Artun Ünsal'ın Umuttan Yalnızlığa Türkiye İşçi Partisi (1961-1971), TİP'in (Türkiye İşçi Partisi) kuruluşundan kapanışına kadar bütün gelişimini, değişimini, değişik liderler dönemindeki yönetimini inceliyor.
Hiç kuşkusuz, Parti incelenirken, kuruluştan öncesinin ve sonrasının da sol hareketlerin tarihine değiniliyor.
TİP'i sendikacılar kurdu, Mehmet Ali Aybar'ın başkanlığa seçilmesinden sonra da, aydınlarla bağ kuruldu.
Artun Ünsal'a göre, bu tepeden inme değil, tabandan gelme bir hareketti.
TİP'e kadar yapılanları, onun öncesindeki sosyalist, komünist partilerin çıkışları, kapanışları, nitelikleri söz konusu ediliyor.
Sol partilerin genel kader çizgisi izlendiğinde ortak özellikleri şöyle sıralanabilir: Göreceli özgürlük dönemlerinde ortaya çıkan partiler, bir süre sonra kapatılırlar, üyeleri de tutuklanır.
TİP'in kurulmasını sağlayan koşulları, 27 Mayıs 1960 askeri harekátının sağladığı özgürlüklerle açıklanabilir.
Sonradan, 12 Mart 1971'deki, yazarın deyimiyle dolaylı askeri darbe sonucunda Anayasa mahkemesi, 20/7/1971 tarihinde partinin kapatılmasına karar verdi.
Kapatma kararı şöyleydi:
‘‘Anayasa'ya aykırı davrandığı anlaşılan Türkiye İşçi Partisi'nin, Anayasa'nın 57. maddesi, Siyasal Partiler Kanunu'nun 89. maddesi ile 111. maddesinin iki sayılı bendi uyarınca temelli kapatılmasına, karar örneklerinin 648 sayılı Kanun'un 115. maddesinin gerekleri yerine getirilmek üzere Başbakanlığa, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları ile Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, oy birliğiyle 20/7/1971 gününde karar verildi.’’
TİP'le birlikte, yeni kavramlar gündeme geldi, uluslararası sorunlar tartışılmaya başlandı. Belki de üsler meselesi ilk kez Mehmet Ali Aybar tarafından teláffuz edildi.
Meclis'e milletvekili sokmuşlardı, yeni bir özgürlük havası estirmişlerdi.
Bir sosyalist partinin kurucuları kimler olmalıydı? Aydın işçi ilişkisi nasıldı, fikir işçileri kol işçileri dengesi partide hangi sorunlara neden oldu?
Artun Ünsal, hükümetin sol partilere karşı aldığı tavrın, dış siyasal gelişmelere göre olduğunu ve iç hesaplaşmaların da partinin zayıflamasına sebep olduğunu belirtiyor.
Ne var ki, emekçiler de, sendikacılar da, aydınlar da, gençler de partiye karşı muhalefetin güçlenmesinde etkili rol oynadılar. Daha sonra bir çok kişi, partiden koptu, bu adların arasında en önemlisi Çetin Altan'dı.
Ünsal, TİP'in tarihini yazarken, partinin politikasını ve dönemin sol tarihini de anlatıyor.
İşte bu hareketlerin başında, Doğan Avcıoğlu'nun başlattığı Yön dergisinin çevresindeki hareket yer alıyor.
Çünkü yazara göre, Yön hareketi, bir aydın hareketidir.
Doğan Avcıoğlu, TİP için, sosyalist değildi, cümlesini kullanıyor.
TİP'in Türkiye'nin siyasal ve Meclis tarihindeki yerini tek cümle yeterince anlatıyor:
Parlamento'ya temsilci gönderen ilk sol parti.
Ayrıca Türk işçi sınıfının tarihinde bir dönüm noktası diyor, incelemeci.
Ünsal'a göre, çok eski yıllardan bu yana aydınlar solcu hareketin gelişimini yeterince göremediler.
Artun Ünsal, Türkiye'de sol hareketlerin özgürlük dönemlerinde yeşerdiğini, bunun da çoğu zaman batıya şirin görünmek için yapılan göstermelik reformlardan kaynaklandığını belirtiyor.
Türkiye'de sol partileri, birbirlerine karşı konumlarını, sosyalizmi, komünizmi algılayışlarını da açıklayan Ünsal, ‘‘Türkiye'de sol partilerin tarihi, TİP hariç, tevkifatlar tarihidir’’ diye özet bir yargıya varıyor.
İncelemeciye göre, Gizli Bildiri Fetişizmi yerine Marksizm üzerine özgün incelemeler, programlar yayınlansaydı hareket daha başarılı kılınabilirdi.
Türkiye'de hiçbir zaman tek bir sol cephe oluşamadığını belirten yazar, 1910- 23 ve 1946-60 arası çeşitli sol eğilimli 20'yi aşkın parti kurulduğunu saptamış.
Mete Tunçay'ın yargısı da, belki bütün sol partililerin/partilerin durumunu ironik biçimde ortaya koyuyor:
‘‘Burjuvaziden çok birbirleriyle uğraşmaya devam ettiler.’’
Partinin başlangıcı ile sonrasını, çekişmeyi Ünsal şöyle nitelendiriyor:
‘‘Sosyal Adaletçi Sendikacılar ile Toplumcu Aydınlar sahnedeydi.
Bu ikilinin arasına sonradan kara kedi girecekti.’’
TİP, 13 Şubat 1961'de İstanbul'da 12 sendikacı tarafından kuruldu.
Sendikacılar aynı gün düzenledikleri basın toplantısında, 'aydınlarla beraber sosyal güvenlik için çalışacaklarını,' belirttiler.
Peki TİP, sosyalist, Marksist-Leninist bir parti miydi? Tarık Zafer Tunaya'ya, Bülent Daver'e göre değil.
TİP'in tarihi sadece bir partinin tarihi değil, solun serüveni, aydınların solla dostluklarının güncesi.
Solun dününü bugününü öğrenmek isteyenler için güvenilir bir kaynak kitap.