Paylaş
Yerli/yerlilik, her dönemde farklı algıladığımız, bunun sonucunda da farklı yorumladığımız bir kelime/kavram.
Önemsenen, küçümsenen, sahip çıkılan, dudak bükülen, yanlış anlaşılan, ortada kalan bir durum.
Oysa yerlilik, bir ülkenin, bir ulusun yerel değerlerini ortaya koyan bir tavır, bir benimseme, bir anlayış, bir bilinç durumudur.
Yerlilik’e bakanın kanaatini; bulunduğu konum, yaşadığı coğrafya, kültürel birikim belirliyor.
Bu değişkenlik, bakışı çeşitlendiriyor.
Elbette dönem dönem bireysel, toplumsal, siyasal görüşler, kavrama yöneltilen yaklaşımı çok farklı kılıyor.
Dosyanın başında yer alan; “Düşüncede, Edebiyatta, Sanatta Yerlilik” yazısı, kavramın özet bir tarihini vermesi açısından yararlı:
“Yerlilik kavramı, 1940’ların en başat düşünce, edebiyat ve sanat temalarından. 1940’lı yıllar - ifade üzerinde birlik sağlanmasa da daha sonraları - Türk Rönesansı tabiriyle adlandırılan yıllar. Bu dönemde Doğu’yla Batı’nın klasik eserleri dilimize özverili çalışmalarla kazandırılmış; düşünce, kültür, sanat ve siyaset algımızı belirleyen kodlar hem dünya kültür birikimiyle beslenmeye çalışılmış hem de yerellik, yerlilik, köy ve kasaba temalarıyla yerelden evrensele uzanan bir dikkatle ‘Yerel olunmadan evrensel olunamaz’ anlayışıyla birlikte düşünülmüş.
Kültür dünyamızda yerlilik, 1970’lerde yeniden ilgi odağı olur. Ancak 1940’larda bir keşif gibi gündeme gelen yerlilik, ikincisinde sadece bir hatırlayış düzeyinde kalır.”
* * *
YERLİLİK serüveni için verilen iki tarih arasındaki farkı, ben dışarı açılmanın yükseliş çizgisine bağlıyorum.
1970’lerde 1940’lardaki gibi, sığ bir yerlilik anlayışının aşıldığı kanısı uyandı. Bu yanlıştı, Batı’nın, Amerika’nın ölçütleri ile yerlilik bağdaştırılabilir, yenilebilirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapıldığı gibi.
Yerlilik Dosyası, beş bölümden ve bir kaynakçadan oluşuyor:
I. Düşünsel/siyasal arka plan
II. Edebiyatta yerlilik
III. Sanat, mimari, resim
IV. Sinema, tiyatro, müzik, TV
V. Soruşturma
VI. Kaynakça
Bazı yazılara daha yoğun dikkat göstermeniz için bir seçim yaptım:
Ahmet İnam - Anadolu’ya Gönülle Döşenen Kavram Yolları, Mehmet Narlı - Edebiyatta Yerlilik, Alev Erkilet - İçerdeki Yabancı. Dışarıdaki Dost: Amin Maalouf ve John Berger, Mustafa Şerif Onaran - Yerelden Evrensele İnce Memed, Ekrem Kahraman - Günümüz Türk Sanatı/Resminin Entelektüel/Siyasal Zemini Üzerine, Mehmet Harmancı - Arabesk Müziğin Yerliliği Meselesi ve Orhan Gencebay Şarkıları.
Yerlilik, tartışılması bitmeyen, bitmeyecek bir kavram. Özellikle küreselliğin yükseldiği bir yüzyılda kendi etki gücünü artırıyor. Evrenselin, küreselin alanına giriyor.
* * *
HECE’nin iyi hazırlanmış yerlilik dosyasını mutlaka okuyun. Katılırsınız, reddedersiniz, başka yorumlara yönelebilirsiniz.
En önemlisi, sizi düşünmeye çağıran yazılar. Sağlam malzeme sunan çalışmalar.
(*) HECE, Düşüncede, Edebiyatta, Sanatta Yerlilik, 162/163/164 (Haziran-Temmuz-Ağustos 2010).
Paylaş