Şehirlerin dilini anlayabilmek için

Yaz tatili telaşına gelmesin diye, Hece’nin Medeniyet, Edebiyat ve Kültür Bağlamında Şehirlerin Dili özel sayısını sonbaharda yazmak üzere masamın üzerine koydum.

Mustafa Şahin’in Şehirlerin Ruhu, özel sayıdaki ilk yazı. Şahin, bir şehri bütün özellikleriyle, dikkat edilmesi gereken güzellikleriyle, insanda yarattığı izlenimlerle, donanımlı gözlemlerle anlatarak, bize geniş coğrafyada duygulu bir gezi yaptırıyor. İnsan ve şehir bağlantılarını çoğulcu bir lezzetle sunmuş.

Özel sayının bölümlemesi, iyi hazırlanmış bir dergi olduğunu kanıtlıyor.

Şehir Kurma Düşüncesi, Medeniyet ve Şehir, Edebiyat ve Şehir, Şehir ve Kültür, Soruşturma, Albüm.

* * *

EDEBİYAT ve şehir elbette benim en çok ilgimi çeken bölüm.

Şaban Sağlık’ın Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Şehir yazısında, edebiyatla toplum, siyaset arasındaki etkileyici, yönlendirici, biçimlendirici ilişkiler, yazarların saptamalarından alıntılarla irdeleniyor.

Şehir nedir sorusunun yanıtı verildikten sonra, edebiyat metinlerinin incelenmesine geçiliyor.

İsmail Coşkun’un İstanbul: Edebiyatın Başkenti yazısı da, yalnız İstanbul’a değil şehre bakış açımızı zenginleştirecek bilgiler içeriyor.

Edebiyat ve Şehir’de başka ülkelerin kentleriyle, yazarlar arasındaki etkileşim de özel sayıda incelemelerle ortaya konulmuş.

Bu başlık altındaki Ali Emre’nin Prag Sancısı İçinde Üç Portre: Kafka, Haşek, Kundera’sının okunmasını isterim. Yazının girişinden bir paragraf alacağım:

“İlginç, sıra dışı ve aynı zamanda şanslı bir kenttir Prag. Mazisiyle, mimarisiyle, kent dokusuyla olduğu kadar sakinleriyle, sahipleriyle, yaşadıkları ve yaşattıklarıyla, anılarıyla, trajedileriyle, çılgınlıklarıyla, biriktirdikleri ve esin kaynağı olduklarıyla da ayrı bir yere sahiptir.

Çoğu insanın Berlin Duvarı’nın yıkılışından sonra tanıdığı bir kent Prag. Oysa Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı bir açık hava müzesi.”
  �

* * *

UĞUR Çağlak’ın Kentte Eğlence ve Muhabbet Mekânları yazısında Boş Zaman ve Mekân arabaşlıklı yazı, hepimizin yaşamında yer alan bir kavram üzerine yapılmış bir çeşitleme. Sık sık yöneltilen bir sorudur; boş zamanınızda ne yaparsınız? Genellikle de çoğu insan kitap okuyorum der, ama ne okuduğunun adını bir türlü anımsayamaz.

Önce boş zaman ne demektir öğrenmeli, sonra da bunun üzerinde düşünmeli.

Eğlence yaşamımız, alışkanlıklarımız üzerine bilgileneceğimiz, içinde kendimizi bulacağımız bir yazı.

Özel sayıları ben önemserim. Çünkü, belli bir konu, kavram çevresinde ayrıntıya inildiğinden, çeşitli açılardan incelemeler yer aldığından, değişik görüşler bulunduğundan, insanı düşünmeye, tartışmaya çağırır.

* * *

HECE’nin özel sayısı yalnız kentte yaşayanlar için değil, herkes kenti gördüğü, kente gelebildiği, görebildiği için, kentin dışında kalan okurların da yararlanabileceği bir toplam.

Hece / Medeniyet, Edebiyat
ve Kültür Bağlamında Şehirlerin
Dili / Özel Sayı: 18, Haziran-Temmuz-Ağustos.