Paylaş
Bu yazıyı, oy kullanmadan önce okuyacak okurlarıma bir beste tavsiye edeceğim. Onu dinlemeden güne başlamayın!
Güftesi Sultan III. Murad Han’a, bestesi Ali Ufki’ye ait.
Bir bölümünün sözlerini aldım, günün anlam ve önemine uygun:
“Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan ey uykusu çok gözlerim uyan
Azrail’in kastı canadır inan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Uyan uykusu çok gözlerim uyan.”
Dünyevi olanla uhrevi olanın örtüşme şuuruna davet ediyor bizi. Dilerim sandık başında oy verirken bu sözler aklınızda olur...
Bazı kişiler, liderlerin, adayların seçim konuşmalarındaki yüksek gerilimden, sarf edilen bazı yakışıksız sözlerden, polemiklerden sonra, birbirlerinin yüzüne nasıl bakacaklar sorusunun cevabını merak ediyor.
Ben onların başında geliyorum.
Yıllar önce aynı televizyon programında bir araya gelen parti liderleri artık tek başlarına konuşuyorlar.
Meydanlarda da adeta savaş nutukları atıyorlar... Umarım meydanlardan içeri girenler her şey mazide kaldı desinler.
Rahmetli şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bir anısı aklıma geldi.
Zamanın Akbank Genel Müdürü Ahmet Dallı, bir nedenle Ümit Yaşar Oğuzcan’a kızmış, yanındakilere “O bana ne yüzle gelecek” demiş.
Ümit Yaşar Oğuzcan bu lafın altında kalır mı, cevabı yapıştırmış: “Yüzümü yıkar da gelirim”.
Zaman zaman siyasetçilerin danışmanlarının, “Ona uymayın” dedikleri olmuş mudur?
Olmadığı ortada, sanki “Aman sen altta kalma” diyor birileri, onlar da meydanlarda verip veriştiriyorlar...
***
BUGÜNÜ sadece seçim odağında değerlendirenlerdenseniz vay halinize.
Öyle ya, oyunuzu kullandıktan sonra ne yapacaksınız?
Önce sınıfınızı öğrenmeliyim. Sakın bunu Marksist terminolojiye bir gönderme sanmayın.
Gündelik dilden bir cümle.
Şayet, siz de benim gibi memleketi yönetmeye talip olmayanlardansanız ne güzel, yok ille de yönetmeye talip olan sınıftansanız, aylardır 8 Haziran’ı düşünerek yaşayanlardansanız, sinirlerinizin nasıl yıprandığını tahmin bile edemiyorum.
Benim gibilerin durumu zor değil, evimizde televizyonun karşısında sonuçları öğreneceğiz.
Ancak diğerlerinin heyecanlarını bastırmak için, teskin ve teselli edici bir müzik dinlemeleri şart!
Büyük bestecilerin, ruhu ve zihni sükûna sevk eden bestelerinden seçilmiş CD’ler var.
Onlar sinirleri pamuklaştırır.
Birtakım toplama albümler var, rüzgâr sesi, su sesi gibi özel albümleri de tavsiye ederim.
Anımsatmaya gerek var mı, Evliya Çelebi’den öğrendik, Edirne Darüşşifası’nda suyun tedavi edici gücünü...
Seçimlere odaklı yaşayanlar veya yaşamayanlar bugün 100’üncü doğum yıldönümünü yaşadığımız Aziz Nesin’in kitaplarına bir göz atmalısınız.
Listeye Muzaffer İzgü’yü, Rıfat Ilgaz’ı ilave ettikten sonra bugünün mizah dergilerini, genç kuşak mizah yazarlarını, çizerlerini de ihmal etmeyin.
Sizi serinkanlı tutar.
Oscar Wilde, Bernard Shaw da bugüne uygun doğru seçimler arasında yer alabilir.
Her ne kadar ben biraz mesafeli davransam da, son ayların çılgınlığı “yetişkinler için boyama kitabı” da ilginizi çekebilir. Gününüzü “renkli” kılar(!).
***
DİLERİM kime oy verirseniz verin, Türkiye kazansın.
Paylaş