Paylaş
Anadolu’nun çeşitli illerindeki müzisyenlerin icralarını toplamak, müzik zevkimizin farklılıklarını ortaya koymak açısından çok önemli bir çalışmadır. Bu kayıtlar sadece müziği anlamakta kaynak özelliğini taşımıyor. Yaşama biçimini, toplumsal ilişkileri, tercihleri de öğrenmemizi sağlıyor. Batı ile Doğu’nun buluştuğu ülkemizde, müzik tarihi birçok konuda yorumlayıcı özellik taşıyor.
Bu kaynakları her dinlediğimde, o şehri, o yöreyi tanıyorum. Cumhuriyet rejimi Anadolu’nun zevk haritasını çıkarak araştırmacılara malzeme sundu. Önce Toker’den albümün kısa hikâyesini okuyalım.
“Hem bir Yozgatlı hem de müzik sanatı ve özellikle halk müziği ile yıllardır ilgilenen biri olarak Hâfız Süleyman adını ilk defa 1989 yılında, Maryland Üniversitesi (ABD) Etnomüzikoloji Bölümü’nde misafir öğretim görevlisi olarak bulunduğum günlerde duymuştum. Üniversite bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Center of Turkish Music (Türk Müziği Direktörü) müzikolog Prof. Karl Signell; merkezi tanıtmak amacıyla müzik arşivini gezdirirken, bir ara, etnik müzikler bölümünde bulunan çok sayıda plak arasından, kapağında ‘Masters of Turkish Music’ (Türk Müziği Üstatları) yazan bir uzunçaları pikaba koyarak bana dinletmeye başladı. Plağın kapağından, eski taş plak kayıtlarından yapılmış titiz bir derleme olduğu hemen anlaşılıyordu. Sırayla dinlemeye başladık: Safiye Ayla, Hâfız Şaşı Osman, Münir Nurettin, Hafız Burhan, Hafız Kemal... filan derken, altıncı eserde klasik sazlar, uzun hava açışını hatırlatan oldukça tanıdık müzik cümlelerinden oluşan kısa bir ezgi çalmaya başladı. Bu kısa ‘yol gösterme’nin ardından adeta çığlık gibi, tiz, parlak, içli bir tenor sesi yükseldi:
‘Hasta düştüm bî-mecâlim Bafra’da
Yetiştir selâmım yâre turneler
Gariplik hasretlik gurbet ellerde
Bir de bizi için ötün turnalar’
Bir an Mr. Signell ile göz göze geldik.
Şaşkınlığımı gizleme ihtiyacı duymadan ‘Bu bir bozlak, fakat okuyan kim tanıyamadım’ dedim. Muzipçe gülümseyerek, ‘Bilmen lâzım hemşehrin olur; Yozgatlı’ dedi. İlk defa dinliyordum ve kim olduğunu gerçekten bilmiyordum. Mahcubiyet içinde ‘Cehaletimi bağışlayın, bilemedim’ derken bir taraftan da düşünüyordum: Evet bu, her ne kadar geleneksel halk ağzı bozlak okuma tavır ve üslubunun dışında bir yorum ise, tam manasıyla bir bozlak; fakat okuyan kim?
Merak ve heyecanla, plağın kapağında yer alan altıncı esere ait şu ifadeleri okuduğumda gözlerime inanamadım:
‘Yozgatlı Hafız Süleyman Bey: Bozlak and Halay.’ Keman, kanun, ut üçlüsünün eşlik ettiği bu eserle ilgili olarak, müzikolog dostumun sorusuna tanımadığım yanıtını verdim.”
HASAN SALTIK’A TEŞEKKÜR
Tokel, kitapçıkta rahmetli Hasan Saltık’a da teşekkür ediyor.
“Müzik kültürümüze ait ses ve saz külliyatımızın kayda geçirilerek gelecek kuşaklara aktarılmasındaki önemli hizmetleri ile bilinen değerli dost Hasan Saltık, ticari bir amaç gözetmeksizin bu kayıtların size ulaşmasını sağladı.
S.Burhanettin Kapusuzoğlu da albüm kitapçığında ‘Hafız Süleyman’ın hayatını anlatıyor: “Hâfız Derelizâde Süleyman Turgut Efendi, Yozgat’ın Yenicami-i Şerif mahallesinde 1886’da dünyaya gelir. Babası Derelizâde Mehmet Ragıp Efendi’dir.
Mahalli ve anonim nitelikteki bozlak ve türküleri de taş plaklara okuyarak, ‘dindışı müzik’ alanına girmeye cesaret eden bir sanatçı kimlik sergilemektedir. Başta döneminin moda türü olan gazel olmak üzere, klasik Türk müziği formunda şarkılar ve ayrıca ince-sazla icra edilen türkü formunda Anadolu şehir müziği örneklerinden oluşan çok sayıda taş plak yapmıştır. 1930’lu yıllarda doldurduğu bu taş plaklarda yer alan Yozgat yöresine ait türkü ve bozlaklar ile yöre mahalli musikisini ilk defa taş plaklara okuyan kişi unvanını kazanmıştır.
Hâfız Süleyman’ın gazel okuma üslup ve tavrındaki olağanüstü güzellik bir tarafa; gazel okurken sergilediği ses ve yorum yeteneği ile bir makamın asıl karakterini veren seyir konusuna hâkimiyeti, gazelin “sesle yapılan taksim” şeklindeki tarifiyle bire bir örtüşen tam bir ustalık gösterisidir.
Uzun ve yorucu bir çalışmanın ardından ilk defa derlenip bir araya getirilen elinizdeki albümde altı gazel, beş türkü, iki bozlak, bir şarkı ve bir de divan formunda eser bulunmaktadır.”
CD’de yer alan parçalar:
*
ESKİ seslerden, müzik tarihinden önemli bir kayıt. (Kalan Müzik)
Paylaş