Paylaş
Prof. Dr. Mustafa İsen tezkirelerin, özellikle Âşık Çelebi’nin kitabının önemini anlattı. Kitabın yayımlanmasını sağlayan İsen, tezkire/biyografi konusunda, dünden bugüne uzayan çizgideki çalışmalara değindi. Âşık Çelebi’yi bilmeden bugün bir biyografi kitabı yazılamayacağı gerçeğini incelemecilere hatırlattı. İsen, Âşık Çelebi için Şair Biyografileri: Tezkireler (2) incelemesinde şöyle yazmıştı:
“Latifi (aslında yöntem fikri Âşık Çelebi’ye ait olan) sadece tertip tarzıyla değil, biyografiye kazandırdığı ivme ile artık klasik biyografinin sınırlarını çizmiş. Âşık Çelebi ve antoloji gibi tezkireler hariç kendinden sonraki biyografi yazarları büyük ölçüde onu izlemişlerdir. Başka bir ekol olan Âşık Çelebi, tertip tarzının zorluğuna rağmen ortaya koyduğu ayrıntılı biyografi örnekleriyle farklı bir çizginin temsilcisi olmuştur.”
* * *
ÜÇ ciltten oluşan Âşık Çelebi’nin Meşâ’irü’ş-Şu’arâ’sını (İnceleme-Metin) Prof. Dr. Filiz Kılıç hazırladı.
Kitabın ilk sayfasında ithaf yer alıyor: “Kendisinden feyz almaktan her zaman onur duyduğum hocam Prof. Dr. Mustafa İsen’e.”
Kılıç, konuşmasında kitabın Türk edebiyatındaki önemini, çalışma sürecini anlattı. Önsöz’de tezkireler konusunda bilgi veriyor: “Tezkireler Arap, Fars ve Türk edebiyatında belirli meslek erbabını tanıtmak ve onların zaman içinde unutulmalarını önlemek için kaleme alınmış olan biyografik eserlerdir. Tezkireci belirli bir meslekte tanınmış kişilerin, örneğin evliyaların, hattatların, mimar ve musiki ustalarının, hatta usta bir çiçek yetiştiricisinin hayat ve sanatından söz edebilir. Tezkire kelimesi en geniş manada kullanım alanını şairlerin hayatlarıyla şiirlerinden söz eden kitaplarda bulmuştur. (...)
Tezkire sadece edebiyat tarihiyle uğraşanların değil, dilbilimci, kültür tarihçisi ile sosyolog, psikolog ve etnografların da faydalanmaları ve kendi açılarından değerlendirmeleri gereken bir hazine durumundadır.”
Kimdir Âşık Çelebi: “XVI. yy. divan şairlerinden Âşık Çelebi çocukluk yıllarını Rumeli’de geçirmiştir. Kanûni döneminin tanınmış bilginlerinden ders almış ve İstanbul’un ünlü şairleriyle arkadaşlık etmiş olan Âşık Çelebi, Bursa’da mahkeme kâtibi, mütevelli görevlerinde bulunmuştur. 1550’de Silivri’de başladığı kadılığına birçok Rumeli şehrinde devam etmiş ve Üsküp kadısı iken hayata veda etmiştir. Âşık Çelebi’nin en önemli kitabı şuarâ tezkiresi olan Meşâ’irü’ş-Şu’arâ’dır. Ebced sıralamasına göre XVI. yy. şairlerinin hayatlarını derleyen, şiirlerinden örnekler veren ve 1568’te tamamlanan Meşâ’irü’ş-Şu’arâ, II. Selim’e sunulmuştur.” (3)
Kısaca böyle özetleyebileceğimiz biyografisi hakkında daha detaylı çalışmaya, kitabın başındaki; Âşık Çelebi’nin hayatı, edebi kişiliği, eserleri bölümünde imza atıyor Kılıç.
* * *
TÜRK edebiyatı ve biyografi türü için çok önemli bir kaynak kitap.
(1) Meşâ’irü’ş-Şu’arâ, İnceleme-Metin, Âşık Çelebi, Haz.: Prof. Dr. Filiz Kılıç, Üç cilt, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü.
(2) Şair Biyografileri: Tezkireler, Mustafa İsen, Türk Edebiyatı Tarihi Cilt 2, s. 112-113, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
(3) Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Behçet Necatigil, Varlık Yayınları.
Paylaş