Paylaş
Benim için müzik her zaman yapay hızlı tempoyu yavaşlatan bir özelliğe sahiptir.
En azından sıradan, tekdüze günlerimizde yeni keşifler yolculuğuna çağırır bizi.
Bu hafta aynı yaklaşımla hazırlanmış üç CD’den söz edeceğim. Üç CD’de ayrı bölgelerin, ayrı inançların sesini duyuruyor bize.
Bir inceleme yapılsa... Türkülerden, onları dinleyerek, bir bölgenin insanlarını, tarihini yazmak mümkündür.
Hele inançların müziği, öylesine simgedir ki, hiçbir tanıklık bu kadar inandırıcı ve doğru olamaz.
***
Aleviler’e Kalan I’i tanıtmıştım. Şimdi ikinci albüm çıktı.
Albümün ilk sayfasındaki Edip Harabi’nin dörtlüğü şöyle:
“Daha Allah ile cihan yok iken
Biz onu var edip ilan eyledik
Hakk’a lâyık hiçbir mekân yok iken
Aldık hanemize mihman eyledik.”
Birinci CD için yazdıklarımı (08.06.2014) burada yinelemeyeceğim. Tıpkı ilk CD’de olduğu gibi bu albümde de toplam 35 türkü seslendirilmiş.
Alanının ustaları bize mükemmel bir icra ile Alevilerin müziğini sunuyor.
Özellikle otantik kimliğini bozmadan yapılan düzenlemeler, bize yeni bir anlayışla bu parçaları dinletiyor. İyi bir müzik dinleyicisi, buradaki parçalardan bazılarını anımsayacaktır ama yeni düzenleme ile çok daha fazla severek dinleyeceklerdir. “Ben Melâmet Hırkasını”,
“Gâh Çıkarım Gökyüzüne”, “Hudey Hudey” gibi ezbere bildiğimiz türkülerin yeni icraları kulak hafızanızı genişletecek. Hudey Hudey’i dinlerken bir kez daha Ruhi Su’yu andım.
***
KARADENİZ’E KALAN’ın da ikincisi çıktı. İlkini (01 Eylül 2013) tanıtmıştım.
İkinci albüm de iki CD’den oluşuyor. Her CD’de yirmi parça yer alıyor.
Birinci sayfada albümün özelliği konusunda açıklayıcı bir not var:
“Karadeniz’e Kalan Projesi’nin devamı olan bu albüm, Karadeniz müziğine yeni sesler kazandırmak için hazırlanmıştır.”
Albümün sayfalarında, manzara fotoğrafları bulunuyor.
Müzik icralarındaki farklılık, o parçayı farklı yorumlamamızı, farklı algılamamızı sağlar. Dinlediğim parçaların yeni icrası, bana bu duyguyu yaşattı.
Bölge müzikleri, dinleyene bir gezinin tadını verebilir. Ben Türkiye ve Batı’daki birçok yeri, müzikten tanıdım.
***
EGE’YE KALAN, iki CD’de yirmi beş parçadan oluşuyor.
Ege’nin kendine özgü sesi, bölgenin atmosferinin müziğe yansıyışı, bu parçalarda ortaya çıkıyor.
Zeybek’i/Zeybekler’i elbette unutmayacaksınız, CD bunu anımsatıyor.
Ege insanının hayata iyimser bakışını, gündelik mutluluğun tadını çıkarışını CD’yi dinlerken fark edeceksiniz.
Bölge müziklerini dinlerken, oradaki insanların yürüyüşünü, konuşmasını, mizacını hatırlarım. Bence bu müziğin açıklayıcı gücüdür.
***
EVİNİZDE, oturduğunuz yerde bir geziye davet ediyorum sizi. Rehberiniz notalar olsun.
Üç CD’de Kalan Müzik tarafından çıkarıldı.
Paylaş