Semtleri yazmak ve yaşamak

SİTE hayatı başladığından beri semt kitapları azaldı. Çünkü sitelerin bir kişiliği yoktur. Büyük alışveriş merkezlerinde herhangi bir satıcı ile dostluk kuramazsınız. Sizin özel zevklerinizi bilmezler.

Haberin Devamı

Geçenlerde büyük bir site içindeki bir kuruma konuşma yapmaya gittim, belleğimde bir iz kalmadı. Nereye gittiğimi sorsanız, anımsadığım bir fotoğraf karesi yok.

Hangi semt nesiyle meşhurdur, hangi yemeği, hangi lokantası, hangi pastanesi ünlüdür? Eski semtlerde bu soruların cevabını bulabilirsiniz ama sitelerde asla.

Mario Levi ile TRT 2’de yaptığım programda semtler ve onların üzerine yazılanları konuştuk.

Şimdi semtler üzerine bir dizi hazırlıyormuş, ilk olarak da Kadıköy’ü yazmış. Nedense benim için karşı taraf hep uzak bir diyar gibi gelir. Ki Suadiye’de babam, Kartal ve Pendik’te akrabalarım oturduğu halde.

Kadıköy için karikatürist yazar İzel Rozental de bir kitap yazdı.

Son seçimlerde İzel Rozental, Buket Uzuner ihtiyar heyetinde rol aldılar.

Haberin Devamı

Deniz Kavukçuoğlu da İstanbul’un çeşitli semtlerini dolaşıp, Gökçeada’yı bir süre mekân tuttuktan sonra Kadıköy’e döndü.

Kartal’a yıllar sonra gittiğimde gökdelenler arasında hatıralarımdaki semti bulamadım.

Hat boyundaki tek katlı, iki katlı evler gitmiş onların yerinde gökdelenler yükselmiş.

Kadıköy’deki yaşayan dostlarımdan İdil Biret’i de anmalıyım.

Birçok kişi doğduğu, büyüdüğü yerden ayrılamaz. Bende pek o duygu yoktur. İyi bir yemek, iyi bir müzik, iyi de bir kitap oldu mu semt aramam.

Kocamustafapaşa’yı, Samatya’yı, Harbiye’yi, Laleli’yi, Gümüşsuyu’nu, Ataköy’ü yaşadım.

*

NERELİSİN diye sorulur tanışmalarda.

Tulûattan bir anekdot nakledeyim.

Pişekâr Tevfik, İsmail Dümbüllü’ye sorar, “Nerede oturuyorsunuz?” diye.

Dümbüllü “Horhor’da” diye cevaplar.

“Horhor Çesmesi’nin neresinde” diye sorunca da “Yalağında” cevabını verir.

Üniversite yıllarında oturduğumuz Laleli’de çevremizde hep üniversite hocaları yaşardı.

Mesihpaşa Caddesi’nde otururduk, eve Şair Haşmet Sokağı’ndan inilirdi.

O sokakta Reşit Rahmeti Arat, Mükrimin Halil Yinanç otururdu.

Caddemiz üzerindeki diğer üniversite hocaları da Ahmet Ateş ve Ömer Lütfi Barkan’dı.

Köşe başında da gençler toplanır sohbet ederdik.

Hiç kuşkusuz Cağaloğlu asıl ikametgâhımızdı.

Bu çağrışımları Mario Levi’nin kitabı hatırlattı.

Haberin Devamı

Bir diğer kitap da Turgay Tuna’nın Bir Zamanlar Bakırköy kitabı.

Makriköy’den Bakırköy’e buranın tarihini yeterince anlatan iki kelime.

Semt monografilerini çok severim, birçok semtin monografisini okudum.

Yalnız bizde tarihi semtlerin görünümü o kadar değişiyor ki, anılar bile silinip gidiyor.

YENİ seçilen belediye başkanlarından eski semtlerdeki binaları onarıp yaşatmalarını ve semt monografilerini yazdırmalarını bekliyorum.

 

Yazarın Tüm Yazıları