Paylaş
Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde, belediye ile TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) ortak bir Uluslararası Çocuk Tatil Köyü kuracaklarmış.
Yetmiş beş bin metre karelik alan üzerinde gerçekleştirilecek bu köyün Dünya Çocuk Olimpiyatları yapılacak biçimde düzenleneceğini söylemiş Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş.
Büyüklerin olimpiyatına ev sahipliğini bir türlü alamıyoruz. Belki çocuklarınkinde başarılı oluruz.
Spordan söz ediliyor ama burada bir de kitaplık kuracağız, dünyanın değişik dillerindeki kitapları burada bulunduracağız gibi bir amaç dile getirilmiyor.
Bekir Ödemiş de haklı, Dünya Çocuk Olimpiyatları'na her gazete bir kaç muhabir, foto muhabiri gönderir. Plaketler verilir, açılışı bakanlar yapar.
Kütüphane yapsa ne olacak? Kurdelesini kesecek bir yetkiliyi araki bulasın. Yaz sıcağında kütüphaneye kim kapanacak ?
Oradaki kütüphane için sponsor arıyorum sözünü duymak isterdim Başkan'ın ağzından, kitap bağışları için çağrı yapabilirdi.
İstanbul'un bir çok semtinde; duvar ilanlarında, şehri kirleten bez afişlerde, yüzme dersleri verilir, diye yazılı yaz spor okullarının bini bir para.
Belediyeler, spor okulu açmakta birbiriyle yarışıyor. Çünkü velilerin istekleri bu doğrultuda. Yorgun sınav günlerinden kurtuluşun sevincini sporda yaşıyorlar.
'Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur,' ilkesinin bir bölümünü uyguluyoruz, sağlam vücut kısmına emek veriyoruz, sağlam kafa bizi pek ilgilendirmiyor.
Bazı yakın dostlarımın çocukları için sürekli yüzme okulları, basket okulları aradıklarını biliyorum hiç biri de, yazın ne okumalı sorusunu sormuyor. Sonra da çocuklarımız neden hayta oldu, neden kitaba karşı soğuk sorusunu bana soruyorlar, ben de inadına cevap vermiyorum.
Belediyelerin spor okulları yerine kütüphaneler açtığını, kitap dağıttığını bir görebilsem.
***
OKUMA alışkanlığımız yok, çok az kitap okuyoruz, diyenlerin timsah göz yaşlarına itibar etmeyin. Önce dediklerini çocuklarına uygulasınlar.
İşporta fetvacıları. Okumanın aileden, okuldan gelen bir çaba olduğunu sanki bilmiyorlar. Çocuklara yol göstermeden sadece onları suçluyoruz. Korkakların cesareti de buna denir.
Kafa yorgunluğunu, değişik kitaplar okuyarak atmanın en doğru yöntem olduğunu hesaba katmayıp, kafanın en iyi boşaltılarak dinlendiğine iman ediyoruz. Birbirimize de tatile çıktım kafamı boşalttım, diyoruz, sormak istiyorum onlara: Kafanız ne zaman doluydu ki...
Çocukların sadece spor yaparak bir yazı geçirmelerinin sorumluluğu bir tek kişide ve kurumda değil. Öğretmenleri acaba onlara bir yaz okumaları listesi veriyor mu... Ana-baba spor dışında bir uğraş öneriyor mu?
Yoksa dünyayı, bilgiyi, uygarlığı chat'leşmekten ve bilgisayar oyunlarından ibaret sayanlardan mısınız ?
Televizyonlardaki, radyolardaki yetersiz kitap saatlerinde, kültür saatlerinde çocuk kitaplarından, çocuk videolarından söz eden kimse yok. Gazetelerde, dergilerde kitap tanıtma yazılarında çocuk kitapları diye ayrı bir bölüme rastlayamazsınız. Yabancı dillerdeki kitap eklerinde üçte bir bölüm çocuk kitaplarına ayrılır, bizde hak götüre. Çocuğun adının sadece sporla birlikte anıldığı bir ülkede yaşıyoruz.
***
BOŞUNA geçen yaz günlerinin sıkıntısını kışın yaşayacaksınız. Eğer böyle bir eğitim sistemini çocuğunuz için yeterli görürseniz, William Shakespeare'in dediği gibi Nice yazlardan sonra kaygılarınızın kışı gelir, ve ömür boyu da sürer.
Paylaş