TÜRK resim tarihinde köşe taşları olan Şadan Bezeyiş, Adnan Çoker, Turan Erol, Abdurrahman Öztoprak, Orhan Peker, Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1951 yılında mezun oldu.
Orhan Peker hariç (1926) hepsi 1927 yılında doğdu.
İş Kuleleri Kibele Sanat Galerisi’nde açılan Çağdaşlar-Güzel Sanatlar Akademisi 51 Mezunları Sergisi, Türk resmini, bu resmin ustalarını öğrenmek ya da bildiklerini tazelemek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir sanat olayı.
Gülseli İnal, kataloğun başındaki Zaman Replikleri yazısında; onların, sanat serüvenlerinin başlangıcını şöyle anlatılıyor:
"1951’de genç birer sanatçı adayı olarak Akademi’den mezun olan Şadan Bezeyiş, Adnan Çoker, Turan Erol, Orhan Peker ve Abdurrahman Öztoprak estetik yaratı dinamiklerinde içinde bulundukları modern söylemleri de aşma istenci içinde öteye varabilmek adına fırçalarını kullanmaya başlamışlardı.
Savaş yıllarında genç birer sanatçı adayı olan bu yaratıcılar öğrenciliklerini bu ağır koşullarda geçirmiş ve savaşın hemen bitiminde değişmekte olan dünyada geleceğin yetenekli birer sanatçı adayı olarak Akademi atölyelerinde eğitim almaya başlamışlardır."
* * *
BİR sanatçının yetişme sürecini, eğitimini yıl yıl izlediğinizde; bir yaratıcının ne kadar zor yetiştiğini, toplumun ona ne kadar borçlu olduğunu bir kez daha fark ettim.
Güzel, özenli hazırlanmış katalogda sanatları üzerine ayrıntılı değerlendirmeleri, biyografilerini okuyabilirsiniz.
O zaman her resmin ardındaki bilgiyi, birikimi, duyarlığı, emeği daha iyi algılayabiliyor insan.
Birçok koleksiyondan toplanarak gerçekleştirilen bu sergiyi gezerken, sanırım herkes sevdiği ressamdan bir tablonun önünde biraz daha fazla duracaktır, aynı benim yaptığım gibi.
Şadan Bezeyiş’in Kırmızı Lácivert Dinamizm’inin, Adnan Çoker’in Hüsn-ü Hat ve Espas’ının, Turan Erol’un Diyarbakır’da Avlu’sunun, Abdurrahman Öztoprak’ın İstinye Sahilindeki Ahşap Evler’inin, Orhan Peker’in Balıkçı Çocuk ve Kediler’inin bu sergide daha çok ilgimi çekmesinin nedenleri, elbette o sergiye özgü.
Bazen de, insan o ressamın gördüğü, bildiği resimlerin dışındaki eserleriyle karşılaştığında başka bir duyguya yöneliyor.
* * *
HAFTASONU programınıza mutlaka almanız gereken bir sergi.
Aynı dönemde yetişmiş, bu kadar büyük ustayı bir başka zaman görebileceğinizi sanmam.