CUMHURİYET'in 80.Yılı'nda adını, eserlerini andıklarıma gerekli eki sürdürüyorum.
Edebiyat tarihinde iz bırakmış, zamanın sınavından geçmiş ve geçmemiş olanların bir arada bulunmasını, belki de abartılmış ve genişletilmiş bir sorumluluk duygusuna bağlayabilirsiniz.
Diliyle, üslubuyla, kişileriyle İstanbul'un edebiyattaki temsilcileri: Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi Gürpınar. Refik Halit Karay'ın dil, ironi lezzeti, bize kendini bugün de okutur. Samet Ağaoğlu, öykümüzün bugün de eskimemiş, önemli bir adıdır.
Tarık Dursun K.'nın kıvrak Türkçesinden öykülerini, romanlarını tat alarak okudum. Tezer Özlü'nün eserleri, insan benliğinin olağan sınırlarını genişletmiştir.
Almanya ile edebi ilgimizi ilk kuran Bekir Yıldız'dır ama o ülkede edebiyatı geliştirenler; Yüksel Pazarkaya, Güney Dal, Aras Ören oldu.
* * *
HAN DUVARLARI bile tek başına Faruk Nafiz Çamlıbel'i Türk şiirinin asları arasında yükseltmiştir.
Ahmet Kutsi Tecer'in şiiri sevecendir. Cahit Sıtkı Tarancı, sadece Otuz Beş Yaş şiiriyle anılıyor, bence ondan çok daha güzel şiirleri vardır.
Ahmet Muhip Dıranas'ın şiiri; büyük hüzünleri çağrıştırır. Ziya Osman Saba, şiiriyle, öyküsüyle, alçakgönüllü yaşamın büyük edebiyatçısıdır.
Orhan M.Arıburnu'yu öznel kontenjanımdan bu listeye aldım.
Asaf Halet Çelebi, Doğu duyarlığının, bilgeliğinin, sesinin Türk şiirindeki anıtıdır.
Cahit Irgat'ın yalın toplumcu şiirini de es geçmemeli.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, halk dilinin, halk kültürünün de iyi bir şiir için gerekli olduğunu kanıtladı. Metin Eloğlu ironisi ve şiir diliyle edebiyatımızın iyi örneklerini vermiştir.
Hulki Aktunç'un değişik türlerdeki eserlerini bir arada düşündüğümde; kuşağının benzersiz bir adı diye tanımlayabildim. Her zaman kaynakların getirdiği yenilik, dinginlik.
Metin Altıok, hüznün, duyarlığın, yerleşememişliğin, sorgulamanın iyi şiirini yazdı.
Süreyya Berfe'siz bir yeni Türk şiirini düşünemem. Yazısını da buna ekleyerek.
Hüseyin Cöntürk eleştiriye, Anglosakson yöntemlerini getirdi. Adnan Benk, eleştirinin bir kültür bütünlüğü içinde olmasını savundu. Tahir Alangu, eleştiri ile edebiyat tarihinin ortak paydasını buldu.
Asım Bezirci, edebiyat metinlerine nesnel tavırla, sosyalist bir edebiyat anlayışıyla yaklaştı.
Selahattin Hilav, eleştiriyi edebiyat beğenisinin yanında felsefeyle besledi, zenginleştirdi. Konur Ertop, edebiyat eleştirisinin en önemli öğesi olarak dil yetkinliğini aradı. Orhan Koçak, Türk edebiyatına bakarken, Batı'nın ölçütlerini hep göz önünde bulundurdu. Semih Gümüş, çözümleyici yöntemlerle, yazarları daha ayrıntılı öğrenmemizi sağladı.
A.Ömer Türkeş, kendi kuşağını bize tanıttı.
* * *
SEKSEN yıl, Türk edebiyatında önemli adların ve eserlerin ortaya çıktığını belgeliyor.