Toplumsal kimlik ve kültür

AKP’nin kültüre ilişkin hükümet programında önemli bir maddenin üzerinde duracağım bugün:

“Kültür, toplumsal kimliğimizin en önemli unsurudur.
Bu bağlamda, temel hedefimiz medeniyet, kültür ve sanat değerlerimizi muhafaza eden, yeniden üreten ve gelecek nesillere aktaran, evrensel kültüre katkıda bulunan, kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören, herkesin kültür ve sanat faaliyetlerine katkıda bulunduğu ve erişebildiği bir toplumsal yapıyı oluşturmaktır.”
Kültürde muhafazakârlığın önemini, işlevini kabul ederim. Ancak Türkiye coğrafyasında bu terim, sadece Türk ve İslam eserlerinin, değerlerinin muhafazası biçiminde yorumlanmamalıdır.
Kozmopolit ya da çokkültürlülük anlayışı bizim bu çalışmalarımıza egemen olmalıdır.
Bu maddedeki “kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören” sözünü geniş anlamda ben böyle yorumluyorum.
Herkesin kültür ve sanat faaliyetlerine erişebilmesi için hükümetin, devletin yapması gereken bir sıralamam var.
Önce kütüphanelerin geliştirilmesi, herkesin bu kitaplıklara ulaşabilmesi.
Gerçi şimdi birçok kütüphane için internet ağı kullanılırlık kazandırıyorsa da, kütüphaneye gitmenin ayrı bir zevki ve kitap okuma alışkanlığı kazandırdığını söylemeye gerek yok.
Şimdi bizim kütüphanelerimize, yalnız büyük kentlerde olanları değil, bütün illerdeki kütüphanelere aynı yardımı yapmak gerekir.
Kültür, elbette toplumsal kimliğimizin en önemli unsuru sayılabilir ama artık bunu küresel unsurlarla da beslemek gerekir.
Bu belli ölçüde değerlerimizi, sanatımızı, kültürümüzü, edebiyatımızı dünya standardında düşünmek gereğini de zorunlu kılar.
* * *
OKUL kitaplıklarının durumu, özellikle Anadolu’dakilerin, milli eğitim bakanlığının malumudur.
Hemen hemen her gün birçok kimseye Anadolu okullarından kitap isteği ulaşmaktadır.
Kitapseverler binayı, rafları yapmakta ama içine konulacak kitap sağlanamamaktadır.
Basılan kitapların en azından bir bölümünün bu okullara gönderilmesi, eksikliği giderecek bir girişimdir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın satın aldığı kitaplardan, temel kitaplar niteliği taşıyanlar bu kütüphanelere gönderilebilir.
Ancak kitap seçiminde, belli bir düşünce, ideoloji anlayışı doğrultusunda tercihlerden kaçınılmalıdır, kısacası kitap seçimi çok tarafsız; daha doğrusu bütün tarafların düşüncelerini içeren bir anlayışla gerçekleştirilmelidir.
Aşağıdaki maddenin önemli bir kısmı uygulanmakta, olumlu sonuçları alınmaktadır:
Türk kültür, sanat ve edebiyatının ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılması çalışmalarına devam edilecektir. E-kitap çalışmaları kapsamında Türk edebiyatının klasik kaynakları elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Bu hükümetin başarılı girişimlerinden biri, Türk edebiyatının dışarıda tanınmasını sağlamak için, kitapların yayın masraflarından bir bölümünün TEDA projesi sayesinde ödenmesidir.
Bir kurul, başvuruları değerlendirmektedir, birçok Türk yazarının kitabı bu suretle çeşitli dillerde yayınlanmıştır.
Kültür ve sanatta, STK’lara ve kurumlara yardım konusundaki bu maddenin de daha yoğun biçimde uygulanmasını, daha fazla ödenek ayrılmasını talep ediyorum:
Özel sanat kurumlarına, sanat ve kültür ile ilgilenen STK’lara verilen destekler artarak devam edecektir.
Tarihimizin önemli şahsiyetleri, olayları, masal kahramanları ve kültürel zenginlik unsurlarımız belgesel, dizi ve çizgi filmlerle anlatılacaktır.
STK’lara kültür ve sanat alanındaki yardım, “kültür politikası”nın çağdaş bir anlayışla algılanmasıdır.
Etkinlikleri devletin veya hükümetin değil, STK’ların yapması, devletin, hükümetin sadece destekçi rolünü üstlenmesi geçerli bir yöntemdir.
Kurumlara yardımı da yapmalı ki böylece uluslararası önemde sergiler, toplantılar yapılabilsin.
* * *
KONU burada bitmeyecek.
Yeniden bu programa döneceğim.
Yazarın Tüm Yazıları