ebeliği yerine temel hak ve özgürlükler peşinde insanlarımıza refah, huzur, mutluluğu gerçekleştirecek adil bir düzenin peşine düşelim.



Yazarın Tüm Yazıları