DÜNYA ve Türk edebiyatında ender rastlanan bir olgu.
Tek öyküyle, türün klasiği mertebesine ulaşmak. Öykü denildiğinde örnek gösterilmek. İyi öykü nasıl yazılır sorusunu öykünün adıyla yanıtlamak.
Evet. Vüs’at O. Bener’in Dost öyküsünden söz ediyorum.
İlk iki paragrafını alacağım yazıma:
‘İkindiye doğru dükkánına uğradım. Kasap Ali dostumdur. Eline geçen parayı içkiye yatırır. Kör kedisini yanından ayırmaz. Bir yanda et parçalar, fukara kadınlara on kuruşluk ciğer doğrar, ötede kanlı ellerini pis önlüğüne temizleyerek rakısını gırtlağına aktarır.
Yalnızdı. Geniş ağzını elinin tersiyle silerek buyur etti. Her zamanki gibi, kulpsuz fincana rakı doldurup uzattı.’
Onun ustalığı neydi? Bilinen ya da bildiğimizi sandığımız kahramanları başka bir biçimde ve başka bir biçemle anlatması.
Bener, ince bir edebiyatın yaratıcısıydı; okur ilgisini çekmek için, söz sanatlarına, okur tuzaklarına gereksinim duymadı.
Hayata dair, bir elmas gibi tıraşlanmış ironisinin en zarifini Garson manzumesinde bulurum:
Garson
‘Cemal Süreya’ için
Bu garson
Yüzdesini almıyor mu
Niye üstü kalsın
* * *
İYİ bir yazar, iyi bir insan da olunca hem edebiyatçı hem de insan yanıyla etkiler.
Oğuz Atay ile Vüs’at O. Bener’in edebi ve kişisel dostluğu böyle bir kaynaşmadır.
Cevat Çapan’ın tanıştırdığı Bener ile Atay’ın edebi dostluğu öylesine artmıştır ki, ilk yazılarını ilk okuttuğu Vüs’at O. Bener’dir.
Yıllar sonra Bener, Buzul Çağının Virüsü’nde Yıldız Ecevit’in deyişiyle ağıtsı bir tonlama’da şöyle yazar:
‘Nedir bu ‘kültür çorbası’? Duyuyor musun Oğuz Atay! Çınar elli, kızdı mı kezzap gibi bakan, oysa iri çağla gözlü, kapılardan sığmaz, güzel adamım! O zamanlar, pek ayırdında değildin sanırım ‘tutunamadığının’.’
O çok sevdiğim Ihlamur Ağacı oyununda, perde kapanmadan önce söylenenler, insanı yanıtsız soruların içine bırakıp gider:
‘Yaşamak, güzelse de, değilse de yaşamak...
Ama nasıl yaşamak?..’
Bener, kendinden sonraki kuşağın, önemli yazarlarına, nitelikli edebiyatın nasıl yapılacağı konusunda bir yol açıcı görevini üstlenmiştir.
Semih Gümüş, Vüs’at O. Bener: Kara Anlatı Yazarı kitabında, onun dünyası ve kahramanları hakkında katıldığım bir saptamada bulunur:
‘Sevgisizlikle örülüdür bu dünyanın bireyleri.’
* * *
TÜYAP Kitap Fuarı Danışma Kurulu, bu yıl Onur Yazarı olarak Vüs’at O. Bener’i seçti.
Kararı, ona hastanede bildirdim, İstanbul’a getireceğimizi söylediğimde, gelirim, benim için de bir değişiklik olur, dedi.
Ne yazık ki artık töreni onsuz yapacağız.
Bir yazarın ölümünün bendeki tek tesellisi onun yeniden okunmasıdır.