Doğan Hızlan: Yener klasik müziği sevdirdi

Doğan HIZLAN

İstanbul Radyosu kurucularından, müzik eleştirmeni Faruk Yener de artık yazılarında, bize sevdirdiği bestecilerin eserlerinde yaşayacak.

Klasik batı müziğinin yaygınlaşmasında, seyirci ile o müziğin bağlantı kurmasında Faruk Yener, çok önemli bir addır.

Kitaplarıyla; bir çok kimse, bilerek müzik dinlemeyi onun yazılarından öğrenmiş, radyo programlarıyla kulağını o müziğe alıştırmıştır.

Az dinlenen klasik müziği; yazıları ve radyo programlarıyla, toplumun zevk ıskalasına yerleştirmiştir.

Her bestenin bir öyküsü vardır, her bestecinin de onu yaratırken iz bırakan anıları.

Faruk Yener, bestelerin öyküsünü tatlı tatlı anlatır, beni önce o müziğin büyülü dünyasına çekerdi. Artık onu dinlemeye hazırdım.

Bir çok dinleyici onun verdiği notlara göre konserlere gider, solistleri dinlerdi.

* * *

OPERA eserlerinin konularını içeren '100 Opera' çalışması, operaya gitmeden önce bir çok kişinin, seyredeceği operanın konusunu öğrenmesini sağlardı.

100 Opera'dan konuları, onun yalın, tatlı üslubundan öğrenirdik.

Bizim öğretici, başvuru niteliği taşıyan müzik kitaplarımız çok azdı. Son yıllardaki yayınlara baktığımızda, o günlerin ne kadar da kitapsız günler olduğunu hatırlıyorum.

İşte o dönemde, Faruk Yener, müzikseverleri bilgilendiren kitapların yazarıydı. Severek dinleyen, öğrenen, bilgili bir dinleyici kitlesi yarattı.

Müzik Kılavuzu da gene aynı işlevi gören, bizde türü az olan bir çalışmaydı.

Radyo ve Televizyon Günleri'ni okuduğunuzda, zor koşullar altında çalışan ama bunu bir sevince dönüştüren birinin çalışmalarını öğreneceksiniz.

Dost söyleşilerinde; onun sesinin tonunu severdim. Hafif genizden gelen, mikrofonda daha da güzelleşen etkileyici bir sesi vardı. Konuyma ustasıydı.

Birlikte olduğumuz konserlerin aralarında, o konserle ilgili açıklamalarını dinlerdim.

Kırıcı, yıkıcı, yok edici bir tavra rastlamadım.

Bir kelime, bir cümle, onun başarısı konusunda bana ipucu verirdi.

* * *

ARTIK ne zaman müzik dinlesem, elim onun bir kitabına uzanacak.