BİR akşamüstü yılların dostu Tuncel Kurtiz'in sesini cep telefonumdan duydum.
Çıldır'da otele gelir gelmez, benim ‘‘Savaş, festivalleri unutturmasın’’ başlıklı yazımı okumuş, katıldığını söyledi.
Ardından da Mehmet H.Doğan'ın hazırladığı Şiir Yıllığı 2002'deki Refik Durbaş'ın şiirinden söz etti.
Çok duygulanmıştı, Çıldır'da, orayı anlatan bir şiirle karşılaşmıştı.
Taş Olur, Beklerim şiirinden birkaç dizeyi okuyunca, Tuncel Kurtiz'in ruh halini daha iyi anlarsınız:
‘‘Sabah, bembeyaz sessizliğin terkisinde
Kars'tan Çıldır'a doğru yol alıyor
Ömrüm, ki önü açık bir heyelan
ve yolların kapalı bütün kapıları...
Havada akar ve beyazlığın kokusu...
Çıldır Gölü'nde sazların serinliğine
bir keklik sürüsünün gölgesi düşmüş...’’
O an, şiirle hayat buluşmuştu.
* * *
HÜRRİYET'in dünkü sayısında, Ümit Kılıç'ın (DHA/Ardahan) Çıldır Gölü'nde Piyano Çaldılar, haberini okurken, o akşamki telefon konuşması yankılandı kulağımda.
Yönetmen Reis Çelik'in diğer çalışmalarını da gördüm, Hoşçakal Yarın'ı çok beğenmiştim. Yeni filmi İnat Hikáyeleri'nin de başarılı olacağını sanıyorum.
Başroldeki Tuncel Kurtiz dışında diğer oyuncular, o yörede yaşayanlar.
Böyle bir deneyimi de filmde görmeyi merakla bekliyorum.
Tuncel Kurtiz, uluslararası platformda kendini ispatlamış, usta bir oyuncudur.
ABD, İsviçre, Almanya, İsveç, Norveç, Danimarka ve Hollanda'da oyuncu ve yönetmen olarak ünlendi.
Sinema oyunculuğundan iki Altın Portakal, bir Gümüş Ayı, bir de Stockholm Altın Böcek Ödülü'nü kazandı.
* * *
ÖYLEDİR şiir, bir gün sizi Doğu'da bir akşamüstü gelir bulur.