"ORHAN PAMUK ders kitaplarına giriyor" başlıklı haberi okuyunca hem sevindim, hem üzüldüm, hem güldüm.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan şöyle bir açıklama yapmış:
"Simit ve Çay, Sait Faik Abasıyanık’tan bir metin ders kitaplarına girebiliyorsa, Orhan Pamuk’tan niye olmasın? Tarihin medeniyet ile ilgili konusuna özellikle ’Benim Adım Kırmızı’ kitabından bazı metinler girebilir."
Şimdi Türk yazarlarının ders kitaplarına girebilmeleri için, dünyaca tanınmaları, özellikle Nobel Edebiyat Ödülü’nü almaları şartı konuluyor, canım onlar da biraz beklesin sıra (!) onlara da gelir. Sabır ile koruk helva olur demişler, sabırla insan ders kitaplarına da girer. Bizim dileğimiz, "sabır ve uzun ömür"dür.
Erdoğan ayrıca, Nobel Edebiyat Ödülü’nden sonra Pamuk’un bir dünya edebiyatçısı olarak tarihe geçtiğini vurguluyor.
Yukarıdaki gerekçeleri, karşılaştırmalı yargıları pek anlayamadım. Eğer bu konuşma doğru ise, birkaç açıdan yanlış buldum.
Eğer ders kitaplarına Türk yazarları, şairleri bu gerekçelerle girebiliyorsa, daha uzun süre çocuklarımız Türk yazarlarını okuyamayacaklardır.
Neden?
* * *
TÜRK edebiyatçılarının okunabilmesi için en önemli şart, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmaları. Her yıl bir Türk yazarına verilmeli ki, öğrenciler kaliteli edebiyat eseri işte budur diyerek, onları okuyabilsin.
Bir dünya edebiyatçısı olarak tarihe geçme gerekçesini de pek garip buldum. Çok iyi, nitelikli ama yabancı dillere çevrilmemiş yazarlara ne olacak. Yabancı bir yayınevinden kalite belgesi mi getirmeleri mi gerekecek?
Türk edebiyatçısının değeri için böyle bir dış onay beklemeyi, gayet garip bir davranış, Doğu kompleksi olarak yorumlarım.
"Tarihin medeniyet ile ilgili konusuna" gelince, bunu algılayamadım, bir metin şerhi hocası lazım.
Tanzimat’tan beri bir türlü iyileşmeyen hastalığımız gene depreşti. Batı beğenirse biz de beğeniriz, onlardan ödül alırsanız biz de sizi hem överiz hem ders kitaplarına alırız.
Yazının amacını saptırmayın. Elbette Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü alması beni çok sevindirdi, herhalde onun için İsveç’in Stockholm kentine gittik. Ders kitaplarına alınması da bizi mutlu etti. Ama gerekçeler beni rahatsız etti ve ben bunları gayri milli (!) buldum.
Şimdi burada ders kitaplarına girmesi gereken romancıları, öykücüleri, şairleri, eleştirmenleri, denemecileri saysam uzun bir liste olur, ama ad vermeyeceğim.
* * *
İRFAN ERDOĞAN’ın Orhan Pamuk’un ders kitaplarına alınması konusundaki açıklamasına yürekten katılıyorum ama başka yazarları da gündeme almasını diliyorum.