Paylaş
Sempozyumu yazmıştım.
Bugün değineceğim konu, üniversitelerin ve resmi yayın kurumlarının yayımladıkları kitaplara ulaşamamamızdaki sıkıntısı.
Sempozyum salonunun giriş holünde bazı yayınevlerinin kitapları sergileniyordu.
Atatürk Kültür Merkezi’nin birçok kitabını bu sergiden aldım.
Dün yazdığım Pervin Ergun’un Türk Kültüründe Ağaç Kültü kitabını o sergiden aldım.
İki yayınevi daha kitaplarını getirmişti.
Hat ve Labirent Yayınları.
Bundan sonraki sempozyumlarda da birçok yayınevinin kitaplarının bu hollerde sergilenmesi girişiminin devam etmesini diliyorum.
Özellikle üniversite yayınlarının yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu’nun da kitaplarını hiç olmazsa böyle sempozyumları izleyenler alabilsin.
Ben sergi önerilerini daha ileriye götüreceğim.
Sempozyuma katılan yazarların kitaplarından da bazı kitaplar bu sergilerde bulunmalı.
O yazarı, eleştirmeni, akademisyeni dinleyen kişi, onun kitabını da oradan alabilmeli.
* * *
YILLARDIR yazıyorum.
Özellikle üniversiteler yayınlarını ya kitapçılarda ya da kendi kuracakları satış merkezlerinde satışa sunmalı.
Tek tek üniversiteler, dağıtım şirketleriyle anlaşabilirler, kitapçıyla, kitapçı zincirleriyle anlaşma yapabilirler.
Bu tür anlaşmaların güçlüğünü unutmayalım.
Çünkü üniversite kitapları özel kitabevlerinin vitrinlerinde hiç kuşkusuz en çok satanlar arasında bulunmayacak ama bir kitabevi de okur çeşitliliği açısından bu kitapları bulundurursa her anlamda nitelik artacaktır.
Bilimin ekonomiyi biraz etkilemesinden yanayım.
İlle de kitabevleri çok satan kitapların mekânı değildir.
Satıştan önce ilk elde düşünülmesi, çözülmesi gereken başka bir sorun var.
Yeni çıkan kitaplar hakkında bilgi edinilmesi, onların nasıl alınacağı konusunda bilgi verilmesi. Kısaca haberdar olmamız gerekiyor.
Kolay çözüm bu mudur?
YÖK, bir üniversitelerarası kitap dağıtım merkezi kurmalı.
Bu merkez aylık bir kitap tanıtma dergisi çıkarmalı, kitapçılarla temas kurmalı.
Ayrıca her kentteki üniversitelerde birer satış merkezi açmalı, o merkezlerden yalnız üniversite öğrencileri, hocaları değil, herkes yararlanabilmeli.
Hele bizim gibi ülkelerde bu kitapları genel kütüphanelerde bulamadığımız için sorun daha da çözülmez bir hal alıyor.
* * *
YÖK’ün ilk toplantısında ele alınması gereken bir konu.
Paylaş