Sürgünde büyüyen bir sanatçının yapıtları

Mario Prassinos’un Pera Müzesi’ndeki sergisinin adı: “Bir Sanatçının İzinde”.

Suna, İnan&İpek Kıraç’ın katalogdaki yazısından bir alıntı: “Değerli yazar Enis Batur, bundan kırk yıl önce sanatçının eserlerini gördüğünde,
‘Onları bir biçimde, bir gün burada, doğdukları kentte ağırlamamız gerekir. Sürgün çiçekleri bakalım nasıl kokuyor?’ demiş. Bu anlamlı sergi, bizlere, Prassinos’u her yönüyle keşfetme olanağını ve Batur’un yazısında işaret ettiği sürgün çiçeklerinin kokusunu sunuyor.”

Kızı Catherine Prassinos, ailenin alışkanlıklarını, yaşama biçimini İstanbul’daki gibi sürdürdüğünü yazıyor: “Ben doğduğumda dedem de babaannem de, Pretaxt da çoktan ölmüştü. Ailenin o kolundan geriye yalnızca babam, kız kardeşi Gisele, büyükanneleri ve teyzeleri kalmıştı. Bu saydıklarımın hepsi Türkiye’de doğmuştu.”

Evde köfte, fasulye plakisi, pilav yenir, Türk kahvesi içilirmiş.

Sergiyi gezmeden önce benim tavsiyem, kataloğu alın, pastaneye oturun, katalogdaki Enis Batur’un “Yitik Oğulun ‘Ev’e Dönüşü” yazısını okuyun.
Sanatçının yapıtlarıyla, kentle ilişkisini irdeliyor.

Shakespeare’in Macbeth oyunu üzerine maketleri, iki sanatın bir ustada nasıl birleştiğini simgeliyor. Edgar Allen Poe’nun Kuzgun kitabının kapağı, sizi yazıya sevk ediyor. Diğer kitap kapaklarının da olağanüstülüğünü es geçmeyin.

Kimlerin kapağını yapmış?

Zorlu Bir Kış - Raymond Queneau,

Dava - Franz Kafka,

Yenilmeyenler - William Faulkner,

İkinci Cins - Simone de Beavoir.

Halıları da ayrı bir dikkatle izlemelisiniz.

Othello’yu, Türk Gülü’nü, Akik Güneş’i, Deniz Gecesi’ni beğeneceksiniz.

Türk Peyzajları, geçmişe dair izler içeriyor ve o sürgün çiçeklerini.

***

4. Jameel Ödülü de bu yıl Türkiye’de verildi. Bu ödül iki yılda bir veriliyor. Ve sergisi de yine Pera Müzesi’nde gerçekleştiriliyor.

Kataloğun başında Tim Stanley, ödülün niteliği ve özelliği hakkında bir yazı yazmış.

“Çağdaş sanat ve tasarım için uluslararası bir ödül olan Jameel Ödülü, esinini İslam geleneğinden alan çağdaş sanatı ve tasarımı teşvik etmenin bir aracı olarak faaliyet gösteriyor.”

Bir eleştirmen şöyle diyor: “Sanatçılar yapıtlarıyla yeni kavram ve değerler de getirirler. Bunlar yalnızca uluslar ötesi modernizm ve avangardist uygulamalardan değil, İslami geçmişin yeniden kodlanmış biçimlerinden de kaynaklanır.”

Canan’ın, Cevdet Erek’in çalışmalarını da mutlaka görün.

***

HAFTA SONU için gidilmesi gereken iki sergi.